25. Bölüm -Özlem-

5.9K 126 5
                                    

Okuldan dönmüştüm ve elimde bornozum vardı. Duşa gireceğim için bekletiyordum. Yavaş hareketlerle duşta kullanmam gereken malzemeleri alıyordum. Bu sırada masamın üzerinde duran kalem açacağını gördüm. Gözüm takıldı biraz. Vücudumdaki yaralar geldi aklıma, sonra Hakan geldi. Onu ve bana yaptığı her şeyi o kadar çok özlemiştim ki.. Kafamı bulandıran düşüncelerden kurtulup duşa girdim.

Duştayken her şeyin ne kadar anlamsız olduğunu düşünüyordum. Birini bu kadar özlemek, sevmek bana çok ağır geliyordu. Bir süre su saçlarıma çarpıp vücuduma doğru inerken Hakanı düşündüm. Beni öpüşünü, kendini bana bastırmasını, rüyamda gördüklerimi.. Derken elimin yavaş yavaş aşağıya indiğini farkettim. Hakanı istediğimi anlayıp kendimi okşamaya başlarken bir daha onunla beraber olamayacağımı düşünüp ağlamaya başladım.

Yere oturup ağladım yine dakikalarca. Onu neden bu kadar çok istediğimi de bilmiyordum ama istiyordum işte.. Kendime engel olamıyordum. Duştan erken çıkıp yatağıma bornozumla uzandım. Nasıl olsa artık anlamıştım onu istediğimi, sevdiğimi. Gerçekte beraber olamayacaksak en azından onunla rüyamda beraber olurum diye düşündüm. Uyumaya çalıştım ama uyuyamadım. Ona bir şekilde ulaşmak istedim. Belki beni hâlâ seviyordur ya da bekliyordur dedim kendi kendime.

Ona bir mektup yazmak istedim. Ama evde yazmak istemedim, bir de bilmiyordum nasıl göndereceğimi. Yareni aradım buluşmak için. Ben Yaren, Burak ve Mert buluştuk. Konuya hemen giremedim çünkü ne diyeceklerini bilmiyordum.. Bana kızmalarından korktum.

- Ne oldu Bade, anlatacak mısın artık?

dedi Burak. Biraz daha bekledikten sonra asıl olayı söyledim.

- Ben.. Hakanı seviyorum..

- Ne?

- Ne diyorsun sen Bade?

- Hakan kim, seni kaçıran çocuk mu?

ilk duyduğum tepkiler bunlardı. Biraz açıklamak istedim kendimi.

- Özlüyorum deli gibi, sürekli rüyama giriyor ya ağlamaktan yoruldum artık..

- Bade sen iyi misin kendine gel.

dedi Yaren, haklıydı ama yapamıyordum.

- O çocuk seni kaçırdı, öldürmekle tehdit etti. Vücudundaki yaralara baksana daha izleri duruyor. Ne özlemesi?

diye ekledi. Bense yine dolu gözlerimle cevap verdim.

- Yapamıyorum Yaren, onsuz nefes alamıyorum.. Kalbim sıkışıyor sürekli.. Ona mektup yazacağım. O da beni seviyor zaten..

- Saçmalama. Ne diyorsun sen ya? Buna izin vermem Bade.

Yaren, ben konuştukça sert tepkiler veriyordu. Mertle Buraksa konuşmayıp yalnızca izliyordu bizi.

- Sen izin vermesen de yazacağım. Anlamıyorsun beni. Çok seviyorum diyorum.

- Burak delireceğim ben ya, resmen ölmek istiyorum diyor şu an. Stockholm sendromu mu oldu sende ne oldu böyle sana?

- Ben onu seviyordum zaten. Aptallık ettim gittim yanından şimdi karmasını yaşıyorum. Anladın mı bana ne olduğunu?

- Of Bade of..

Sinirli sinirli otururken Mert konuştu.

- Bundan emin misin?

- Eminim Mert.. O kadar özlüyorum ki. Yapamıyorum artık..

- Peki tamam, sen mektup yaz beraber göndeririz.

diyince gülümsedim.

-

Hakan*

Günlerdir görüş saatini bekliyordum. Sonunda o gün gelmişti görevli ziyarete gelenlerin isimlerini sayarken Salih amcayı söylememişti. Baka baka gittim. Ecemi gördüm ve yanına oturdum.

- Selam..

dedi. Bende selam verdikten sonra konuşmaya başladık.

- Nasılsın Ecem?

- İyiyim.. Sen nasılsın Hakan..

- İyi.

- Günlerdir bu anı bekliyorum.

- İnanır mısın, ben de.

dedim gülerek.

- Ee Ecem, sevgilin falan yoktur herhalde?

- Tabii ki yok. Olsa hiç yanına gelir miyim.. Bir de babam seninle konuştuğumu görse bana çok kızar o yüzden sakın ona bir şey söyleme olur mu? Çok sert biridir babam.

tanıdığım kadarıyla çok tontiş biriydi Salih amca. Ecem ayaküstü kırk tane yalan söylüyordu. Tamam diyerek geçiştirdim.

- Acaba bunu sürekli yapsak mı.. Yani ben hep seni görmeye gelsem mi?

- Bana uyar.

- Bana da uyar..

Biraz daha konuştuktan sonra görevli görüş saatinin bittiğini söyledi ve ayağa kalktım. Benimle beraber Ecem de kalktı, birden bana sarıldığını görünce bende sarıldım. Sarılırken kulağıma,

- Burdan çıkacağın günü iple çekiyorum..

dedi. Hâlâ sarılıyorken gülümseyip yanağından öptüm.

- Görüşürüz.

dedim ayrılırken ve gitti.

SADİST +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin