Akşam olduğunda Holmes yine çalışma kararı aldı ve uyuma işini sonraya bıraktı. Holmes bir yandan çalışıyor bir yandan da o gün aile evinden gelen piyanosunu nereye koyacağını düşünüyordu.
En sonunda ortak çalışma odasına girdi ve perdenin arkasında bulunan inceleme masasının arkasındaki kitaplıktan "Piyano Tuşlarının Çığlığı" adlı kitabı çekerek bir gizli geçit açtı ve piyanoyu oraya koymaya karar verdi.
Uzun uğraşlar sonucu olmasa da piyanoyu oraya sokmayı başaran Holmes sonunda bir nefes verdi ve çalışma odasına geri dönmekten son anda vazgeçerek piyanosunun başına oturdu.
İşte o andı piyanosunun başına oturduğunda geri gelen o çocuksu his. Bir şeyleri gerçekten başardığını ilk hissettiği an ve ailesinden tek gerçek tebriği aldığı an o andı. Tek normal tutkusu ve sevgisine tekrar kavuşan Holmes'un uzun zaman sonra çaldığı ilk parça Ludwing Van Beethoven'ın "Ayışığı Sonatı" adlı eseri olmuştu.
Parçanın sakinliği ve küçük iniş çıkışlarıyla sakinleşen Holmes adeta tüm saçma düşüncelerinden sıyrıldı ve tekrar eskisi gibi dik ve ciddi bakışlarıyla toparlanmış bir şekilde piyanodan kalkan Holmes kendine geldi ve adeta yenilendi.
İşte bu Holmes'un yaptığı için defalarca kez şükredeceği bir andı. Çünkü yarın buna fırsat bulamayacaktı.
Akşam sakince uyumaya çalışırken kafasında çınlayan seslerle Holmes kan ter içerisinde uyandı ve kendini banyoya attı. Elini yüzünü yıkayıp kendisine gelmeye çalışırken bir an yere çöktü ve kafasını dizine yasladı. Sadece bir iki dakika soluklanmak istedi ama rahat bırakılmadı.
Düşünme vakti gelmişti.
************
Sally sabah uyandığında kendini daha iyi hissediyordu. Watson, Mike'ın onu çağırdığı gerekçesiyle evden çıkmıştı. Bu yüzden evde sadece o ve Enna vardı. Sally Enna'nın uyanmasını beklerken saatin oldukça geç olduğunu fark etti ve bakmak için Holmes'un odasına çıktı.
Kapıyı tıklatmasına rağmen ses gelmeyince içeri giren Sally, Holmes'u göremeyince endişelendi. Banyoda olduğunu düşünerek banyonun kapısını da tıklatan Sally orada da Holmes'u göremeyince korktu ve evin diğer odalarına da baktı.
Yine ses çıkmayınca telefon ile arayan Sally sonunda telefonun açılmasıyla rahatladı.
-Oh! Çok şükür size ulaşabildim Bayan Enna. Neredesiniz?
Sally bir müddet cevap alamayınca yine seslendi ve telefondan oldukça yorgun bir ses geldi.
-Sally ortak çalışma odasına gir ve en uçtaki kitaplıktan "Piyano Tuşlarını Çığlığı" kitabını yerinden oynatmanı istiyorum. Acele et. Çünkü daha fazla durabileceğimi sanmıyorum. Dediğim gibi acele et.
Sally anlayamadı ama deneni yerine getirmek için koştu. Kitabı buldu ve yerinden çıkardı. Kitap elinde kaldığında kitaplık kenara çekildi ve bir geçit açıldı. Geçide anlam veremeyen Sally önünde bir piyano gördüğünde içeri giriş yaparak Holmes'u kenarda yere çömelmiş bir şekilde buldu.
Kafasını dizine yaslamış ve büyük bir güçlükle diğer eliyle telefona uzanan Holmes kafasını kaldırdı ve duvara kafasını dayadı. Sally o anda yanına koştu ve Holmes'a ne olduğunu sordu.
-İyi misin? Bu ne hal?
Sally, Holmes'u daha bir dikkatle incelediğinde gözlerinin uykusuz külle kaplı elinin ise titrediğini gördüğünde Holmes'u telaşla kaldırdı ve onu bu yorgunluğunda zorla yürüterek misafir odasındaki yatağa yatırdı.
Holmes uyuyamıyordu. Gözlerini kapattıkça bir şey onu engelliyor ve tekrar gözünü açıyordu. Sally tekrar merakla ona ne olduğunu sorduğunda zorla yorgunlukla cevap verdi.
-Uyuyamadım ve tekrar piyanomun başına oturmaya karar verdim ama olmadı. Tam yanına gidecektim ki yere yığıldım ve kendimi zorla bir duvarın kenarına anca atabildim.
O anda eli acıyla sanki elektrik çarpmış gibi bir an sarsıldı. Sally bir yandan telaşlanıyor bir yandan ne yapacağını düşünüyordu.
Holmes'un dizinin dibine çökmüş eline bakıyordu. Bir anda Holmes o külle kaplı eli tekrardan daha şiddetli sarsılınca Sally refleksle siyah damarlı eliyle o kolu tuttuğunda Sally bir anda geri savuşturularak misafir odasının kapısına fırladı.
Sally savrulmanın şokuyla yerinde kalmaya devam ederken Holmes bir anda bedenen yüz üstü yere yığıldı ve ayağa kalkmaya çalışırken öksürdü.
Zorla ayağa kalkıp tekrar yatağa oturan Holmes'a bakan Sally hızla telefonunu çıkardı ve Watson'ı aradı.
Watson'a durumu telaşla anlatan Sally telefonu kapattığında derince bir nefes aldı ve cesaretini toplayarak ayağa kalktı. Damarlı elini arkasına saklayan Sally, Holmes'un yanına yaklaştı ve durumunu tekrardan gözden geçirdi.
Bir elini Holmes'un dizine koydu ve o anda düşünmeye başladı. Bir şey yapmalıydı böyle bekleyemezdi. O anda gözünün önünde her şey belirmeye başladı.
Gözleri altın rengi damarlarla kaplanan Sally siyah damarlı elini Holmes'un gözüne koydu ve bağları koparmaya başladı. Holmes'un beynindeki bütün yoğun dumanı koluna aktararak Holmes'u uyuttu ve tekrar gözlerini açtı.
Gözlerini tekrar açtığında elindeki toplanmış yoğun dumanı fark eden Sally irkilerek siyah yoğun dumanı serbest bıraktı ve o tekrardan Holmes'a döndü.
Ama Holmes uyanmadı.
*********
Yazar:Arima
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 Kuşak Sonrası: Holmes &Watson
FantasyDöneminin en ünlü dedektifi olma ünvanına sahip olan Sherlock Holmes ve vazgeçilmez dostu John Watson'ın torunları bir vasiyet amacıyla bir araya gelirler. Dedelerinden kalan bu vasiyetin sadece eskileri yadetmek için olduklarını düşünselerde bu bul...