38. Bölüm -Travma-

6.9K 86 0
                                    

Hakan beni eve, eve yakın bir yerde bırakmadı çünkü daha aileme söyleyemezdim. Eminim psikolojileri benim yüzümden bozulur ya da eski hallerine dönerlerdi. O yüzden saklamaya devam edecektim bir süre. Eve gittiğimde hala ablamı arayan telaşlı ailemi gördüm. Babam evde dört dönüyordu. Annemse sürekli arıyordu, Mete abim, yani küçük olan abim, herkesten uzak şekilde köşede oturmuş haber bekliyor gibiydi. Batuhan abimse evde yoktu.

Uzun zamanın ardından kapı çaldı. Batuhan abimin geldiğini sanıp baktım ama ablamı görünce "Abla!" diye bağırdım ve bütün ev ahalisini kapıya topladım.

- Noldu, neden öyle bakıyorsunuz?

dedi. Babam koşarak sarıldı ablama.

- Neredeydin kızım.. Meraktan öldük burada.

hala sarılıyorlarken konuşmaya devam ettiler.

- Siz aramışsınız ama şarjım bitmek üzereydi, unutmuşum şarj aletini almayı. Telefonla da işim vardı geri dönemedim kapandı, sonra bazı işlerim daha vardı onları hallettim geldim.

- Kızım. Bir daha şarj aletini almayı unutma.

- Tamam.. Korkmanıza gerek yok ben başımın çaresine bakarım biliyorsunuz.

- Merak ettik yine de. Daha dikkatli ol ne olursa olsun.

- Ben bir duşa gireyim de önce. Hadi görüşürüz.

Ablam iyi değil gibiydi ama bizi geçiştirip duşa gitti. Ben de biraz evde durduktan sonra Yaren, Mert ve Burakla buluştum. Beraber gezip eğlendik, saatler geçtikten sonra Hakanın hiç aramadığını gördüm. Ve sürpriz yaparım diye düşündüm. Bizimkilerden ayrıldıktan sonra Hakanın evine doğru gittim.

Yaptığımın yanlış olduğunu düşünemedim, sonuçta kardeşleri beni sevmiyordu. Belki de Hakan evde yoktu, kapıyı diğerlerinden biri açar ve beni geldiğime pişman ederdi. Düşünemedim işte. Eve vardıktan sonra kapıyı çaldım. Aklımda ve kalbimde yalnızca Hakan vardı. Açılan kapıyla Hakanın sinirli, çatık kaşlı suratının yerini gülümsemeye bıraktığını gördüm.

- Bade..

dedi ona sarılırken. Ayrılırken de gülümseyerek yüzüne baktım.

- Sürpriz yapmak istedim. Hiç aramadın beni..

dedim.

- Abimle tartıştım bütün gün neredeyse. İyi yaptın da geldin ama evde durmayalım, çıkıp gezelim.

evet bu mantıklı fikirdi ama bütün gün arkadaşlarımla gezdiğim için eve erken gitmem gerekmişti.

- Olmaz ya.. Az durup gitmem lazım. Çok dışarıda durdum bugün eve gideceğim.

- İyi o zaman gel odama çıkalım sen gidene kadar.

dedi elimi tutarken ve içeriye girdik. Evde görünürde kimse yoktu, ta ki abisi içeriden gelene kadar. Abisiyle Hakan göz göze gelince kaşlarını çatıp adeta soğuk savaş verdiler. Yanından geçip giderken elimi sıkı sıkı tuttuğunu farkettim. Odasına çıktıktan sonra kapıyı kilitledi girer girmez. Neden hemen kilitlediğini sorgulamadım. Beraber yatağa oturduk ve onun asık suratına odaklandım. Bana bakmıyordu, yanağını okşadım.

- Benim yüzümden böyle yapıyor değil mi?

Dalgın kafasını bana çevirdi. Hafif gülümserken beni kendine yaklaştırdı.

- Alakası yok. Bilerek yapıyor, beni sinirlendirmek için. Küçüklüğümüzden beri böyleydi. Annem babam bana ne zaman hediye alsa abime söylemeye korkardım. Beni o kadar hazmedemiyordu ki.. Sürekli laf atıp o iğrenç iğneleyici bakışını atıyordu. Sonra araya zaman girdi. Yaklaşık 2 yıl boyunca hiç konuşmadık biliyor musun? Soramazdım da, korkumdan. Sorarsam tersler, beni iyice kendinden soğutur dedim. Anneme sordum, annem kız arkadaşıyla ilgili sorunlarının olduğunu öğrenmiş, bana söyledi. Yapacak bir şeyim yoktu bu konuda. O zamandan sonda bir daha hiç abi kardeş olmadık. Ondan önce biraz vardı aramızda sevgi ama sanırım o kız abimin içindeki bütün sevgiyi alıp götürmüş. Baksana şu haline, aşka sevgiye inancı yok.

dediklerini can kulağıyla dinlerken bir yandan da duyduklarım yüzünden yüzüm düştü. Abisi olduğu halde abilik yapmamış olması kötü bir durum. Omzuna uzandım ve elini tuttum.

- Hepimizin çocukluk travmaları var. Kim bilir abin ne yaşadı, onu da anlamak lazım. Neyse üzme kendini düzelir her şey eminim.

Omzundan kalkıp yüzüne baktım ve gülümsedim. Sarıldı bana,

- Sen ne tatlı bir şeysin..

dedi. Kocaman sarılışın ardından zilin çaldığını duyduk. Şaşkın bir yüzle kapıya baktı ve bana geri döndü.

- Ben şu kapıya bakayım, Melis evde aslında ama.. Kim gelmiş olabilir ki.

- Ben de geleyim, çıkmam lazım zaten.

dedim ve beraber aşağı indik. Kapıyı açarken elimi bıraktı Hakan. Gördüğümüzle şok olduk. Gelen Hakanın annesi babasıydı ve gerçekten çok sinirlilerdi.

SADİST +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin