20. Bölüm -Korku-

8.7K 167 5
                                    

- Ne?

duyduğumun şaşkınlığı ile ağzım açık kalmıştı ve artık bütün korkum öfkeye, sinire dönüşmüştü.

- Ne diyorsun ya? Ne saçmalıyorsun? Daha bana ne yapabilirsin Hakan? Öldürecek misin beni?

Gözlerini bana dikmiş konuşmuyordu. Bu beni daha çok sinirlendirsede yine de bir şey diyemiyordum.

- Hakan yalvarırım bırak beni lütfen.. Gitmek istiyorum nolur bırak beni..

Konuşmamaya devam ederken ayağa kalktı. Biraz da ayakta acıyordu bana galiba. Üstten üstten bakarken ağlamaya başladım. Artık gerçekten dayanamayacak hâle gelmiştim. Bana yaşattığı şeyler normal şeyler değildi. Yavaş yavaş anlıyordum sadistliğin ne olduğunu.

- Ağlama.

dedi. Ben ağlamaya devam ederken konuşmaya devam etti.

- Ağlama çünkü bu bir işe yaramıyor. Artık benimle yaşayacaksın. Buna alışsan iyi edersin..

ağlamamı kesip gözümü kırpmadan yere baktım. Dediklerinin gerçekten olduğunu düşünerek biraz geleceği düşündüm. Korkunçtu. Yavaşça kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Gülümsüyordu, resmen dalga geçiyordu benimle.

- Öyle bir şey asla olmayacak, anladın mı? Asla! Seninle asla yaşamayacağım. Bulduğum ilk fırsatta kaçıp gideceğim ve seni pişman edeceğim!

Bağırırken ayağa kalkıp onu itmeye başladım. Ona bağırmam onu sinirlendiriyordu. Burnundan soluduğunu görüyordum.

- Senden nefret ediyorum Hakan! Nefret ediyorum!

Onu itmeye devam ederken en sonunda beni omzumdan çok sert itti ve yere düştüm.

- Kes sesini. Sen iyice şımardın. Beni burada bekle.

diyip çekip giderken arkasından bağırdım.

- Bırakma beni burada Hakan, nolur.. Ya delireceğim artık! Delireceğim..

o yine gidince ben tekrar ağlamaya başladım. Kendimi o kadar kötü hissediyordum ki.. Ağlarken ellerim yere sabitliydi. Yavaşça kendimi bıraktım ve yüz üstü betonun üzerinde on dakika ağladıktan sonra uzanıp uyuyakaldım.

Uyandığımda aynı pozisyondaydım ve beni izleyen Hakanı gördüm. Gördüğüm gibi doğruldum ve geriye gittim.

- Korkuyor musun benden?

dedi bana yaklaşırken. O bana yaklaştıkça ben uzaklaşıyordum. En sonunda duvara yapışmış hâle gelmişken bana iyice yaklaşıp nefesini hissedecek kadar yakınıma geldi.

- Gelme üstüme..

bana dokunmak için elini kaldırmış üstüme getirirken gözlerinin içine baktım. Elini yanağıma getiriyordu. Gözlerimi kaçırdım. Yanağıma dokunduğu anda elini ittim.

- Dokunma bana. İstemiyorum seni sevmiyorum anlamıyor musun bırak beni!

Onu yine sinirlendirmiştim. Ayağa kalkacağını anladım, kalkarken kolumu tuttu ve beni de kaldırdı. Ben bırakması için direnirken tutup beni sandalyeye oturttu. Ellerimi arkadan birleştirip bağlıyordu.

- Bırak beni, ne yapıyorsun? Hakan, bırak!

Ellerim bağlı, ayağımda zincir.. Gerçekten korkunçtu her şey. Ağlamaktan gözlerim kurumuştu. Hava da karanlıktı. Buradan nasıl kurtulacağımı düşünüyordum. Birazdan bana ne yapacağını düşünürsem deliririm diye korkuyordum.

Aklımda tek bir yol vardı.. Sonu ne olur diye düşünemeden bu yolu uygulamak zorundaydım. Ona bağırıp çağırmam işe yaramamıştı. Beni bırakması için yalvarmam da.. Bunlar dışında tek bir yol vardı. Tek bir yol. Ellerimi bağlayıp önüme geçmişti. Tekrar ve son kez öfkeyle baktım gözlerine.

SADİST +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin