42.bölüm

42 3 20
                                    

... Arabaya bindiğimizden beri dalıp dalıp gidiyor, gülümsemesi bile yarım ağız ve yapmacık duruyordu.

Moralini bozan şeyi merak etmiştim.

"Selim."

"Efendim."

"Neyin var?"

"İyiyim bir şey yok."

"Hayır var. İnkar etme. Neden bana gülüm demedin?"

"Özür dilerim gülüm, kafam bi olaya gitti dee."

...Selim ne zaman morali bozuk olsa topu dosyaya atıyor, benim ısrarımdan öyle kurtuluyordu.

Ama bu sefer karşımda parçalanmış cesette görsem sebebini öğrenecektim. 

"Olay neee?" diye sorduğumda, şaşırmış gibi baktı. Normalde midem bulandığı için olaylarla ilgili bir şey sormazdım ama bunu merak etmiştim.

Muhtemelen aklına ilk gelen, en son ki dosyadan bahsederek,
"Gülüm, baraj yolunda arabada bi erkek cesedi bulduk, onunla ilgili." dedi

Devamını dinlemek ister gibi baktığımı görünce, "Buu yani, omuzdan yaralanmış kan kaybından dolayı ölmüş."

"Faili meçhul herhalde?" dedim olayın her ayrıntısını merak eden bir ifadeyle.

"Evet."

"İyi dee omuzun neresinden vurulmuşta kan kaybından ölmüş?"

"Kafamızı kurcalayan da o! Çünkü yara ölümcül değil. Kalp krizi falan mı geçirdi. Ne oldu bilmiyoruz. Otopside belli olacak."

"E yanii, 'dur hazır vurulmuşum arabada su izleyerek öleyim' demediyse bir şey olmuştur değil mi?"

"Senin bir tahminin var mı?"

"Olsa ne işine işine yarayacak deli, sen koca komiser bir şey bulamamışkeenn" diye düşünsem de, Selim'e, "Ben yaşayan olarak bakıyorum...Yani daha doğrusu, şuan ölen olarak!" dedim gülerek...

Sonra devam ettim, "Vuruldum diyelim, arabada oturarak ölmeyi beklemezdim, hastaneye giderdim herhalde."

"Değil mi? Biz de öyle düşünüyoruz."

"Yanii birisi o ölene kadar beklemiş olabilir mi?"

"Neyse ya konuyu kapatalım artık. Sevgilimle iyi hoş bir hafta sonum var onu da teoriyle tahminle mi geçireyim. Hadi yine şarkı açalım, bu sefer benden sana gelsin."

"Tamam." deyip teybi açtım. Çalan şarkıda ki sözler Selim'in hiç hoşuna gitmemişti,

"Değiştir şunu yaa, ne biçim şarkı bu. Ne demek lan başka yar bul, öldürürüm lan... Senin yanında birini göreyim varya, son duasını ettirenin aaa-"

Selim'in ağzından ilk defa böyle bir şey duyuyordum. Şaşırmıştım. "Selim, sen küfür mü ediyorsun?!" dediğim iftira atıyormuşum gibi bakarak,

"Hayır canım ne küfürü, ben küfür etmiyorum, ediyor gibi yapıp yarıda bırakıyorum. Anlayan anlıyor oda bana yetiyor." deyip konuya geri döndü.

"Bana bak kadın başkasına bakacağına, al şu silahla kafama sık razıyım. Kılım kıpırdarsa şerefsiz olayım."

"Pekiii, yaa sen başkasıyla olursan!.
O zaman ne yapayım."

"Öyle bir şey ooo... laaa... maaazz!.."

"Ya ooo... luuuur... saaa!.."

"Olursa ne yap biliyor musun? İstediğinle geel, gözümün içine baka baka, karşımda istediğini yap. Hakkıdır derim."

Maziden Gelen Sır (Dreame Ve Çizgi Stüdyo da Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin