Aşk mı İntikam mı?

17- Piknik

Bölüm Şarkısı: Adele - Rumour Has It

-17-

Başak'ı sıkı giydirdiğimden emin olduktan sonra yanaklarını sıktım. Çok tatlı bir çocuktu. Aras'a çok benziyordu. Aras'ın çocukluğuna göre... Kesinlikle anımsatıyordu.

"Ver bakalım ablaya bir öpücük." dediğimde dizlerimin üzerinde çöktüm. Küçücük kollarını, kocaman açarak beni sarıp sarmaladı. Yanağıma bol sulu bir öpücük kondurduktan sonra kıkırdadı. Öyle seviyordum ki onu. Belki Burak ile evlenseydik... Başak kadar tatlı bir çocuğum olurdu belkide. Kim bilir?

Saçmaladın Suyla.

Kimseyi umursamayan bir PlayBoy ile evlenebileceğini mi sanıyordun? Başlangıçta tabii ki de evet ama o öyle olmuyordu. Sorumsuz, alkolik, seks düşkünü bir adama dünyalar tatlısı bir çocuk vermek... Dünyadaki en adaletsizce olan şey olurdu.

Dışarıdan korna sesi duyduğumda, "Haydi ufaklık." dedim. Elini tutup kapıyı açtım. Arkamı döndüm. "Lara! Canım biz çıkıyoruz. Haydi!" dedim. Lara, piknik sepetini arabanın bagajına koymuş daha sonra da Başak için hazırladığı çantayı almak için yukarı çıkmıştı.

Aras'ın arabası ile gideceğimiz için, Gece, Başak ve ben arkada oturacaktık. Başak'ı arabaya bindirdikten sonra, bende bindim. Kapımı kapattıktan sonra, telefonumu elime aldım. Twitter'a girip güncelleme yaptıktan sonra, tweetleri okumaya başladım.

Eskiden kullandığım tüm hesaplarımı kapatmıştım. Hepsini. Yeni Oylum kimliğimle ise sadece IG ve Twitter açmıştım. Arada bir de Tumblr takılıyordum.

Pencereden baktığımda Lara'nın kapıyı kilitlediğini gördüm. Tekrar önüme döndüğümde sadece tweetlerle ilgilenmeye başladım. Bir iki tane attıktan sonra çıktım. Zaten yolculuğa başlamıştım.

Başak, "Baba çarkı aç!" dediğinde, kıkırdadım. Bu kadar tatlı olmak zorunda değildi ki. Gece ile birlikte ile gülerken, Lara elini çoktan radyoya götürmüştü bile. "Bu nasıl?" diye sorduğunda olumlu bir şekilde kafamızı salladık.

Adele, arabanın içini doldururken, bu hareketli şarkı sayesinde Başak da dans etmeye başlamıştı. "Şapşal ya!" dedikten sonra kıkırdadım. Aslında çevirisine bakacak olursak, şarkı tam olarak beni anlatıyordu.

Bless your soul, you've got your head in the clouds, 
 
You made a fool out of you, 

And, boy, she's bringing you down,

She made your heart melt, but you're cold to the core, 

But rumour has it, I'm the one you're leaving for -(söylentiye göre, onu bırakmanın sebebi benim.)

Rumour has it,
(Rumour)

Rumour has it,
(Rumour)

Rumour has it,
(Rumour)

Rumour has it,
(Rumour)

Rumour has it,
(Rumour)

Rumour has it,
(Rumour)

Rumour has it,
(Rumour)

Rumour has it,
(Rumour)

Şarkıyı dinledikçe aklıma Buraktan başka bir şey gelmiyordu. Ona olan sinirimden dolayı bağıra bağıra söylüyordum. Gece de, Lara da bana eşlik ediyordu. Başaksa arkadan bir vokal görevi üstlenerek oouhh kısımlarını yapıyordu.