(Multimedia'da Suyla'nın değişim hali var!)
-11-
Yaklaşık olarak yarım saattir Gece'yi dinliyordum. Yarım saatten beri benim çok güzel olduğumu ama değişmem gerektiğini zırvalayıp duruyordu.
Değişim.
Zaman geçtikçe insanlar değişirdi. Doğru değişiklikler insanı gerçekten daha iyi de yapabilirdi. Ama ben bundan emin değildim. Bir erkek için değişmek ne kadar doğruydu ki. Bana göre değildi.
Kesinlikle, çirkin bir kız değildim. Bölümümdeki erkekler bana hep sulanırdı. Önceden. Bense pek ilgilenmediğim için hep terslerdim onları. Şuana kadar birçok çok kez çıkma teklifi almama rağmen hiçbirini kabul etmemiştim. O zamanlar da ilgilenmiyordum. Benim aşk acım bir ay öncesine dayanıyor işte. Yine teklifler geliyordu ama ben bir tek onu düşünüyordum.
“Ne diyorsun ha? Dış görünüşünde yaptığımız değişikler seni daha da çok güzel gösterecek. Bundan eminim.” dediğinde kafamı bilmiyorum anlamında salladım.
Her zaman doğallıktan yanaydım. Boya sürmeye kıyamadığım saçlarım küçüklüğümden beri sarıydı. Sarı derken... Öyle, cırtlak bir sarı değildi. Biraz karemele kaçan küllü bir sarı. Mavinin en güzel tonuna sahipti gözlerim ama lensle onları gizliyordum. Saç rengimden dolayı bal rengi gözlerin bana daha iyi olduğunu düşünüyordum.
Fazla bir kilom yoktu. 53 kiloydum ve bu bana göre gayet normaldi. Çok yemek yiyordum ama metobolizmam hızlı çalıştığından hemen yakıyordum. Ayrıca önceden düzenli olarak bisiklete biniyor ve koşuyordum. Hiçbir yerimde fazlalığım yoktu. Her genç kızın istediği o fit vücuda sahiptim ben. Yüzümde bir tane bile sivilce yoktu. Çok hassas ve pürüzsüzdü. Dişlerim yamuk falan da değildi. Kesinlikle kötü sayılmazdım.
“Ne gibi değişimlerden bahsediyorsun?” dedim. O sırada, zil çalınca kapıya koştum. Açtığımda şok olmuştum. Aras ve Lara tam karşımda duruyorlardı. Onlar İstanbul'a bu gece döneceklerdi ve ben onları en erken yarın bekliyordum. Lara, her zamanki ahtapot sarılması yerine kısa bir sarılış yapıp içeri geçti. Peşinden de Aras. Eyvah! Gece içeride. Şimdi bittim.
Arkalarından yavaş yavaş ben de gittiğimde, gözler bana çevrildi. Lara, ellerini göğsünün altında birleştirmiş, sol kaşını kaldırmış bir şekilde bana bakıyordu. Aras da Gece'yi göstererek ne iş bakışlarını bana atıyordu.
“Tamam oturun. Her şeyi anlatacağım.” deyip derin bir nefes aldım.
~
Ah.
Bugün yaşadıklarımı tam dört kişiye anlatmıştım.
Lara, tam solumda oturup peçetelerle boğuşuyordu. İkimiz de salya sümük ağlıyorduk. Aras'a baktığımda çenesinin altının seyirdiğini görüyordum. Onlara Gece'yi anlattığımda direkt teşekkür etmişlerdi.
Lara, “Haydi! Ağlama seansı bitti. Gece'nin kurduğu plan çok mantıklı. Seni değiştirmemiz gerek.” dedi. Ah. Tabi onun da işine geldi bu plan.
“Lara sen de mi? Ne değişimlerinden bahsediyorsunuz siz ya!”
Gece, bana dönüp “Sen kendin söylemedin mi? Eğitim için Amerika'ya gidecekmiş. O zaman en fazla üç yıl sonra buraya dönecek. O zaman yeni senle karşılaşmalı. Mutlaka ilgisini çekeceksindir. Bu sefer sen onu peşinde koşturacaksın.” dediğinde hak verdim.
“Pekala. Kabul.” dedim beni nelerin bekleyeceğinden emin olamayarak.
Gece, benden kağıt kalem istediğinde ilk olarak anlamasamda dediğini yaptım. Kâğıdı ve kalemi ona uzattığımda geri çevirdi. Anlamaya çalışır gibi baktım. Bana bakarken, "Buraya, korkularını, Burak'ın senin hakkında bildiklerini ve istediğin değişiklikler varsa... Onları falan yaz.” dediğinde, hala, ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım. Ama yine de yapmalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı İntikam mı?
Novela Juvenil•18.07.2014• ”İntikam geçmişi değiştirmez ama kendini harika hissettirir.” ¤ Erkeklerden haz etmeyen, aşk denilen duygudan nefret eden Suyla, kendine yenik düşüp aşık olmuşsa; Aşık olduğu çocuk umursamaz piçin tekiyse; Suyla ihanetle birlikte aşkına...