19. Bölüm -Nefret-

9.6K 199 31
                                    

Yaptığı kesikler yüzeysel kesiklerdi. Derin olmadığı için dikiş gerektirmeyen sadece kan akıtan türdendi. Hem canım yanıyordu hem üşüyordum hemde korkudan titriyordum. Omzumdan koluma doğru bir sürü kesik oluşmuştu. Bu kesikler her ne kadar yüzeysel olsa da benim vücudum ufacık bir kesikte bile çok fazla kanardı.

O neredeyse bütün vücuduma kesikler yaparken artık tamamen kendimden geçmiş haldeydim. Bacağımda, kolumda ve göğüs bölgemdeki birçok yerde kesik vardı artık. İşini bitirdikten sonra kullandığı aleti kenara attı. Üstüme biraz daha yaklaştı.

Yüzünü yüzüme doğru getirdi. Bütün gücümü toplayarak ellerimi kaldırmaya çalıştım. Gözlerimin içine bakarken beni öpmeye başladı. Dudaklarım kapalıydı, o beni öpmeye çalışırken ben onu göğsünden itmeye çalıştım. Fakat onun hissettiği tek şey göğsüne dokunan iki eldi.

Gözleri kapalı, dudaklarını dudaklarıma getirmişti. O an fazlaca bir yorgunluk çöktüğünü hissettim. Kaybettiğim kan çok fazlaydı. Ellerimi yavaşça bırakmış ve gözlerimi kapatmıştım.

-

Biraz da olsa bana direnmeye çalışan Badenin artık direnmediğini farkettim. Gözleri kapalıydı. Verdiğim ilacın bayıltma etkisi yoktu. Kafamı kaldırıp ona bakmak isterken bütün vücudunun kana bulandığını farkettim. Korku sarmıştı bedenimi.

- Bade uyan.

dedim hafif tokat atarak. Uyanmıyordu. Omzundan tutarak sarsmaya çalıştım ama baygın bir şekilde yatıyordu. Hemen ayağa kalkıp getirdiğim poşete koştum. Poşetten ilk yardım çantasını çıkarıp kestiğim bütün yerlere pansuman yaptım.

Vücudu buz kesmişti. Getirdiğim kıyafetleri de giydirmeye çalışmıştım. Her şeyi hallettim derken onun hâlâ uyanmadığını gördüm. Öldüğünden şüphelenniştim. Nabzının atıp atmadığına baktım. Attığını görünce rahatlama gelmişti ama hiç hız kesmeden doktor bulmak için koşarak odadan çıktım.

-

Gözlerim aralanırken, yaşadıklarımın rüya olduğunu ve sıcak yatağımdan kalktığımı düşünerek kandırmıştım kendimi. Gözlerim tamamen açılınca o soğuk odayla karşılaştım. Her şey gerçekti. Bu gerçekle yüzleşirken bir şey farketmiştim.

Artık az üşüyordum, doğrulmaya çalıştım. Biraz kendime gelmiştim. Üstümde kıyafetler vardı ve Hakan burada yoktu. Zincir hâlâ ayağımdaydı. Çok geçmeden ayak sesleri duydum Hakan koşarak yanıma gelmişti.

- Bade! İyi misin?

diyerek yanımda diz çökmüştü. Hayal kırıklığı, korku, vazgeçmişlik duygularımla beraber gözlerine baktım. Yaşadığı tedirginlik beni zerre etkilemiyordu.

- Senden nefret ediyorum.

dedim. Elindeki yemeğe baktım. Gerçekten çok acıkmıştım.. Karnım gurulduyordu. Bana endişe ile bakan hakan, "Senden nefret ediyorum." dediğimi duyunca eski haline geri dönmüştü. Yemeği önüme bıraktı.

- Ye bunu.

dedi ve çıktı odadan. Açlıktan ölmek istemediğim için hemen yumulmuştum yiyeceklere. Hamburger almıştı. Hızlı hızlı bitirdikten sonra doyan karnımla beraber yeniden hüzünlenmiştim. "Benim burada ne işim var?" dedim kendi kendime.

Bir süre sonra Hakan geri gelmişti. Bakışıyorduk. Yanıma yaklaştı. O geldikçe ben yine tedirginleşiyordum. Yanıma kadar gelip yine önümde eğilmişti. Bakışmamız devam ederken, birbirimize sinir ve nefret haykırıyorduk. Onun yüzünden kaç tane olduğunu bilmediğim yaralar oluşmuştu vücudumda.

- Mutlu musun?

dedim. Yüz ifadesini hiç bozmadan cevap verdi.

- Değilim. Böyle olmasını istemezdim. Beni buna sen ittin.

- Gerek var mıydı buna gerçekten?

- Sana yapacaklarım henüz bitmedi Bade. Bu daha hiçbir şey.

SADİST +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin