Mağazaya giriş yaptığımızda Sally'i giriş kattaki kadınlar reyonunda gördüm.
Sally maske takmamıştı ve elinde telefonu ile gayet normal bir şekilde takılıyordu yani öyle görünüyor.
Mike sol taraftaki erkekler reyonunda olmalı. Evet onu da gördüm. Yeni giriş yaptığı belli ve maskeyi çıkarmış.
Tanınmamışa benziyor yani sıkıntı yok. Biz üst kat merdivenlerine giderken etrafa baktığımda sadece kasiyer vardı. Başka eleman yoktu.
Sanırım üst kattada yok. Bu aralar çok müşterisi yok gibi sadece bizim ekip var alt katta.
Üst kata çıktığımızda Holmes fısıldadı.
-Evet Watson. Çocuk, bebek, genç kısmı burası. İkinci kat komple o reyona ayrılmış. Etraf fazla geniş.
-Haklısın ilk neyden başlayalım?
-Duvarlara yakın duralım. Sıradışı bir şey görürsek arama emri ile geri döneriz.
Holmes kolumu bıraktı ve az önümden yürümeye devam etti. Bebek reyonlarına bazen kıyafetleri çekip bakıyorduk.
Duvarlar normal görünüyor. Biraz daha dolaştıktan sonra Holmes personel harici kimsenin giremediği bir kapıya yakın bir reyonda bir şeyler gösterir gibi davranarak bana fısıldadı.
-Senden bir şey rica edebilir miyim Watson?
-Olmuş bil!
Telefonumu çıkardım. Holmes kameraları halletmek istiyordu. Kameraları kapatacak ve yaklaşık 5 dk işlevsiz bırakacakken Holmes'a fısıldadım.
-1.......2........3! Gir!
Holmes'un nasıl fırladığını görmeliydiniz. Hızlı ve sessiz bir şekilde kapıdan girdi.
******
(İlahi bakış açısı)Holmes hızlı ve sessiz bir şekilde odaya daldı. Adeta koşarak etrafı inceledi.
Sonunda duvar zannettiği bir yere dayanıp yeri inceleyecekken kendini yerde buldu.
O bir duvar değildi. Bir perdeydi. Perdenin arkasını göremedi. Çünkü perde sabitlenmişti.
Holmes bu tür şeylerden nefret ederdi. Bunu yapacaklarına kapı yapabilirlerdi.Holmes cebinden çakısını çıkardı ve perdenin alt kısmında sabitlenen bölümde bir delik açtı.
Delikten içeri baktı. Tam tahmin ettiği gibi her yer kasa ve bavul doluydu.
Çıktığı gibi aceleyle dışarı çıktı ve Watson'a dayandı. Az kalsın dengesini kaybedecekti.
5 dakika çok az gelmişti. Bu yüzden acele etmişti.
********
(Lowell Watson)Holmes omzuma dayandığında ona döndüm. Fazla hızlı gelmişti. Onun dayanması için ona yaklaştığımda fısıldadım.
-Daha 2 dakikan vardı.
Holmes'un gözleri büyüdü. Hayal kırıklığına uğradı. Toparlandı ve başka bir reyona doğru ilerledik.
-Bir dahakine arama emri almalıyız. Her şey beş dakikaya sığmıyor.
Holmes'a kahkahamla cevap verirken Holmes'un hafiften siniri bozulmuş gibiydi ama sonra oda gülmeye başladı.
-Hadi bir şey alalım. O kadar gezdik dikkat çekmeyelim.
Holmes'a baktım ve gülerek ekledim.
-Ne alacağız bebek tulumu mu?
-Çok komiksin küçük kuş. Hadi bir......çocuk tişörtü alalım.
Bana bir tişört gösterdi. Üstünde kuşlar vardı.
Ben de ona bir çocuk pantolonu kaptım. Kedi desenleri vardı.
-Al! Takım oldu.
Holmes güldü ve paralarını ödeyip çıktık.
-Bunlar fazladan kumaş olur. Kliniğinde dursun.
-Kliniğimde mi?
-Çalışma odanın bir bölümünü bir nevi klinik gibi kullandığını bilmek için profesör olmak gerekmiyor.
Holmes'un söylediği karşısında tedirgin oldum. Oraya girdi mi?
-Dürüst ol. Oraya girdin mi?
-Hayır Watson. Merak etme. Ben insanların sırlarına saygı duyarım. Çünkü benim de yeterince sırrım var.
Holmes'un bu rahatlatmasıyla kendime gelmiştim ve Sally'nin arabasına doğru yola çıktık.
Sally'nin arabasının arka koltuğuna oturduğumda yanımda Mike duruyordu. Holmes ve Sally öndeydi.
Sally arabayı kullanıyordu. Neredeyse hiç konuşmadan eve doğru yol aldık.
*******
Yazar:Arima
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 Kuşak Sonrası: Holmes &Watson
FantasíaDöneminin en ünlü dedektifi olma ünvanına sahip olan Sherlock Holmes ve vazgeçilmez dostu John Watson'ın torunları bir vasiyet amacıyla bir araya gelirler. Dedelerinden kalan bu vasiyetin sadece eskileri yadetmek için olduklarını düşünselerde bu bul...