Salacak sahile geldik.
Selim, arabayı aynı yerine park etti. Bir süre ikimizde konuşmadan kız kulesi'ni izledik.
Kadının yaptıklarını düşündükçe sinirlerim bozuluyor, Selim'in seda'ya yaptıklarını hayâl edince kanım çekiliyordu, daha fazla içimde tutamayıp ağlamaya başladım.
Derin derin nefes alarak torpidoyu açtım, sağa sola bakındım. Selim, merak ve üzüntülü bir ses tonuyla, "Ne arıyorsun Nurseli?" dedi.
Zor nefes alıyor, elimle de göğsüme bastırıyordum. Bu seferki göğsüme hissettiğim baskı bambaşkaydı. Selim'i kaybediyorum zannettim, mış miş oyunu oynamaya çalıştıkça daha çok bağlandığımı farkediyordum...
"SU! SU!" diyebildim torpidoyu talan ederken.
Selim, hemen kendi tarafında duran suyu aldı, kapağını açıp bana uzattı.
"Yapma böyle Nurseli, lütfen!"
Suyu içtim, cevap vermeden sakinleşmeye çalıştım. Yapamazdım olmaz, Selim'in yanında bayılmazdım onu korkutamazdım. Benim yüzümden panik olsun istemiyordum.
Daha böyleyken panik olmuş gibi, camları açıp saçlarımı okşamıştı.
Hızlı hızlı nefes alıp vererek sakin sakin sakin diyerek kalbimi rahatlatmaya çalışıyordum.
Önüne gelen saçları kulaklarımın arkasına götürerek, "Gülüm, yapma böyle yalvarırım. Seni böyle görmeye dayanamıyorum." dediğinde akan yaşları yüreğime damlamıştı.
Gözlerindeki hüzün, ellerinin titremesi, camdan aldığım nefes ve suyun da etkisiyle biraz daha rahatlamıştım.
Elimi göğüs kafesime vurarak, "H.Hiç bir kız... E.Evleneceği günün hayalini kurduğu kişiyle... O.Olamayacağını... ilk yıldönümünde öğrenmeyi haketmez!.." dedim
"Saçmalama Nurseli, böyle şeyler getirme aklına lütfen. Ben sana demiştim."
"Selim!.. A.Asıl... ben sana böyle olacak demiştim... B.Başka bir yolunu bul demiştim... Yengen... yardım ederdi... beni istemediği hâlde... abin bile yardım ederdi... A.Arkadaşların da yardım ederdi... Ya en uzak ihtimal... Doğan... abim... bile yardım ederdi..."
"Sen yapma demiştin evet. Nurseli haklısın saydığın herkeste yardım ederdi ama benim içim rahat etmezdi. Buna ben sebep olmuşken cezasını da ben çekmeliydim."
Selim'in gözlerine baktım. Kendi durumumuzu ima ederek, böyle daha mı iyi, vicdanın daha mı rahat?" dedim.
"Bugün orada gördüklerim hiçte ceza çekiyormuşsun gibi gelmedi. Gayet ehli keyftiniz beyefendi...Kusura bakmayın..."
"Ne söylesen haklısın."
"Haklı olmam bir şey değiştirmiyor ama!.."
Başımı koltuğa yasladım, kolumla kapıya dayandım. Dudaklarımı parmaklarıma bastırarak, konuşmaya devam ettim.
"Selim! Eğer bir gün söylemen gerekirse, buraya gelelim ve sen yine haklıydın de olur mu?"
"Nurseli saçmalama, öyle bir şey olmayacak."
Selim'e döndüm ve yüksek sesle bütün günün özetini söyledim.
"OLMUŞ BİLE SELİM, ANLAMIYOR MUSUN? BEN BUGÜN ORADA SİZİN MUTLU AİLE TABLONUZU GÖRDÜM. BİRAZ EMPATİ KURAN HEMEN ANLAR TAMAM MI? YAA BİR KERE EN BAŞTA BU KIZ, BÖYLE BİR ANNEDEN KAÇMAK İÇİN BİLE ELİNDEN GELENİ YAPAR."
Selim, benim aksime daha sakince,
"Nurseli ben sana söylemiştim, kadının nasıl bir yapısı olduğunu anlatmıştım.""EVET! SÖYLEDİN, BEN KADININ DERDİNİN SENİNLE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORDUM AMA SEN KADININ KIZINA DÜŞÜNDÜĞÜ KİŞİYMİŞSİN."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maziden Gelen Sır (Dreame Ve Çizgi Stüdyo da Devam Ediyor)
General Fiction♥️'ler bir atınca harfler önemini yitirir!.. Yolların değil, yılların ayırdığı bir aşk hikayesi !.. Hayatta hiç bir karşılaşma tesadüf değildir. Karşılaşıp hayatına aldığın her insan, Ya imtihanındır. Ya bir cezadır. Yada Allah'ın bir lütfudur. "ben...