42. Bölüm -Geçmişin İzi-

2.9K 74 3
                                    

Her şey o kadar tuhaftı ki, ablamla Kaanın eski sevgili olduğunu öğrenmenin üstüne ablamın karakola götürüldüğüne şahit oldum. İnanması çok güçtü ama her şey gözümüzün önünde yaşandı. Kaanı gördüğüm ilk andan beri ilk defa böyle tedirgin, endişeli ve düşünceli görmüştüm. Resmen ailesi, annesi babası ve kardeşinden daha çok önemsiyordu Mineyi. Geçmişlerini gerçekten merak ediyordum, ablam 26 yaşındaydı ve onun lise yıllarında yaşadığını tahmin ettiğim bu olaylar yaşanırken ben 8-9 yaşlarındaydım. Yani hatırlamam pek mümkün değildi.

Bütün herkes karakolda toplanmış duruyorduk. Annelerimiz ve babalarımız birbirleriyle tartışıyordu, polisler de gelen sesleri bastırmaya çalışıp susturuyordu her birini. Hakan gelen telefonlara bakıyordu sürekli. Bense sandalyelerin birinde oturmuş ablamı düşünüyordum. Ablam içeride ifade verirken Hakan ve Kaanın yanına takım elbiseli bir adam gelince ben de yanlarına gitmek istedim. Çünkü şirketle ilgili olduğunu anlamıştım ve ablamla ilgili bir şey öğrenmek istiyordum. Ben gidene kadar konuşmaya çoktan başlamıştı.

- Hakan bey, çalınan para Mine hanımın kendi banka hesabındaymış. El koydurduk, kabak gibi ortadaydı yani. Parayı geri vermeyi planlıyormuş gibi bir plan sanki. Şikayetçi olduğumuz için iş, mahkemeye kadar gidecek. Ama eğer şiyaketçi olmak istemiyorsanız, sizin geri çekmeniz lazım. Çünkü şirket sizin üzerinizde.

Dediklerini duyarken gözlerim doluyordu, neden yaptın dedim içimden.. Kaan tarafından dikkat çekmek miydi acaba amacı, anlamamıştım. Hakana baktım konuşma bitince, şikayeti geri alacağına emindim. Abisiyle bakışıyorlardı. Hakan gözlerini kısmıştı ve Kaanın ne diyeceğini bekledi. Kaan bir şeyler söylemek için önce dudağını ıslattı ardından konuştu.

- Hakan, şikayetçi olmadığını söyle hemen, Mine burada durmasın daha fazla.

- Neden?

Hakanın dediğiyle gözlerim açıldı. Bir anlığına şikayetçi olacağını sanmıştım ama onun amacı Kaanın empati kurması ve ona bir ders vermekti.

- Ne demek neden, parayı zaten alacağız. Mine burada durmamalı, hadi.

- Mineyi seviyor musun?

- Sana ne Hakan? Dediğimi yap.

Birbirlerinin gözlerine ateş püskürüyorlardı.

- Sen beni sevgilimden ayırmak istedin, bunun için iki aileyi bir araya getirdin. Hatta Badeyi tehdit ettin ben yokken. Şimdi benden iyi biri olmamı mı bekliyorsun Kaan?

- Doğrusunu söylemek gerekirse Mineyi hesaba katmadım. Aklımın ucuna bile gelmedi Badenin ablası olacağı.. Çok pişmanım gerçekten, özür dilerim Hakan. Lütfen şikayetçi olma..

- Üzülüyorum abi, o Mine olmasaydı başka biri olsaydı hatanı asla anlamayacaktın. Neyse yapacak bir şey yok.

dedi Hakan. Çok haklıydı, ablam olduğu için böyle pişmandı. Biraz düşündürüyordu ama Minenin ablam olduğunu unutup Hakanın şikayetçi olacağını düşünecek kadar çok seviyordu Mineyi. Çabalıyordu ve uğraşıyordu. Daha sonra işlemler halledildi ve herkes evine gitti. Biz bütün aile salonda toplanıp konuştuk. Ablam yaşadıklarını o gün ilk defa annem dışında herkese anlatmıştı ben de dahil.

Ben babama nasıl ve neden kaçtığımı anlattığımda ablamın babama olan sert bakışları bu yüzdenmiş. Ablama yaptığı doğum günü olayını bana yapmaması için yalvarmış ama babam dinlememiş onu. Neyse ki babamın başka bir kızı daha yok. Aynılarını onun da yaşamasını istemezdim. Her şey bitmişti derken bir gece telefonumun çaldığını duyup yatağımdan kalktım. Arayan Hakandı, ilk defa bu saatte arıyordu. Kısık sesle cevap verdim.

- Efendim?

- Aşağıya in Bade.

SADİST +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin