4- Bu Nasıl Bir Gece Ya!

2.7K 107 26
                                    

Bölüm Şarkısı: Rock Mafia ft. Miley Cyrus - The Big Bang

Aşk mı İntikam mı'nın önceki bölümünde:
"Bırakmamı istiyorsun?" deyip kolumu bıraktı. Ben de bıraktığı gibi havuzu boylamıştım. Lanet olsun! Bırakacağını söylemişti ne diye çırpındıysam! Etraftaki herkes parmakları ile beni gösterip gülüyorlardı.

Bir dakika!

Daha büyük bir sorunumuz vardı.

Ben yüzme bilmiyordum!

-4-

Şuan da çok zor nefes alıyordum. Dışarıdan baktığımda bu havuzun bu kadar da çok derin olduğunu düşünmüyordum. Lanet olsun ki kimse bana yardım etmiyordu. Su yüzeyine çıkabildiğimde sağ kolumu kaldırdım ve kolumu sallayarak yardım istedim. Neden hala kimse bana yardım etmiyordu ki! Tekrardan havuzun dibini boyladığım zaman havuzda bir hareketlenme hissettim. Sanırım biri geliyordu. Biraz geç kalmıştı çünkü gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu.

~

Gözlerimi yavaşça araladığımda dudaklarımda bir baskı hissettim. Bir anda ağzımdan su püskürtmeye başladım. Su püskürtme işi bitince de hayvan gibi öksürmeye başladım. O sırada etraftan “Gözlerini açtı!” gibi bağırışları duyabiliyordum. Bayağı su yutmuştum.

Burak'ın kolumu tutması ile irkildim. Bana sunii teneffüsü yapan oydu. Bu yolla da olsa onun dudakları benimkine değmişti. Bu ise bir anda vücut ısımı inanılmaz bir derecede arttırmıştı. Ayağa kalktım ama dengemi toparlayamadım. Belimde olan iki el sayesinde düşmekten son anda kurtulmuştum. Sert bir şekilde, Burak'ın ellerini ittirdiğimde yürümeye başlamıştım bile. Hala zorlukla nefes alabiliyordum. Bir yandan da öksürüyordum.

“Dokunma bana!”

“Şuan iyi gözükmüyorsun. İstersen doktora götürebilirim seni.”

“Ha-Hayır. İstemiyorum. Senin yüzünden oldu zat-”

Bir anda ayaklarım yerden kesilirken sözlerimde kesildi. Burak beni kucağına almıştı! Etraftan pek iyi olmayan bakışlar görüyordum ve “Şanslı sürtük!” gibi tıslamalar duyuyordum. Burak'ın beni kucağına alması her ne kadar da hoşuma gitse de, bir an önce kendimi toparlamaya çalıştım. Koluna vurmaya başladım.

“Bırak beni! Bıraksana ya!”

Burak, sinsi bir gülüş attı ki ben bu gülüşünü  ‘Piç Burak Smile’ gülüşü olarak tanımlıyordum. “Bence altında o götünü bile zar zor kapatan şeyle fazla zorlama istersen.” dediği an vücudumun alev alev yandığını hissettim. Saçlarımla kızaran yüzümü kapatmaya çalışırken çoktan susmuştum.

Onun arabasına bindiğimizde sinirli bakışlarımı ona yolladım. O da bana ‘Ne var?’ gibisinden bakmaya başlamıştı. Sonradan önüme döndüm. “Hey! Burası benim evimin yolu değil!” diye bağırdığımda sadece bana ‘Piç Burak Smile’ gülüşlerini bana fırlattı.

“Sence ben senin evini biliyor muyum?”

Gözlerimi kocaman açarak ona bakmaya başladığımda çoktan önüne dönmüştü bile. Amacını anladığımda, bağırmamı sürdürdüm. “Durdur arabayı! Hemen!” Sonuçta beni evine götürmesine izin veremezdim. Niye izin veremezdim bilmiyordum ama olmazdı işte.

“Kapa çeneni!” dedikten sonda duraksadı. Bana kısa bir kaçamak bakış attıktan sonra önüne döndü tekrardan. “Daha ismini bile bilmediğim bücür!”

Kocaman gözlerimi yavaşça ona çevirdim. Kalbimin sızladığını hissetmiştim. Bana ‘bücür’ demesini es geçebilirdim. O daha az acıtırdı en azından. Ben onun her şeyine kadar bilirken... O benim daha ismimi bile bilmiyordu. Bu her ne kadar da üzücü olsa da ona döndüm.

Aşk mı İntikam mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin