•••
Ece SolmazUyandıktan sonra, kızlarla Uras'a gelmiştik.Uras ve Esila'nın mutfak serüveni; pis bir mutfak, kabuklu yumurta, ve yanmış bir pankek ile sonlanmıştı.Kurtarıcımız Selen araya girmiş ve kahvaltıyı kurtarmıştı.Uras evden gider gitmez bizde dedikoduya başlamıştık.Selen gülerek;
"Ya kabuklu yumurta nedir? Çay yap desek nasıl yapacak, Allah bilir artık." dediğinde, gözümün önüne gelen o sahne ile sırıtmaya başlamıştım.Çisem, Berk'le beraber sonradan katılmıştı aramıza, bu nedenle olaylara biraz Fransız kalmış, mal mal Selen'e bakıyordu.
"Ya ne kabuklu yumurtasından bahsediyorsunuz siz, biz garson kız yüzünden boool kaşarlı bir kahvaltı geçirdik." dediğinde, Berk boğazını temizleyip konuyu değiştirmek için;
"Kızı görmek için geliyoruz, kızın yaptığına bak ya? Bebek mi salladi bu?" dediğinde araya girmiş ve;
"Uras'ı sallamıştır!" dediğimde, kafama yediğim yastık ile kötü kız kahkahamı bile atamamıştım.Esila uykulu bir şekilde bize baktı ve derin bir nefes aldı;
"Kes sesini Ece, biyolojik bir Adal rüyalarını süsleseydi şuan ki halimi anlayabilirdin." dediğinde sessiz kalmıştım.Haklıydı, fakat yinede dalga geçmemek elimde değildi.Baygın baygın etrafa bakan Berk'i fark eden Esila, göz devirip uyku dolu bir ses tonu ile konuşmaya başladı;
"Uf bakma şöyle sabah sabah!" diye kızdığında Berk kaşlarını çatıp saatine baktı.
"Evet kesin sabah sabah böyle bakıyorumdur.Millet öğle yemeği için ara vermek üzere Esila!" diye ona kızdığında, Esila omuz silkti.Çalan kapı ile herkes duraksarken, Selen ayağa kalktı ve koşarak kapıya doğru gitti.
"Ben açarım!''
Kimin geldiğini merak etmeme engel olamıyordum.Hızlı adımlarla kapıya doğru ilerledi.Kapı zilinden parmağını çekmeyen insan evladı sinirimi bozmaya başlamıştı.Selen sonunda kapıyı açtığında, yeni giden Efran ve Yağız tekrar eve girmişti.Efran bana doğru yaklaşırken sevimli bir şekilde gülümsedi.Sevimli göründüğünü inkar edemezdim.Saçları rüzgârdan dolayı dağılmıştı. Söyleyeceklerini hiç uzatmadan direk söylediğinde şaşırmıştım.
"Ece benimle davete geleceksin!" dedi.Geleceksin demesine karşı kaşlarımı kaldırdım.Emir vermesi beni sinirlendirmişti.
''Gelemem, işim var!'' dedigimde Efran göz devirdi.Elleri cebinde umursamaz bir şekilde bana bakıyordu.Verdiğim cevabı zerre umursamadığını anladığımda suratımı asmıştım.
''Sana gelir misin dedigimi hatırlamıyorum.Geleceksin dedim!''
Bağırması üzerine ona baktım.Bu çocuktan kurtulamayacak mıydım ben.Etrafıma baktığımda Azra'ya bakan Yağız'ı fark etmiştim.Ona doğru yavaşça yaklaştı.Hafif esmerdi ve bu onu daha hoş biri yapıyordu.Tehlikeli biri olmasına rağmen sıradan bir playboy gibi görünmeyi gayet iyi beceriyodu.
''Azra davete benimle gelir misin?'' dediğınde şaşkınlıkla ona ve Efran'a baktım.Efran bile böyle sormamıştı, fakat o gayet nazik bir şekilde sormuştu. Azra da bu davranışına şaşırmış olmalıydı ki cevap vermeden suratına öylece baktı.
''Hayır deme şansın yok!'' dediğinde, eski Yağız'a dönmüştü.Azra göz devirip ona bakmayı sürdürdü.
''Senden kurtulma şansım yüzde kaç?'' dediğinde Yağız düşünür gibi yapmıştı.Onunla güzel bir şekilde dalga geçebiliyordu.
''Ben istemediğim sürece %1 Azra Cebesoy!''
Azra bu cevabına daha da sinirlenmişti. Sinirle nefesini dışarı verirken kaşlarını çatıp ayağa kalktı ve onun karşısına dikildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Lisede •Tamamlandı•
Roman pour AdolescentsEsila Soykan annesini kaybetmiş,ailesi dağılmış bir genç kızdır.Herşeye yeniden başlaması için babası hayatında değişiklikler yapmaktadır.Bunlardan biri de okulunu değiştirmektir.Orada hesaba katmadığı tek şey ise kızının dik başlılığının bir genç m...