Bu olaylardan bir kaç ay sonra her şey görünürde atlatıldı. Günlük hayatımız tekrar düzene girdi. Holmes'un yaraları iyileşti ve bana sihre dayalı bir şeyler öğretmeye devam etti.
Sally işine devam etti. Tekrar eski sakin haline döndü ve Mike ile anlaşmaya başladılar. Açıkçası ikisi de bu olaylardan aşırı etkilendiği için birbirlerinin duygu ve düşüncelerini dinleyip kendilerince bir nevi tedavi yöntemi geliştirmeleri güzel.
Dava hala sürüyor fakat yine de her şey yine yolunda gidiyor ki Holmes'un olduğu bir ortamda bu çok ilginç bir durum.
Açıkça kendi fikrim sadece Holmes'un değil Mike'ın olduğu bir ortamda da bu geçerli. Ne kadar birbirlerini suçlasalarda ikisinin birbirinden farkı yok.-Sally'de benimle aynı fikirde-
Neyse Holmes ailesinin bu saçma genetik olaylarını bir kenara bırakırsak bu sıralar Holmes iyileştiği için ve artık onu uyuması için zorlamayı bıraktığım için kendine yeni bir dava bulma işine odaklandı.
Aynı zamanda evde yeni bir oda keşfettik. Evet doğru duydunuz yeni bir oda. İnsan kendi evinde yeni bir oda keşfedince bir tuhaf oluyor.
Bu oda aslında öyle üst seviye önemli bir oda değil. Oda bir oturma odası.
Evet bu odanın gizli bir oda olması çok saçma biliyorum ama orayı normal bir kapı ile değiştireceğiz.
Yani Holmes'u ikna edebilirsem.
Oda merdivenin hemen yanındaki yani evin giriş kapısının karşısındaki duvardan, bir girişe sahip. Güzel bir dizaynı var.
Odaya ilk giriş yaptığınızda sağ tarafınızda bir oturma köşesi ve televizyona sahip. Sol tarafta ise bir kitaplığa sahip.
Holmes şimdilik onları gözden geçirip kendisini oyalasa da dava bulmakta kararlı. Aynı zamanda piyanosunu da getirmek istiyor. Bunun için ailesi ile görüştü ve en yakın zamanda gelmesini rica etti.
Ben Sally'nin bana yaptığı kahve ile oturma odasına giderken Holmes kitaplığın önünde yerde oturmuş bir yığın kitap arasında okuyordu.
Ben onun bu haline aldırmadan koltuğa doğru giderken Sally odaya girdi ve daha yeni temizlediği odanın kitaplık tarafına bakıp küçük bir şok geçirdi.
Şaşkınlıkla sordu.
-Bayan Enna ne arıyorsunuz sorabilir miyim?
Holmes kitaptan başını kaldırdı ve önemli bir şey söyleyecekmiş gibi bir eda takındı.
-Belasını!
Bu bıkkınlık ve umursamazlıkla araya girdiğimde Holmes'un siniri bozuldu.
-Aslında-
Sözü kapının çalınmasıyla bölündü ve Sally arkasını dönüp bakmak için giderken açıklarcasına konuştu.
-Kapı çaldı!
Holmes'un bütün konuşma hevesi içinde kaldı ve sustu. İç geçirerek kitaba geri döndü. Onun bu sinirli haline dayanamayıp sordum.
-Ne arıyorsun hakikaten?
-Belamı.
Holmes umursamaz bir tavırla okumaya devam ederken içeri Mike girdi. Ziyarete gelmişti. Holmes kafasını kaldırmadan bize ithafen normal bir ses tonuyla konuştu.
-Saygısızlar.
Mike onu aldırmadan Holmes'a selam verdi ve bana döndü.
-Merhaba kuzen. Bunu kim kızdırdı?
Ben omuz silktim ve kahvemden bir yudum aldım. Mike geldi ve karşıma oturdu. Sally kapı eşiğine dayanmış bir Holmes'a bir bize bakıyordu.
Mike, Holmes'un ne yapmaya çalıştığına baktı ve sordu.
-Sayfa 268 ikinci paragraf üçüncü cümle.
Biz Sally ile Mike'a anlamsızca bakarken Holmes kafasını kaldırmadan sayfaları çevirmeye başladı.
-Ciddi misin?
-Her zaman.
Holmes ayağa kalktı ve memnuniyetle Mike'a baktı.
-Teşekkür ederim.
Mike başını hafifçe eğdi.
-Rica ederim.
Biz Sally ile bir an birbirimize bakıp ne olduğunu anlamaya çalıştık. O sırada Holmes o sayfayı açık bırakacak bir şekilde önümüzdeki sehpaya kitabı koydu ve yanıma oturdu.
Kitaba üsten baktığımda çeşitli çizimler vardı. Bu çizimler biraz değişikti. Elime kitabı aldığımda ise bunun auralar hakkında bilgiler olduğunu görünce şaşkınlıkla Mike'a baktım.
Sally'de bendeki şaşkınlığı fark ettiği için Mike'ın oturduğu koltuğun arkasına yaklaşıp meraklı gözlerle bana bakıyordu.
Holmes, Sally'e oturabileceğini işaret etti ve o da Mike'ın yanına oturdu. Şaşkınlıkla sordum.
-Sen nasıl-
Holmes kitabı elimden aldı ve çizimlere bakarak ekledi.
-Pasif bir aura yönlendirici. Eşine zor rastlanır bir aura becerisi.
Sally, hiçbir şey anlamadığı için sordu.
-Ne?
Mike ciddi bir tavırla Holmes'a baktı.
-Ben buraya bunu açıklamaya gelmedim.
-Bende seni bu nedenle çağırmadım.
Kitabı kapattı.
-Sen kendi kendini ele verdin.
Kitabı sehpaya geri koydu ve arkasına yaslandı. Mike'ta istifini bozmadan devam etti.
-Madem bu konu açıldı. Bana da tarihçeyi anlatmak düşer.
***************
Yazar:Arima

ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 Kuşak Sonrası: Holmes &Watson
ФэнтезиDöneminin en ünlü dedektifi olma ünvanına sahip olan Sherlock Holmes ve vazgeçilmez dostu John Watson'ın torunları bir vasiyet amacıyla bir araya gelirler. Dedelerinden kalan bu vasiyetin sadece eskileri yadetmek için olduklarını düşünselerde bu bul...