Çocuklar kahvaltı etmeye başladığında Bay Steve çocukların yanında kaldı.
Bizde Bayan Sarah'ın bildiklerini öğrenmek için mutfağa doğru ilerledik.
Mutfağa girdik kapıyı kapattık ve Bayan Sarah hemen konuya girdi.
-Size en baştan mı anlatmalıyım? Kocam size anlatmıştır değil mi? Ne öğrenmek istersiniz?
Bayan Sarah, Bay Steve'den daha bilinçli görünüyordu. Holmes hemen sorulara başladı.
-Bayan Sarah size sorduklarımızı cevaplasanız yeter. Öncelikle kiracınızla başlayalım. Kiracınızın bu konuyla bir alakası olduğunu düşünüyor musunuz?
-Açıkçası kendisinin çocuklarla doğrudan iletişim kurduğunu görmedim. Sadece bazen nadiren dışarı çıktığı zamanlarda çocuklar ona selam verir. Başka bir şey yok.
-Peki çocuklarınız normalde de tanımadığı bir misafire merhaba diyecek kadar dışa dönük müdür?
-Evet Bayan Enna. Çocuklarımın sosyal açıdan eksikleri yoktur.
Holmes başını salladı.
-Peki çocuklarınızın hiç kabus gördüğü için yanınıza geldiğini ya da korktukları için şikayette bulunduğunu hatırlıyor musunuz? ~W~
Holmes'a bunu söylemeliyim. Tom'un kabus gördüğünü düşünüyorum suratındaki ifade rahatsızdı.
-Hayır fakat işinize yarar mı bilmiyorum ama açıkçası bu sabahtan farklı olarak genelde çocuklarım sabah kalktıklarında hep huzursuz olurdu.
-Nasıl yani? ~H~
-Enerjileri düşük olur ve genelde yorgunlardır.
Holmes bunu duyunca bana baktı ve bende bunu not ettim. Sonra Bayan Sarah'ın dışarı çıkmasını istedi.
O çıktığında Holmes bana yaklaştı ve notlarıma baktı. Başını salladı ve fısıldamaya başladı.
-Evet kısa bir tartışma yapsak iyi olacak. Bir süre çocuklardan fırsat olmayacak. Eğer o anda dikkatini çeken bir şey olursa not al. Sonrasında paylaşırsın.
-Peki. Kiracı bu işe bulaştı mı dersin?
-Emin değilim ama o ihtimali atlayamam. Tom hakkında düşüncelerin nedir?
-Kabus gördüğünü düşünüyorum. Surat ifadesi rahatsızdı ve nefes alış verişi farklıydı. Aynı zamanda oda soğuk olmamasına rağmen çocuk iki büklüm yatıyordu. Aynı zamanda yastığını destek olarak kullanıyor. Peki Emily?
Holmes biraz daha yaklaştı ve not defterimi cebime attı. Sonra kapıyı gösterdi. Kapıyı dinleyen biri var. Sesimi daha çok alçalttım.
-Peki Emily?
-Onunda çok huzurlu uyuduğu söylenemez onun dışında çeşitli mırıltılar duymuş olabilirim.
Hemen not defterimi çıkardım. Holmes beni böyle görünce takdir edercesine gülümsedi.
-Ne gibi mırıltılar?
-Tam duyamadım. Bir cümle söylüyordu. Sadece başını duydum. "Yavru" diyordu.
Not aldım ve tam çıkmak için giderken Holmes beni tuttu.
-Bekle kadına öncelik ver. Zaten bir şey duyamadı. Üzgün olmalı.
Bizi dinleyen Bayan Sarah mıydı? Oysa çok daha bilinçli görünüyordu.
O sırada çocukların sesi geldi. Kahvaltıları bitmiş gibiydi. Holmes ile mutfaktan çıkıp çocukların yanına gittiğimizde çocuklar bizi odalarına götürdüler ve çocuklarla baş başa kaldık.
İlk başta normal oyun oynuyorduk. Tabi Holmes'tan fırsat kalırsa. Genelde çocuklar bir oyun söylediğinde bunun kendi görüşü ile nasıl bir şey olduğunu söylüyordu.
Tamam bu Holmes'un normal haliydi ama çocuklar neden onu haklı buluyorlar? Onlar daha çocuk değil mi?
Holmes'ta şaşırmış olacak ki fısıldadı.
-Bu çocuklar cidden sorunlu sanırım ya da onlarla uzaktan akrabayım. Bilemedim.
Holmes'un dediğine bilmiyorum der gibi baş salladığımda Holmes derin bir iç çekti ve çocuklarla ilgilenmeye devam ettik. Ta ki öğle yemeğine kadar.
Öğle yemeğinde Bay Steve yoktu. Bayan Sarah'ta bize olanları merak ettiği için soru sormak adına mutfağa çağırdı.
Biz açlıktan Bayan Sarah'ın bize ikram ettiği ikramları yerken Bayan Sarah bize meraklı gözlerle bakıyordu.
-Söyleyin efendim. Çocuklarım nasıl?
Holmes ağzındaki lokmayı bitirdi ve konuşmaya başladı.
-Öncelikle Bayan Sarah. Çocuklarınız cidden delirmiş.
-Ne?
-Holmes!
-Ne var? En basit tabirleri kullanıyorum.
Bayan Sarah endişe ve korku ile Holmes'a bakarken ben onu sakinleştirmek için yanına gittim.
-Sakin Bayan Sarah. Çocuklarınız iyi.
-Ama.... Bayan Enna.....
-O öyle demek istemedi. Lütfen telaşlanmayın. Bir doktor olarak söylüyorum ki çocuklarınız şu ana kadar gayet iyi.
-Emin misiniz?
Bayan Sarah sakinleşmeye başladı.
-Evet Bayan Sarah. Bayan Enna'ya bakmayın. O bişey bilmiyor.
Holmes bana "Demek öyle!"der gibi bakarken onun bakışlarını dikkate almadım.
Kadını niye endişelendiriyorsun?
Bayan Sarah'ı ikna ettikten sonra dışarı çıkardım ve sinirli bir şekilde Holmes'a döndüm.
Holmes ise bana bakmadan önündeki ikramlardan yemeğe devam ediyordu.
Onun bu halini görmezden gelerek devam ettim.
-Sen aklını mı kaçırdın? Kadına öyle denir mi? Yüreğine indi.
Holmes sakince bana döndü ve eline bir ikram aldı.
-Ben bir şey bilmiyorum Watson.
Sonra sırıtarak ikramı ağzına attı. Bu kadın sabrımı sınıyor ama bir şey de diyemiyorum.
Tam sakinleşip Holmes'a sakince cevap verirken -hatta belki özür bile dileyebilirdim.- tam o anda Bayan Sarah'ın bize bağırdığını duyduk.
Holmes ile koşarak oraya gittiğimizde çocuklar ortada yoktu. Bayan Sarah endişeli ve korkmuş bir şekilde bize bakarken konuştu.
-Bayan Enna! Bay Lowell! Çocuklar yok.
*******
Yazar:Arima
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 Kuşak Sonrası: Holmes &Watson
FantasyDöneminin en ünlü dedektifi olma ünvanına sahip olan Sherlock Holmes ve vazgeçilmez dostu John Watson'ın torunları bir vasiyet amacıyla bir araya gelirler. Dedelerinden kalan bu vasiyetin sadece eskileri yadetmek için olduklarını düşünselerde bu bul...