-46-
Hızlı hızlı merdivenlerden indiğimde, Burak'ın gözleri üzerime kaydı. Elinde tuttuğu güneş gözlüğünü saçlarına yerleştirirken dudaklarını araladı. “İyi ki bir üzerini değiştireceksin ha!” Homurdanmasını es geçerek mutfaktaki tezgahın önünde duran bar sandalyesine oturdum. Önümde duran camdan yapılan sürahi gözüme çarptığında, su bardağına biraz doldurdum. Daha önceden Burak'ın kullanıp kullanmadığı umrumda değildi.
“Solgun gözüküyorsun...”
Beni umursadığını hissettiğim bir ses tonuyla konuştuğunda sesimi çıkarmadan suyumu yudumlamaya devam ettim. Ağzımı açsam cümleler kuramacayak gibiydim ki. Hala olayın şokundaydım.
“Gerçekten iyi misin?”
“Efendim?” diye sordum birden. Bir ıslık çaldıktan sonra dalga geçercesine konuştu. “Ohoo! Uçmuşsun kızım sen! Tamam benden etkilendiğini biliyordum ama bu kadarını da tahmin etmiyordum. Ah... Seksten sonraki halini merak ediyorum.”
Onunla geçirdiğim birkaç zevkli dakikadan dolayı bu halde olduğumu sanıyordu. Ama ne yazık ki bununla hiçbir alakası olmadığını bilmiyordu. Gece yüzünden olduğunu bilmiyordu.
“Laf sokma eğilimine girmediğine göre sende cidden bir şeyler var.”
Onu umursamadığımı belli eden bakışlar attığımda o da şaşkın gözüküyordu. Sonuçta roller değişmiş, umursamayan taraf ben olmuştum. “Hadi çıkıyoruz!” dediğinde kaşlarımı kaldırarak sordum. “Nereye?”
“Düş peşime!”
Bileğimden beni çekiştirmeye başladığında kapının önüne kadar geldik. Sandaletlerimi ayağa geçirirken o da converse'lerini ayağına geçirdi. “Anahtarlarım!” diye inlediğimde, önümde duran lacivert boyalı arabayı gösterdi. “Arabamı getirtmiştim.”
“İyi yapmışsın.”
Duygusuzca mırıldandığımda, sesin benden çıkıp çıkmadığından emin değildim. O da farkındaydı durumun. Görmezden geliyorduk sadece. Derin bir nefes aldıktan sonra arabaya bindim. Kemerimi bağladıktan sonra gözlerimi cama diktim.
“Bu şarkıyı daha öncesinde dinledin mi?” diye sordu radyonun sesini açarken. Kafamı iki yana sallarken, sanki bundan eminmişcesine histerik bir ses çıkardı. “Nightmare.” dedi. Gözlerimi ondan yana çevirirken, “Avenged Sevenfold- Nightmare.” dedi.
Omzumu silkerken, tekrardan camdan bakmaya başladım. Başlarda yumuşak olan melodiye bateri ve gitar eklenince ses güçlenmişti. Pek benim tarzım olmasa da kötü değildi. Aslında tarif edilmez bir ürkütücülüğü vardı. Başlangıç bana kalırsa korku filmlerinde çalan o ürkütücü müzikten farksız değildi. Ancak kulağımı ve başımı ağrıtan müziklerden değildi.
“Suyla! Buraya gel!”
Gece’nin sesini duymamla birlikte elimdeki çerez tabaklarını tezgaha bıraktım. Koşar adımlarla salona geldiğimde, Gece de elindeki bilgisayarında bir şeyler karıştırmakla meşguldü.
“Hah! Gel.”
Sol eli ile koltuğa birkaç kez vurduktan sonra, bana yanını gösterdi. Onaylar bir şekilde mırıldanırken gösterdiği yere oturdum. Ayaklarımı sehpaya uzattıktan sonra, hissettiğim yorgunlukla birlikte inledim. Hissettiğim hisle birlikte elimi sigara paketine götürdüm. Bir tane aldıktan sonra, çakmağa uzandım. Sigaramı yaktıktan sonra, hiç beklemeden dudaklarıma götürdüm.
“Şimdi şunu dinle!”
Lara’nın doğum günü için büyük bir organizasyon işine bulaşmıştım. Tabi Gece sayesinde. Zaten bu tarz fikirler ondan çıkardı. Partide çalınacak olan şarkıları belirleme görevini ona vermiştim. Kafa müzikler dinlediğinden zevkine güveniyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı İntikam mı?
Ficção Adolescente•18.07.2014• ”İntikam geçmişi değiştirmez ama kendini harika hissettirir.” ¤ Erkeklerden haz etmeyen, aşk denilen duygudan nefret eden Suyla, kendine yenik düşüp aşık olmuşsa; Aşık olduğu çocuk umursamaz piçin tekiyse; Suyla ihanetle birlikte aşkına...