50. Bölüm -Kıskançlık-

3.2K 62 2
                                    

Ecemi gördüğümde ne tepki vereceğimi şaşırmıştım ve sadece öylece baka kaldım, gerçekten üzgün gözüküyordu ve bunu gözlerinden anlayabiliyordum. Hakan da arkamdan gelmişti, biz Ecemle bakışırken Hakanın sesiyle irkildim.

- Ne işin var senin burada?

- Hakan ben çok pişmanım.. Lütfen bir şans ver bana, gidecek kimsem yok..

- Ne?

dedi şaşırarak. Bense gergin bir şekilde olanları izliyordum.

- Ben seni seviyorum, hatamı da anladım.. Lütfen affet beni.

- Ecem sen ne saçmalıyorsun, hadi git şuradan uğraştırma bizi gece gece.

konuşurken belimden tutmuştu Hakan. Neden bilmiyorum ama çok kıskanmıştım Hakanı, bir şey de diyemiyordum çünkü eğer Eceme karşılık verirse yapabileceğim tek şey aradan çıkmak olurdu.

- Benim gidecek hiçbir yerim yok ama..

- Bana ne, gelirken bana mı sordun? Sen ne yüzsüzsün ya, yaptığının farkında ol ve hayatına kaldığın yerden devam et. Benden uzak durarak.

- Ama Hakan, lütfen..

dedi ve Hakana doğru yaklaştı, artık araya girmeliyim diye düşünerek uzanan ellerini ittim.

- Yeter, git artık.

- Sen kimsin de karışıyorsun bana?

- Hakanın sevgilisiyim ben. Yeterli bir sebep mi?

bana cevap vermeden Hakan döndü.

- Hakan gönderme beni lütfen, ben seni hala çok seviyorum..

dayanamadım artık ve Ecemi bütün gücümle ittim omuzundan.

- Ya yeter, defol git dövdüreceksin bana kendini! Susuyoruz diye daha da ileri gitme, o zaman seni gerçekten pişman ederim.

bana küçümseyici bakışının ardından tekrar Hakana döndü.

- Bu mu yani, bu kızı mı seviyorsun? Şunun hareketlerine bak..

- Ecem git buradan ağır konuşmak istemiyorum.

dedi Hakan araya girerek, ben de üstüne konuştum.

- Yok, artık sen gitsen de gitmesen de o saçını elime alacağım ben senin.

- Alsana.

diyerek göz devirdi, aşırı sinirlendirmişti ve on saniye sadece gözlerine baktıktan sonra yanağına çok sert bir tokat atmıştım. Çıkan sesle beraber ve neden kapıda beklediğimizi merak eden Kaan ve Mine de gelmişti. Attığım tokat sonrasında bana saldırmak için elini kaldıran Eceme Hakan engel olmuştu araya girip. Bağırış çağırışın ardından biz birbirimize saldırmak için bir yol bulmaya çalışıyorduk, o anda eli koluma denk gelmişti ve sıkıp tırnağıyla çizmişti. Ben de ona söz verdiğim gibi saçından tutup çekmiştim çekebildiğim kadar. Hakan en sonunda dayanamayıp Ecemi itti ve Ecem gözümüzün önünde yere düştü. Mert ve Yaren de gelmişti. Yaren,

- Ne oluyor burada?

diyerek giriş yaptı ortama. Yere düşen Ecem bize sert bir bakış attıktan sonra gözleri dolarak gitti. Hakanın bana dönüp kolumla ilgilendiğini farkettim ama gözüm hâlâ giden Ecemdeydi.

- Gerizekalı ya, gelmiş burada sevgilime yalvarıyor. Ezik.

- Bade kolun kanıyor.

Hakanın dediğini duyunca koluma baktım ve kanadığını gördüm ama abartılacak bir şey değildi.

- Bir şey olmaz, küçük bir çizik.

- Gel yıkayalım, olmaz.

dedi, ısrar etmeden kafamı salladım. Yaren ve Merte hoşgeldin dedikten sonra tuvalete gittik Hakanla. Hakan kanayan yeri yıkadıktan sonra yara bandı taktı bense hâlâ olanları düşünüyordum. Her şeyi hallettikten sonra durgun olduğumu görünce soru sordu Hakan.

- İyi misin?

sorduğu soruyla çözüldüm ve hemen art arda sorular sorup merakımı giderdim.

- Hakan ya, o kız neden geldi buraya? Kimden güç buldu da geldi? Sen o kızla konuştun mu gittikten sonra?

- Aşkım hepsi gözünün önünde oldu ya zaten, bilmiyorum yani.

aşkım dediği için biraz yumuşamıştım ama hâlâ çok sinirliydim o kıza.

- Çok kötü hissettim Hakan.. Çok kıskandım..

- Ya güzelim, yerim seni ben. Kıskanacak bir şey yok, merak etme.. Beş yüz kere gelse hepsinde kovarım onu yine.

dediğiyle içime su serpmişti. Boynuna sarılıp dudağından öptüm. Sadece dudağımı bastırmaktı isteğim ama öptüğüm anda kalbim hızlanmıştı ve devamının gelmesini istedim o an. Açıkçası Yaren ve Merti de unutmuştum. Dudaklarımı aralayıp dudağını emmeye başladığımda belimden tutup okşadı beni kendine bastırarak. Öpüşürken dilini de emip yaladığımı farkettiğimde durmam gerektiğini anladım çünkü devam edersem ıslanacaktım ve aşağıya inemeyecektik. Dudaklarını bıraktıktan sonra son kez öptüm,

- Aşağıya inmeliyiz..

dedim üzülerek.

- Sen git ben birazdan gelirim.

- Neden?

dedim, gözlerini kısarak gülümsedi ve aşağısını gösterdi. Ben de biraz daha devam edersek ıslanmaya başlayacaktım ama onunki çoktan kalkmış. Biraz o haline güldüm,

- Eğer inmemiz gerekmeseydi, ben yine bir şekilde indirirdim.

dedim ve göz kırparak. Aslında utanıyordum ama bir yandan alışmaya da çalışıyordum.

- Bak kaşınma, bırakmam seni.

diyince heyecanlandım ve yanağından öpüp koşarak aşağıya gittim.

SADİST +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin