(İlahi Bakış Açısı)
Beş el silah sesi bütün davetli salonunda yankılandı. Herkes bir anda durdu ve Holmes'un Watson'a gitmesine izin verdiği yöne doğru baktı. Herkes dondu ve klasik müzik sesi sona erdi. Davetliler olayı kavramak için kapıya bakakaldıklarında Holmes var gücü ile koşmaya başladı.
Kapıya doğru koştu. Merdivenlerin başında bir an durdu. Watson yerde hareketsiz yatıyordu. Onu o halde gördüğünde yanına koştu. İlk başta Watson'ın üzerinde sakladığı bütün silahları kendine aldı.
Eğer sağlık ekipleri Watson'ın üstünde silah bulurlarsa bu Watson için bir çıkmaz olurdu. Sonra yakınlarda bulunan bir adama gidip ceketini aldı ve Watson'ın kanayan yarasına baskı uygulamaya başladı.
Göz bebekleri titriyordu Holmes'un. Bu gerginliğinin vücuduna yansımaması için ayrı bir çaba veriyordu. O sırada sağlık ekipleri yetişti ve Watson'ı hastaneye yetiştirdiler. Ciddi bir şeyi yoktu. Watson kısa sürede iyileşicekti ama Holmes o düşüncelerinden nasıl kurtulacaktı?
Kendi himayesi altına aldığı birinin zarar görmesini ve verdiği sözü tutamamasını nasıl kaldıracaktı?
İntikam mı almalıydı? Yoksa içinde mi yaşamalıydı? Onu nasıl teselli edecekti? Onun güvenini tekrar kazanabilecek miydi?
Bu düşünceler onu yiyip bitirirken hastane koridorunda sessizce oturuyordu. Biri yanına yavaşça yaklaştı.
-Bayan Enna.
Dedi tanıdık bir ses, başını kaldırdığında o kişinin Sally olduğunu anladı. Onu gördüğünde gelmesi ve gelirken bir kaç şey getirmesini rica ettiğini hatırladı.
-Bayan Enna iyi misiniz? Çok düşünceli görünüyorsunuz.
Dedi tekrardan Sally Enna'yı düşüncelerinden bir an olsun ayırıp onu rahatlatma amacıyla. Holmes düşündü. "İyiyim." deyip geçiştirmeli miydi? Dostu bu haldeyken ona "İyiyim." demek zoruna gitmişti.
-Boşver beni.
Dedi en sonunda çaresizce. Sally Holmes'un bu tavrını garipsemişti. Genelde deli davranışları ve değişik yöntemleriyle bir çeşit psikopat olarak tabir edilen Enna Holmes şuan karşısında çaresizce düşüncelere kapılmıştı.
Enna'nın yanına oturdu ve elini desteklercesine tuttu.
-Bayan Enna belki bu yaptığımı garipseyebilirsiniz ama lütfen kendinize böyle davranmayın.
Holmes bunu beklemiyordu. Sally'e baktı. Gözlerine bakarak duygularını okudu ve o an doğru bir seçenek yaptığından emin oldu.
Sally gerçekten çok güvenilir biriydi.
Holmes çaresizce başını salladı. Üstünde hala balo kıyafetleri ile duruyordu.
Bir süre sonra Watson'ın yatırıldığı hastane odasına gittiler. Odaya girdiklerinde Watson'ın bilinci kapalıydı.
Odada hasta yatağı dışında birde koltuk vardı. Tek kişinin yatması için ideal olan o koltuğa yerleştiler.
********
(Lowell Watson)
Uyandığımda kafam allak bullaktı. Hiç birşey hatırlamıyordum ki baloda olan sahneler gözümün önünden geçti.Kafamın ağrısı ile başımı tuttuğumda Sally'nin sesini duydum. Sally'e döndüğümde koltukta kitap okuduğunu gördüm.
Holmes ise Sally'nin omzuna sarılmış uyuyordu. Suratı bir şapka ile örtülüydü.
Sally omzunda yatan Holmes'u uyandırmadan ve şapkasını yüzünden almadan koltuğa yatırdı ve ayağa kalktı.
Bense o sırada şok içerisinde Holmes'a bakıyordum. Şimdiye kadar uyanmalıydı. O çok tetikteydi. Saçına dokunduğum anda uyanan birisi için uykuya fazlasıyla ihtiyacı var gibiydi.
Sally'e döndüm. İlk önce durumumu sordu. Sonra da bir şeye ihtiyacım olup olmadığını. İyi olduğumu söylediğimde yüzünde yumuşak bir tebessüm yayıldı.
O sırada da Holmes uyandı. Suratındaki şapkayı hiç çekmedi. Sanki hiç birşey olmamış gibi lavaboya gitti.
Bir süre sonra çıktı ve şapkayı koltuğa fırlattı. Sally, Holmes ile göz göze geldikten sonra bana döndü.
-Ben sizi yanlız bırakayım.
Önümde hafifçe eğildi ve Holmes'a yaklaşıp hafifçe sarıldılar. Sonra da Sally dışarı çıktı.
Sally çıktığında kendini koltuğa attı ve başını ellerinin arasına aldı.
Sanki bir şey söylemek istiyordu ama nereden başlayacağını bilmiyordu.
-Holmes? Sen iyi misin?
-Boş versene.
Dedi ve başını ellerinin arasından çekti. Bir dizini kendine çekti ve yere bakarak konuşmaya devam etti. Konuşurken hiç bana bakmıyordu.
-Sen uyurken ailelerimiz uğradı. Uyuduğunu söyleyince çok kalamadılar. Annen fazla üzgündü.
Annemin o halini düşünmek istemediğimden devam ettim.
-Peki bir şey dediler mi?
İç çekti.
-Hayır anormal bir şey yoktu.
Holmes'un konuşurken bakmaması sinirimi bozdu. Bu yüzden yataktan bir an kalkmaya çalışıyormuş gibi yaptım.
Holmes kalkıp hızlı adımlarla yanıma geldi ve beni yatağa geri oturttu.
-Doktor olduğuna dair şüphelerim var.
Dediğine karşı hafifçe gülümsedim.
-Sonunda bana bakmaya karar vermen ne hoş.
Dediğime karşı bir an sinirli bir bakış attı. Sonra ise yerini sahte bir sırıtış kapladı.
*********
Yazar:Arima
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 Kuşak Sonrası: Holmes &Watson
FantasiDöneminin en ünlü dedektifi olma ünvanına sahip olan Sherlock Holmes ve vazgeçilmez dostu John Watson'ın torunları bir vasiyet amacıyla bir araya gelirler. Dedelerinden kalan bu vasiyetin sadece eskileri yadetmek için olduklarını düşünselerde bu bul...