Bölüm 9

212K 6.9K 815
                                    

•••

Esila Soykan

Korku göğüs kafesime bir yumru gibi yerleşmişti.Hızla derin derin nefesler alırken,ne yapacağımı şaşırmış bir şekilde ona bakıyordum.

"Kolun...kolun kanıyor" dedim şaşkınlıkla.

Başka tek bir kelime edememiştim.Kolundan süzülen kanlara rağmen o kadar soğukkanlıydı ki,sanki ona birşey olmamış gibi davranıyordu.Sanki yara onda değil duvarda açılmış gibiydi.Herşeyle başa çıkmak daha da zorlaşmıştı.Az önce birkaç adamı kasten öldürmeye çalışmasını sindiremiyordum.Alt tarafı bir öğle yemeği,aksiyon filmi sahnesine dönüşmüştü.

"Birşey yok" dedi yarasına bakıp daha sonra dikiz aynasını kontrol ederek,hızla yeniden yola koyuldu.Korkuyla koltuğuma sinerken,ne yapmam gerektiğini düşünüyordum.Açıkcası ondan korkmaya başlamıştım.O ve içinde bulunduğumuz bu durum korkunçtu.Gözlerimi kapatarak,derin bir nefes aldım.

"Neyden kaçıyoruz?.Beni neyin içine hapsettin böyle?"

Hala gözlerim kapalıyken sorduğum soruya karşılık,bir süre sadece sessizlik cevabım olmuştu.Sakinleşmeyi umarken,aklımda uçuşan soru hüzmeleri ile daha da çıldırıyordum.Onunlayken sürekli gerilim dolu şeyler yaşıyordum.Onun gece kulübündeyken,onunla okul kantinindeyken,basit bir yemekteyken...kısacası onunlayken ortam kaos alanına dönüşüyordu.Olduğu hiçbir yer huzur barındıramıyordu.

"Sorular sonraya...açıkcası senin yüzünden bu haldeyiz.Beni suçlamayı kes..."

Gözlerimi açarak,öfkeyle ona baktım.Benim tüm bu olanlarla nasıl bir alakam olabilirdi?.Aklım almıyordu,salak gibi hissediyordum.

"Çek arabayı sağa"

Kapı kulubunu sıkıca tutup,sağa çekmesi için küçük bir işarette bulundum.O ise beni yok sayarak,çalan telefonunu açmak için uğraştı.Cebinde sıkışan telefonunu ne kadar uğraşşada çıkaramıyordu.Bir eli direksiyonu tutarken,yaralı olan kolundan da hareketleri kısıtlanmıştı.O an konuştuklarından belki birşeyleri çözerim ümidiyle küçük pişmanlıktan öleceğim o cümleyi kurdum.

"Bana bırak"

Uras şehir içi trafiğe girdiği için iyice hızını kontrol altına almıştı.Gözlerini şaşkınca üzerime dikip,ne yapacağımı anlamaya çalıştı.Korna sesine,zil sesi karışınca iyice dayanılmaz bir hal almıştı.Başımda bir ağrı bulutu adeta uçuşuyordu.Emniyet kemerini çözüp,ona doğru döndüğümde hala göz ucuyla sessizce beni izliyordu.

"Biraz yana doğru kay ki telefonunu alabileyim...senin yüzünden ölmek istemiyorum"

Ona yardım etmek istemiyordum ama yinede neler olduğunu anlamak için onun huyuna gitmeye ihtiyacım vardı.Panikle bağırıp çağırmam,eğer onu biraz tanıdıysam kesinlikle fayda vermeyecekti.Mantığımın yönergeleri sonucu ne denli etkileyecekti bilmiyordum ama ondan kurtulmak istediğime emindim.

"Kalçamı tutmak için bahane mi arıyorsun?"

Koltukta biraz yükselip,bel boşluğuna doğru uzattığım elim söyledikleriyle havada öylece kalakalmıştı.Utanç tüm bedenime yayılsa da,hiçbirşey söylemedim.Henüz yeni susmuş telefonu,çok geçmeden yeniden çalmaya başlamıştı.Arka cebindeki düğmeden dolayı sıkışmış telefonunu zorlanarakta olsa çıkarmayı başarmıştım.Burnuma dolan kokusunu göz ardı etmeye çalışşam da,kan kokusuyla karışmış o kokuyu yenmek mümkün değildi.Korktuğum tek klişeyi yaşamamış olmamız ise hala içime su serpen tek detaydı.Onunla burun buruna,nefes nefese kalmamanın verdiği iç rahatlatmasyla telefonunu açıp,kulağına doğru tuttum.Gözleri şüpheyle üzerimde dolaşşa da bunu yapmama izin vermişti.Bu ona yaptığım bir iyilik değil,karşı tarafı duymak için yaptığım sinsi bir ataktı.Korktuğum anlarda beynim mükemmel bir işleyişe giriyordu.

Mafya Lisede •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin