15. Bölüm -Doğum Günü-

9.1K 194 67
                                    

Okula gittim. Doğru ya okul vardı. Belki İzmirde yaşarız beraber diye düşündüm hatta belki ailem ben gittikten sonra beni affeder eve geri gelirim ve artık bana iyi davranırlar güzel hayata başlarım diye düşündüm. Bütün gün düşünceler peşimi bırakmadı. Yarene sarıldım sıkı sıkı, doğum günümü kutlamamıştı. Unuttuğunu düşündüm ama bu önemli değildi. Onu gerçekten özleyecektim..

Eve döndüm, yollar her zamankinden daha soğuktu. O gece evden kaçacağım için olabilirdi.. Aslında bana bu kadar kötü davranmasalardı kendimi kaçmak zorunda hissetmezdim. Kapıdan girerken son kez derin derin baktım evime.

İçeriye girdiğim gibi bağırışları duydum. Abim yine bağırıyordu etrafa. Bunu spor olarak yapıyordu bence. Bana seslenilsede dinlemeden odama gittim ve yatağa attım kendimi. Derin nefesler aldım. İçeriye ablam Mine girdi.

- Sen ne ara geldin öyle sinsi sinsi.

Onu dinlemedim. Göz ucuyla baktım. Onu da bugün son kez görecektim.

- Geldim işte uzatma abla.

dedim sinirle.

- Düzgün konuş benimle, atarım bu terliği ağzının ortasına!

diye çemkirince tuvalete gittim. Bugün benim doğum günümdü ve kimsenin umurunda bile değildi. Kendime acıyordum her seferinde. Klozetin kapağına oturdum ve telefonumu açtım.

*2 Yeni Mesajınız Var*

Bildirimini görüp tıkladım. Hakan atmıştı mesajı. Sakin bir enerjiyle okudum mesajlarını.

H: Hala korkuyor musun?

H: Korkma, yanında ben olacağım sevgilim. Bugün seni kaçıracağım.

B: Korkmuyorum. Sadece üzülüyorum. Bunu yapmak zorunda olmak üzüyor beni.

H: Anlıyorum seni, merak etme her şey çok güzel olacak. Ben yola çıktım. İzmire geliyorum şu an.

B: Gel Hakan, hep bu anı bekledim zaten. Ben gideyim şimdi, iyice eşyalarımı toplayayım.

H: Tamam görüşürüz güzelim, geldiğimde yazacağım sana.

Telefonu kapattıktan sonra tuvaletten çıktım. Evde Batuhan abim, ablam ve annem vardı. Odama geçmek isterken abim beni durdurdu.

- Kız, gel buraya. Git bana şey al.. Şey..

- Ne? Gidip kendin al ne alacaksan.

- Kız bak çarparım şimdi sana yamulursun. Git al dedim.

- Tamam, ne alacağımı söyle.

- Git şey al, ekmek.

- Tamam.

Parayı aldıktan sonra hemen dışarı attım kendimi. Ben bu gece evden gidecektim ve bunun asla farkında değillerdi. Markete gitmeden önce çıkmaz sokağa oturup biraz ağladım. Çok fazla bekleyemezdim. Gözyaşlarımı sildikten sonra markete girdim daha sonra çıkıp eve gittim. Zili çaldım ama neredeyde beş dakika beklettiler kapıda. Sinirli bir şekilde kapının açılmasının bekledim. Sonunda açılmıştı. İçeriye sinirli bakışlarımla girdim. Kapıyı açıp

- Hiç açmasaydınız.

dedim. Ve o an gördüğüme inanamadım. Şaşkınlıktan gözlerim açılmış ve yutkunmuştum. Herkes buradaydı. Babam.. Annem.. Abilerim.. Ablam.. Yaren.. Mert.. Burak.. Hepsi buradaydı. Ortada bir pasta vardı ve herkes bağırıyordu. "İyi ki doğdun Bade!" Sesler başımı döndürürken bir babama bir Mertle Burağa bakıyordum. Nasıl oldu da izin verdi diye düşünüyordum. Hepsinin rüya ya da hayal olduğunu varsayarsak gözlerimi kapattım. Açtığımda hâlâ buradalardı.

- Hoşgeldin kızım, iyi ki doğdun.

dedi babam. Gerçekten ne yaşadığımı anlamıyordum. Konuşamamaya devam ederken Yaren koşarak yanıma geldi ve bana sarıldı.

- İyi doğdun kankaaa!!!

dedi. Bana yaptıkları onca şeyden sonra böyle bir tepki gayet normaldi bence. Biraz ortama alıştım gibi oldu derken babam beni yanına çağırdı. Herkes pasta yiyor gülüp eğleniyordu.

- Kızım, bundan önceki halimden artık eser kalmayacak. Bambaşka bir baba olacağım. Biliyorsun sana pek iyi davrandığım, davrandığımız söylenemez. Ama artık hiçbiri yok. Bu yıl biraz abarttım bu işi. Bu yüzden özür dilerim. Sen benim canım kızımsın seni çok seviyorum.

dedi. Gözlerim dolu dinlerken bir daha konuştu.

- Hadi arkadaşlarının yanına git sen.

bir şey diyemeden Yarenin yanına gittim ve Burağın yanından aldım.

- Yaren.. Ne oluyor ya bizimkilere?

- Aşkım artık 18'sin. Bence bunu anladılar ve sana artık iyi davranacaklar. Baksana Mert bile burada!!

- Alışamadım gerçekten.. Hayal gibi geliyor şu an..

- Gerçek Bade, gerçek!

Bütün gün eğlendik. Güldük, içtik, yedik. Biz arkadaşlarımla dışarıya çıktık. Gerçekten çok güzel birgündü. Eve saat 10 gibi gelmiştim ve Hakan aklımdan tamamen çıkmıştı. Eve geldikten sonra telefonumu açtım ve mesajları gördüm işte o an kafama dank etti her şey. Ben bugün kaçacaktım.

H: Bade on dakikaya evinin önündeyim. Hazırsın değil mi?

Yutkunarak baktım telefona. Ben gitmek istemiyordum ki. Ne yapacağım diye kara kara düşünürken bekledim cevap vermedim.

H: Geldim Bade, kapının önündeki arabadayım.

Koşarak baktım pencereden. Farları yanan lüks bir araba duruyordu kapımızın önünde. Dudaklarımı ısırdım.

B: Hakan ben.. Yapamayacağım özür dilerim.. Ailemi seviyorum ben seninle gelemem.

H: Bade ne diyorsun?

B: Gelemem Hakan git, istemiyorum seni.

H: Bade saçmalama, bak tamam ayrılıyorsun diye kötüsün anlıyorum ama ben senin için onca yol geldim. Hadi in aşağıda konuşalım sevgilim.

B: Sevgili falan değiliz tamam mı, bitti Hakan. Git istemiyorum!

H: Bade, saçmalama.

B: Git, istemiyorum seni git!

dedikten sonra engelledim. Aradığını görünce numarasını da engelledim. Penceredeki perdeyi hafif açarak baktım arabaya. Arabadan inip bana baktı. Perdeyi çekip kapattım. Bir süre orada durdu ve daha sonra arabasına binip gitti. Derin bir nefes alıp yatağıma uzandım, her şey bitmiş ve rahatlamış gibi hissettim. Fakat bilmiyordum aslında her şeyin yeni başladığını.

SADİST +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin