45. Bölüm -Işık-

3.2K 69 6
                                    

Onunla öpüşmeye hazır olmadığımın farkındaydım. Öpme dediğim halde öpmüştü ama ona olan öfkem bitmiyordu. Öpmeye devam ederken ittim.

- Sana öpme demiştim!

diye bağırdım.

- Mine ben..

- Yapma demiştim Kaan, yapma!

yaşadığım ani duygu değişimleri yüzünden gözlerim dolmuştu ve sesim hafif titrer gibi oldu. Arkamı dönüp Badenin yanına gitmek için koştum Kaan arkamdan geliyordu.

- Mine dur, düşeceksin.

- Gelme peşimden, buraya gelmem bile hataydı.

diye önüme bakmadan hızlı hızlı ilerliyordum, o sırada taşa basayım derken taş kaydı ve bileğim çok fena bir şekilde burkuldu, yere düştüm çığlık atarak. Yere kapaklandığım gibi acıdan ağlamaya ve bağırmaya başladım.

- Aahh! Ayağım!

ben acıdan bileğimi tutmuş ağlarken Kaan hızla yanıma gelip bileğimi kontrol etti.

- Çok acıyor..

diye ağlamaya devam ettim.

- Kırılmamış merak etme, koşma demiştim sana. Hastaneye gidelim gel.

bileğimi inceledikten sonra beni kucağına almaya çalıştı ama izin vermedim.

- Bırak beni istemiyorum.

acıdan hâlâ ağlarken, benimle beraber yerde gözlerime bakıyordu.

- Seni anlamıyorum Mine.. Beni sevdiğini biliyorum ama istemediğini söylüyorsun her seferinde. Bu hareketlerin beni senden soğutuyor.

soğuma kelimesi o kadar kötü ki. Bunu o söylemeyene kadar farketmemiştim. Kafamı iyice toparladım.

- Korkuyorum çünkü. Aynı duyguları yaşamaktan, sen beni bırakıp gittiğinde neler yaşadım bir bilirim.

- Bir daha asla olmayacak öyle bir şey.

- Neden sana güveneyim ki?

- Bana güvenmek zorunda değilsin. Kendi isteğinle güvendiğin anda beraber olabiliriz zaten. Çekiliyorum ben Mine.. Sen bana gelene kadar ben sana gelmeyeceğim.. Çünkü bu sana iyi gelmiyor.

dediklerinin ağırlığını daha o andan itibaren anlamışken ayak sesleri ve uzaktan gelen Badenin sesini duydum.

- Abla, abla ne oldu? İyi misin!

Koşarak yanıma gelirlerken Kaan ayağa kalktı gözüm ondaydı. Bade beni kontrol edip ayağa kaldırmaya çalıştı.

- Neden yerdesin, ne oldu?

- Bade tamam sakin ol, bileğim burkuldu yürürken o kadar.

- Hadi hastaneye gidelim hemen.

diyip beni kaldırmaya çalışırken Kaan beni kucağına almak için tekrar geldi ama onu elimle durdurdum.

- Kendim giderim..

dedim. Badenin yardımıyla yürüdüm ama yol taşlı olduğu için her seferinde burkulan bileğimin üstüne basmak zorunda kaldım ve bu yüzden acıdan ses çıkarıyordum. Sanırım Kaan buna dayanamadı ve arkadan gelip birden kucağına aldı. Hayır diyemedim. Arabaya kadar taşıdı beni ama hiç bakmadı yüzüme. Gerçekten vaz mı geçti diye düşünüyordum ona bakarken. Arabaya geldikten sonra beni arka koltuğa yerleştirip yanıma oturdu. Bade ve Hakan da öndeydi.

Hastaneye gidip ardından Hakanın evine gitmiştik. Ben eve gitmek istediğimi söylemiştim Badeye ama o burada olmamızın daha iyi olacağını söyledi ve ikna oldum. Bileğim gayet iyi durumdaydı ve yürürken hâlâ biraz acıyor olsa da bir sorun yoktu. Daha sonra Bade ve Hakanın birlikte gittiğini görünce onları durdurdum.

- Hayırdır, siz nereye?

dedim. Temkinle bir şekilde,

- Yukarıya..

dedi Bade. Sinirli bir bakış attım.

- Bade, otur şuraya.

öfleyerek oturdular. Ortamda bir sessizlik vardı. Kaanın ailesi benim karakola götürüldüğüm günden sonra evine gitmişler. Yani sadece dördümüz vardık. Sessizliği kimse bozmuyordu. Açıkçası biraz da uykum vardı. Gözlerimin şiş olmasından anladığını düşündüğüm Kaanın sesiyle irkildim.

- Gel seni yatağıma çıkarayım uyu orada.

Biraz baktım ona. Sonra kafamı "Tamam" anlamında sallayıp ayağa kalkmaya çalıştım, bana yardım etti ve yatağına gittik. Yardımlarıyla uzandım. Her şeyi ayarladıktan sonra çıkmak için ayağa kalkmışken onu seslenişimle durdurdum.

- Kaan..

arkasını dönüp bana baktı.

- Efendim?

yanıma oturmasını söyledim ve biraz sessizlikten sonra konuşmaya başladım.

- Bana biraz zaman ver. Kendimi sadeleştirmeye ihtiyacım var, düşüncelerimi, hissettiklerimi, geçmişte yaşadıklarımı.. Hepsi çok ağırdı ve tekrar yaşamaktan korkuyorum. Evet seni seviyorum, bunu sen de çok iyi biliyorsun.. Ama tekrar yaşamayacağımın garantisini bana kimse veremez. O yüzden lütfen bana biraz zaman ver.

- Ben seni çok bekledim, gelmeyeceğini düşünürken de bekledim. Şimdi zaman istiyorsun ve buradasın. Tabii ki beklerim. İstediğin kadar düşünebilirsin, ben artık senin yanındayım her zaman.

gülümsedim. Ardından içim rahat bir şekilde yatağa uzanıp gözlerimi kapattım. Kaan da beni yalnız bırakmak için odadan çıktı ve ben uyuya kaldım.

SADİST +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin