48. Bölüm -Duygular- (+18)

7.9K 76 1
                                    

Gözleri parladı bunu diyince. Hızlıca çıkarıp kabine girdi benimle. Suyun altına geldiği anda gözlerini kapatmıştı ve o kadar tatlıydı ki.. Saçı biraz ıslandıktan sonra boynuna sarıldım. O da belime sarılınca alttan vajinama sürtünen penisini hissettim. Bu dokunuş her seferinde azdırıyordu beni. Elimle tenini gezerken penisine kadar inip elime aldım. Biraz okşadım ve yüzündeki rahatlama ifadesine baktım. O zevk aldıkça ben de alıyordum.

Beni duvara yapıştırdı, ellerimi arkadan birleştirip suyun yüzümüze çarpışını izledik bir süre. Beraber duş alırken, öpüşerek ve birbirimizi severek geçirdik zamanı. Onun saçlarını şampuanla kömürtüp şekil vererek eğlendim.. Gerçekten çok güzel geçen zamanın ardından beraber duştan çıkıp kurulandık. Sanki evli gibiydik tek fazlalık abisi ve ablamdı. Çok eğleniyorduk birlikteyken, aynı zamanda sevişiyorduk. Sevişmek sadece bedenle yapılan bir şey değildir. Birbirimizi seviyor olmamız sevişiyor olmamıza denktir.

Duştan çıktıktan sonra yine aşağıya inip ablamlara bakınmak istedik. Etrafta kimse gözükmüyordu, sanırım Kaanla odalarına geçmişlerdi çoktan. Hakanla ne yapsak diye düşünürken hazır ortalıkta kimse yokken evin her tarafını detaylı bir şekilde gezdirip açıklamak istedi. Daha sonra beraber film izlemeye karar verdik ve film izlerken yemek için de mısır patlatmalıydık. Mutfağa girip beraber mısır patlattık, bir yandan da mısırları birbirimize silah olarak kullanıp atıyorduk. Eğlenerek yapıyorduk yaptığımız her işi bu çok, çok iyi hissettiriyordu. Mısırı da hazırladıktan sonra film için koltuklara yerleştik.

Mine //

Kaanla "Cesaret" dememin üzerine olan öpüşmemizin üstüne Bade ve Hakan yukarıya çıkıp bizi baş başa bıraktı. Gerçekten çok utanıyordum. Ona artık daha sakin davrandığım için bir yerden sonra bastırdığım duygularım da açığa çıkıyordu. Yılların verdiği özlemi saymıyorum bile. İkisi beraber yukarıya çıktıktan sonra ortam çok sessizleşmişti. Ne yapsam diye düşünürken yemeklerden oluşan çöpleri ve artıkları toplamaya karar verdim. Elimi toplamak için atarken Kaan beni engelledi.

- Sen dur ben hallederim.

dedi.

- Olmaz öyle şey, beraber yapalım.

diye karşılık verdim. Buna hayır demedi ve toplamaya başladık. Toplayışımızın ardından yine bir sessizlik olmuştu. Oturmuş onları bekliyorduk.

- Bunlar da bir gelemedi..

dedim sessizliği bozmak için. Sahte gülümsemesi ile kafasını salladı. Sürekli oluşan bu sessizlik yüzünden canım sıkılmıştı, tam o anda,

- Mine, bir şey soracağım.

dedi. Hemen ona dönüp heyecanla konuşmasını bekledim.

- Efendim?

- Bade öpmeni isteyince, rahatsız oldun mu?

- Hayır, hiç..

dedim birden. Bu sefer içten gülümsedi ama sonra aniden durdu.

- Peki, ben istesem?

bu sorusu kalbimi çok hızlandırmıştı. Çok aceleci davranıyordu, ondan zaman istemiştim ama o kadar sabırsızdı ki.. Neyse ki onu gerçekten çok seviyordum. Bir şey demeden sadece gözlerine baktım. Cevap vermediğimi görünce konuşmadı. Biraz daha baktım gözlerine sanki onu istiyormuşum gibi. Yanına yaklaştım yavaş yavaş. Kalbim her seferinde bir tık daha hızlı atıyordu. Ne yaptığımı anlamıyordu sadece izliyordu.

