43. Bölüm -Dudak İzi- (+18)

10.3K 81 17
                                    

Duyduğum cümleyle bir süre cevap vermeden öylece bekledim daha sonra kendiliğinden,

- Ne?

diyebildim.

- Kapının önündeyim Bade, ablanı da alman lazım Kaan burada.

- Nasıl yani? Neden geldiniz ki?

- Sen gel, bekliyoruz sizi. Öptüm.

telefonu kapatınca bir süre "Hakan" yazısıyla bakıştım. Daha sonra ablama seslendim çok yüksek olmayan bir sesle.

- Abla.. Uyan abla.

Mine sanki kendini uyanmaya ayarlamış gibi birden kafasını kaldırdı ve bana baktı.

- Ne oldu Bade?

- Hakan aradı, aşağıya inin dedi. Kaan da gelmiş.

- Ne?

yeni uyandığı için o da benim gibi sersemdi. Durumu biraz daha anlaşılır bir şekilde anlattıktan sonra inanamayıp bakmaya gitti. Daha sonra geri gelip,

- Gerçekten gelmişler. Hadi hazırlanalım hemen.

- Annemlere ne diyeceğiz?

- Bir şey demeye gerek yok, not yazarız. "Merak etmeyin." diye.

- Ha o zaman kesin merak etmezler.

- Hadi Bade.

- Abla sen de ne çabuk affettin bu Kaanı, anlamadım..

Ayırdığı kıyafetleri giyerken birden durup bana baktı ve yaklaştı.

- Ne affetmesi? Onunla yüzleşmek için gidiyorum ben.

- Tabii tabii.

dedim sahte gülümsememle ve bende hazırlanmaya başladım. Yaklaşık on dakika sonra notu da ayarlayıp evden çıktık. Dışarı kapısını da açtıktan sonra arabanın içinden bize bakan iki çift göz gördüm. Hızlıca yürüyüp arabaya bindik. Neredeyse yol boyu kimse konuşmadı. Sanki biz nereye gideceğimizi biliyormuşuz gibiydi. Ama ben dayanamayıp sordum.

- Nereye gidiyoruz şu an?

- Bildiğin bir yere gidiyoruz, yabancılık çekmezsin.

dedi Hakan gülerek. Anlamamıştım. Araba ilerlemeye devam etti. Uykum bastırdığı için biraz kestirmek istedim ama tam o sırada gelmiş bulunduk. Geldiğimiz yer dağlık bir alandı. Burası bir yerden tanıdık geliyor diye içimden düşünürken, kafama dank etmişti. Burası Hakanın beni kaçırıp getirdiği yerdi ama neden buradaydık ki? Artık düşünmeyi bırakıp ana odaklandım. Ablam ve Kaan bizden uzaklaşıp ormana doğru gittiler. Kaana bir yanım hâlâ güvenmiyordu ama ablam istiyordu o yüzden bir şey yapamazdım. Hakan, ablamlar uzaklaşınca elimden tutup beni yıkık, dökük olan o evin içine götürdü.

- Hakan, neden buraya geldik?

dedim ilerlemeye devam ederken.

- Çünkü Kaan Mineyle konuşmak istediğini söyledi ben de senin için geldim.

- Peki neden burası?

- Çünkü sessiz, ıssız.. Seni burada öpsem kimse görmez, kessem ve bağırsan kimse duymaz..

ilk gün uyandığım ve ayağımda zincir olan odaya gelmiştik. Beni duvara doğru yaslayıp söylemişti, her bir kelimeyi bastırarak.

- Kesmek mi..

- Evet, istemez misin?

- Yokluğunda seni bedenimde yaşatmak için kendimi kesmeyi düşünmüştüm. Anıları tekrar canlandırabilir miyim diye..

SADİST +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin