46.bölüm

20 4 4
                                    

... Doğan, Hilde'yi yine yurdun arka sokağında indirip gitmişti.

Hilde, yurdun önüne geldiğinde: Selim'in arabada direksiyona kafasını koymuş kıpırdamadan durduğunu görünce, Doğan'ı aradı.

"Ne o! Eczacı hanım iki dakika geçti özledin mi yoksa?"

"Saçmalama Doğan, Selim burada. Kafasını kaldırmadan arabada öylece duruyor bir şey olabilir uzaklaşma diye aradım!"

"Cevap evet olsa dişimi kırardım zaten!"

"O inci dişlerin yerinde kalsın diye söylemiyorum bende!"

"Çok düşüncelisin canım teşekkür ederim, sen Selim'i bırak ne olmuş Nurseli'den öğren ona göre yanına geleyim."

"Tamam, inşaallah kötü bir şey yoktur!"

... Hilde, odaya girdiğinde Nurseli'nin yarı baygın yattığını gördü. Hemen koşup,
"Nurseli, Nurseli iyi misin?" diyerek yatağa oturup başını koluna aldı

Komodinin üzerinde neredeyse boş şişeyi görünce panikledi, "Nurseli cevap ver! İçtin mi söyle Nurseli?"

Nurseli, gözlerini aralayıp, "Ben ondan ayrılırsam ölürüm zannediyordum ama ölemiyorum Hilde ölünmüyormuş, yardım et!" deyip kendinden geçti.

Hilde, hemen Filiz'i aradı."Alo Filiz nerdesin?" dedi elleri titreyerek.

"Geldim kapıdayım. Aaa, Selim burada!"

Hilde, "Bırak Selim'i, acil yukarı gel çabuk!" deyip telefonu kapattı.

Filiz, panikle, "Alo, Hilde ne oldu? Ya söylesene ne var!" deyince Selim, Filiz'in bağırmasını duyup, direksiyondan kafasını kaldırdı. Ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuştu.

Filiz, Selim'i görünce, "Sen bu haldeysen o nasıl?" deyip koşarak odaya gitti.

Odaya geldiğinde Hilde ile Nurseli banyodaydı. Hilde onu görünce,
"Funda'ların odaya gir, boş dolu farketmez ne varsa al gel, belli etme!" dedi

Filiz, kekeleyerek, "Anladım tamam!" deyip çıktı. Beş dakika sonra elinde boş bira şişesiyle geldi.

"Bu işini görür mü?"

"Evet, hadi gel! Panik yapma, sarhoş olmak intihar etmekten iyidir!"

"Etmiş mi?"

"Uyanınca kendisine sorarsın, hadi gir koluna! Çıkartalım hemen."

Selim, kapıda Nurseli'den haber bekliyor gibiydi. Doğan, yanına gelip, "Hakkında şikayet var beyefendi! Kız yurdunun önünde çok duruyormuşsun! Yürü git hadi!" dedi

"Olmaz, oda gidemez bende gitmiyorum!"

Selim, kapıda kızların Nurseli'yi taşıdığını görünce ok gibi fırladı.

İçeri girip Nurseli'yi kucağına aldı. Hilde, göz kırptı elindeki şişeyi gösterip, "Şisede durduğu gibi durmuyor, siz arabaya bindirin geliyorum." dedi.

Kapıdaki görevliye, "Abi kavga etmişler, aslında böyle bir kız değil biliyorsun, bünye alışık değil şu kadarla pert! Bir kerelik idare eder misin? Söz veriyorum hemen ayıltıp geri getireceğim!" deyince

Görevli, "Senin hatrına bu sefer görmedim, ikinize dua etsin! Tekrarını görürsem acımam!" dedi

"Çok teşekkür ederim! Söz bu ilk ve son!" deyip arabaya doğru yürüdü. Doğan, direksiyona geçti.

Selim, Nurseli'nin başını koluna almış Filiz'de Nurseli'nin kollarını ovalıyordu. Hilde, elinde şişeyle binince, Doğan; "Bunu mu içmiş?" diye sordu.

Maziden Gelen Sır (Dreame Ve Çizgi Stüdyo da Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin