Holmes, Mike ve ben sorgu odasına doğru ilerledik. Odaya girdik ve odanın ortasında bulunan tek masadaki ikinci sandalyede oturan ifadesiz kadına tekrar baktık.
Kadın suskun ve kendinden emin duruyordu. Holmes'un da ondan aşağı kalır bir yanı yoktu.
İkili bakışlarıyla birbirine meydan okurken Mike baş şüphelinin karşısındaki sandalyeyi çekti ve Holmes'a işaret etti.
Holmes sırıttı ve oturdu. Bizde onun yanında ayakta durduk ve baş şüphelinin yüz ifadesine odaklandık.
İlk başta Holmes konuştu.
-Bize her şeyi baştan anlatın lütfen.
Kadın ilk önce bizi teker teker süzdü. Sonra ise konuşmaya başladı.
-Bakın efendim. Ben bir senaristtim ve işim dışında da senaryolar yazmak hoşuma gider. Alıştırma gibi gelir.
-O eve de tatil için geldiniz ve tatil yaparken çalıştınız.
-Evet efendim. Yazmak benim hayat amacımdır ve aynı zamanda yazar olmak için çalışmalar yapmaktayım.
Holmes başını salladı ama ikna olmadığı halinden belliydi.
-Peki çocuklarla doğrudan bir bağlantınız oldu mu?
-Hayır efendim. Hiç onlarla vakit geçirmedim. Genelde ya odamda dinleniyor ya da yazıyor olurum.
Holmes buna da sesini çıkarmadı.
-Peki çocukların durumları hakkındaki düşünceleriniz nedir?
-Açıkçası yaptıkları davranışların biraz ürkütücü olduğunu kabul ediyorum ve ayrıca oldukça garip düşünüyorlar.
Holmes ayağa kalktı. Bir şey yakaladı sanırım. Biz Mike ile yan yana durduk ve hafif geri çekildik.
-Garip düşünceler derken? Çocuklarla vakit geçirmeyen bir insanın onların düşünceleri ile ne alakası olabilir ki?
Holmes onun arkasına doğru ilerleyip etrafında dönerken kadının yüzünde tedirginlik vardı.
-Ya-yani.
-Yanisi şu siz çok kötü bir grup üyesisiniz.
-Grup mu? O da ne? Ne demek istiyorsunuz?
-Patronunuzun neden memnun olmadığı açık. Siz beceriksizsiniz!
-Hayır! Ben çok çalıştım!
Holmes sırıtarak kadının kulağına eğildi ve fısıldadı.
-Bunu öğrendiğim iyi oldu.
Sonra ise Holmes'un talimatı ile sorguyu bitirdik. Çıktığımızda Holmes bu dava ile ilgilenenlerin ve madurların bir yerde toplanmasını söyledi.
Sanırım yine şovunu yapacak. Hoşuna gittiğini bildiğim ve eğer ona hayır dersem büyük ihtimalle benimle bir hafta dalga geçeceği için hiç bir şey demedim.
Bir kaç polis memuru Mike, ben ve Holmes dava ile ilgilenenler olarak, Bayan Sarah ve Bay Steve ise madurlar olarak odada toplandık.
Baş şüpheli en son odaya girdi ve bir yana kuruldu. Polisler onun başında duruyordu.
O her an saldırabilecek, polisler ise her ana hazır beklerken Holmes anlatmaya başladı.
-Bu davada ,Watson'a da dediğim gibi, üç aşama var.
Herkes Holmes'a kitlenmişti. Bayan Sarah ve Bay Steve merakla onu izliyordu.
-Birinci aşama: Çocuklar neden delirdi? İkinci aşama: Bunu kim yaptı? Üçüncü aşama: Bunu neden yaptı? Aslında bu her davanın ana noktasıdır. Sorular cevaplardan daha önemlidir. Nasıl sorduğuna göre cevap değişir. Nasıl cevap verdiğine göre de bir sonraki soru.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 Kuşak Sonrası: Holmes &Watson
FantasíaDöneminin en ünlü dedektifi olma ünvanına sahip olan Sherlock Holmes ve vazgeçilmez dostu John Watson'ın torunları bir vasiyet amacıyla bir araya gelirler. Dedelerinden kalan bu vasiyetin sadece eskileri yadetmek için olduklarını düşünselerde bu bul...