Aslına bakarsan, ben de ne yaptığımı bilmiyordum. Ona yaklaştıkça kafamda bir sürü şunu mu yapsam bunu mu yapsam diyordum. Ona iyice yaklaştığımı göz bebeklerinin büyümesini çok yakından gördüğümde anladım. Dudağımı ıslatıp nefesimi yüzüne doğru verdim.

- İste..

dedim. Beni öpmesini deli gibi istemiştim. Dediğim kelimeyi biraz geç anlamıştı sanırım, bir süre öylece baktı. Daha sonra birden elini yanağıma atıp okşamaya başladı. Bir şey söylemeden sadece bakışıyorduk. Bana doğru yaklaşınca dudağımdan öpecek sanıp gözlerimi kapattım ama o yanağımdan öpmüştü. Öperken kendimi onun yüzüne doğru bıraktım. Gerçekten çok özlemiştim Kaanı. Dudaklarını geri çektiğinde açtığım gözlerimi tekrar kapattım. Bu sefer diğer yanağımdan öptü, daha sonra tekrar, tekrar derken bir türlü dudağıma gelmiyordu.

Yanağımdan öpmesi de çok güzeldi ama öpüşelim istiyordum. Tekrar yanağımı öpeceğini anladığımda ellerimle yanaklarını tutup dudaklarından öptüm. Öpüşmeyi unutmuştum resmen, başta ayak uydurmaya çalıştım daha sonra yavaş yavaş alışmaya başladım ve biz öpüşmeye başladık. Dudaklarının yumuşaklığı, dilindeki öpüşürken bıraktığı ekstra ıslaklıklar ve dişiyle dudağımı ısırması hiç değişmemişti. Her şeyi çok net hatırlıyordum.

Biraz orada yan yana dururken öpüşmeye devam ettik. Ellerimiz bizden bağımsız olarak dümdüz duruyordu. Dudaklarını dudaklarımın içine alıp emerken içine bastırdım ve bir hamleyle kucağına geçtim. Öpüşmeye devam ederken yavaş yavaş geriye yaslandı. Kucağında ona sarılarak öpüştüm bir süre. Farkediyordum ki penisi sertleşiyordu çünkü tam altımdaydı. O an azgın değildim, onu çok özlemiştim ve öpüşmek istiyordum. Ama penisinin sertleşmesi beni azdırmıştı.

Kendimi oynatmaya başladım hafif hareketlerle. İleri geri yaparken, klitorisimin yandığını hissettim ve bu öpüşmeye burada devam edemeyeceğimizi anlayıp dudaklarından ayrıldım. Dudaklarından ayrılıp yüzüne baktığımda yanaklarının kızardığını gördüm. Bir erkeğe kızarmış yanak ancak bu kadar yakışabilirdi. Heyecanla bakıyordu gözlerime. Öpmekten pembeleştirdiğim dudaklarına baktım, daha sonra tam üstüne oturduğum penisinin içime girmesini istediğimi farkettim.

Ona bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. Biraz bekledim anlaması için ama anlamadı, anlamaması gayet normaldi. Hâlâ ona kızgınım sanıyordu. Anlaması için gözlerinin içine bakarak üstünde oynadım. Vajinamı penisine sürttükçe zevk alıyordum ve bu zevkler beni gereğinden fazla azdırıyordu. Daha sonra birden yüzüme yaklaşıp belimden tuttu ve ayağa kalktı. Kucağına alıp götürüyordu beni artık. Hiç konuşmadan anlaşmıştık resmen. Beni odasına çıkardığını anladım. Heyecanlı bir şekilde boynuna sarılıp odasına çıkmasını bekledim.

SADİST +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin