33. Bölüm -İntikam-

5.3K 120 16
                                    

Gözlerimi açtığımda yanımda kimse yoktu. Yatağımda ve odamda tek başımaydım. Gözlerim çok ağrıyordu, açmakta zorlanıyordum. Yarenin dediği aklıma geldi. "Kendini üzmesin." Beni gerçekten çok sinirlendirmişti. Sevgim öfkeye dönüşmüştü uyandığımda. Beni öyle bir pişman etmişti ki, sıra bendeydi. Bu sefer ben alacaktım intikamımı.

İçeriye bağırdım, Yaren ve Mert buradaysa onlara kurduğum planı söyleyecektim. İkisi de buradaymış, onları alıp kapıyı kapattıktan sonra, kendimden emin cümlelerle konuştum.

- Kendimi çok harap ettim. Bu kadarı gerçekten fazla. Şimdi sıra bende.

- Nasıl yani Bade?

diyen Yarene baktım. Sonra Merte.

- Hakanı kaçıracağım.

- Ne?

dedi Mert.

- Bu suç farkındasın değil mi?

diye ekledi Yaren. Artık gözüm dönmüştü ve hiçbir şey umurumda değildi.

- Onu pişman edeceğim, bu şekilde olmuyor. Üzülme ve korkma sırası onda. Bana yardım edecek misiniz?

ikisinin de gözlerine baktım. Başta gözlerini kaçırsalar da kabul ettiklerini söylediler. Planı en ince ayrıntısına kadar kurmaya başladık.

Hakan*

Aldığım numarayı aramak için telefonu açtım. Aradığımda kalın sesli bir erkekle karşılaştım.

- Merhaba, nasılsınız?

dedim.

- Kimsin kardeşim?

dedi, kafamda kurduğum senaryoyu uygulamak için uğraştım.

- Ben Ecemin sevgilisiyim.

- Ne? Ne diyorsun sen? Kimsin lan?

- Sen de, Ecemin nişanlısısın değil mi?

- Kimsin dedim sana.

- Kim olduğumu bırak, Ecem ikimizi de kullanıyor. Sen buna odaklan.

- Ecem öyle şey yapmaz.

- Sana yazdığı mesajları atıyorum o zaman, arama kayıtlarını da dinletirim tarihleriyle beraber, işine gelirse tabii.

- Nerdesin sen kimsin?

- İzmirdeyim, Ecem buradaydı hatta.

- Teyzemin yanına gidiyorum demişti..

- Öyle bir şey yok yalan. Telefonuna bakınca gördüm. Buraya gelmeni istiyorum kardeşim, ona unutamayacağı bir gün yaşatalım.

- Ne gibi?

- Eğer gelirsen detaylı konuşuruz. Ne dersin?

- Tamam geleceğim.

- Güzel, geldiğinde haber ver adım Hakan.

- Emir.

Telefonu kapattıktan sonra sırıttım. Sonunda kurtuluyorum, dedim içimden. Öylece bırakıp hiçbir şey yapmamış gibi dursun istemiyordum. Ona unutamayacağı bir an yaşatmak istedim.

Ecemi aradım ve buraya gelmesini istedim. Hiç üstelemeden hemen geleceğini söyledi aynı zamanda da Emir gelmişti. Emiri evime davet edip konuştuk. Ecemin söylediği yalanları, mesajları birbirimize gösterip dalga geçtik. İkimizde zerre üzülmüyorduk. Hatta iyi arkadaş olmuştuk diyebilirim.

Derken kapı çalmıştı. Sonunda o an geldi, derken gidip kapıyı açtım. Açar açmaz sarıldı bana.

- Aşkım çok özledim seni!

dedi. Gülüyordum birazdan utançtan kızaracak yüzüne.

- Gel gel, ben de seni çok özledim. Biriyle tanıştıracağım seni.

- Aa kim?

- Nişanlın Emir.

dedim 32 diş sırıtarak. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı.

- Ne?

Emir arkamdan geldi. Ona gelir gelmez şok yaşatmıştım.

- Oo Ecem.. Hoşgeldin aşkım.

dedi. Ben de üstüne ekledim

- Aa siz tanışıyordunuz zaten değil mi, pardon.

Ecem donmuş halde bize bakarken biz gülüp kahkaha atıyorduk.

- Ben..

dedi kaldı öyle.

- Sen kendini çok akıllı zannediyorsun sanırım. Var mı daha başkası?

- Siz bunu bana nasıl yaparsınız.. İğrençsiniz!

diyip kapıdan çıkmaya çalıştı ama kapıyı tutuyordum.

- "Aşkım teyzeme gidiyorum İzmire. Aşkım ben daha küçüğüm sonra evlenelim. Aşkım babam çok sert biri." Biz bununla aylardır nişanlıyız babam kızıyor diye diye oyaladı beni.

dedi Emir Ecemi taklit ederek. Ben de üstüne konuştum.

- Ya insanın bütün yalanları aynı olur mu? Salak bu he.

diyip tekrar yüzüne yüzüne gülmeye başladık. Utançtan ve sinirden kıpkırmızı olmuştu.

- Nefret ediyorum ikinizden de!

dedi.

- Sen dua et de insan içinde yapmadık bunu. Orospu olduğunu sadece biz biliyoruz.

Emirin son dediği biraz ağırdı ve Ecem tokat atmak için elini kaldırmıştı. Emir kalkan elini tutup geriye attı.

- Hadi defol buradan. Bir daha da yapmazsın herhalde. Sana ders olmuştur.

- Gerizekalılar..

diye çıktı evden ve çıkarken de ağladı. Kapıyı kapattıktan sonra Emirle el sıkıştık.

- Çok iyiydin kardeşim.

dedim o da aynısını söyledi. Akşama kadar misafirim olmuştu. Sonra gitti. Kaan ve Melis de akşam gelmişti. Onlara Ecemle ayrıldığımı söyleyip rahatlamıştım.

Zaman geceye doğru ilerlerken evimin yanlarından ses geldiğini duydum. İkisi de yatıyordu. Kalkıp dışarıya çıktım. Bahçeye bakıp, hayvan olup olmadığını öğrenmek için iyice gezdim. Ses gelmeye devam ediyordu. Ama ses hayvan sesine benzemiyordu.

- Biri mi var orada?

dedim. İlerledim biraz daha. En uç yerlere bakıyordum. Arkamda ayak sesi hissettim. Arkama döndüğüm gibi yüzüne vurmayı hayal ederken hızla dönüp Badeyi gördüm ve duraksadım. Bana gülümsüyordu, ellerini arkadan birleştirmiş kafası da hafif sola yatmıştı.

- Bade?

dedim yerimde dururken. Bana doğru yaklaşmaya başladı, gülümsemeye devam ediyordu. Tamamen ona odaklanmışken birden arkamda eller ve yüzümde bir bez hissettim. Direnmeye çalışıyordum ama birden fazla kişilerdi ve koklatılan eter yüzünden bayılmıştım. Gördüğüm son şeyler ise bana gülümseyen Badenin yüzüydü.

SADİST +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin