Bölüm 46

36.7K 1.4K 348
                                    

••••

Esila Soykan

Uras, diğerlerinin çağırmasıyla onların yanına giderken, beni de etrafı korumalarla dolu olan bir eve getirmişti. Neredeyse tüm kızlar buradaydı,eksik olan tek kişi ise Çisem'di. Kızların yüzünde kocama korku dolu bir ifade vardı ve bunu gizlemek için oldukça uğraşıyorlardı.Boş boş oturmaya devam ederken, kızların olanları anlatması ve benim bu ekşından uzak kalmam sinir bozucuydu.Burçin biraz rahatsız gibiydi. Bir şey söyleyecekti, ama nasıl diyeceğini bilemiyor gibiydi.Burçin birden hızlı bir şekilde;

''Eymen beni öptü!'' diyince, hızlı bir şekilde söylediği cümleyi ilk anlayan Selen olmuştu.Selen heyecan ve şaşkınlıkla bağırdığında, gözlerim Burçin ve Selen arasında mekik dokumaya başlamıştı.

''Hadi Ordan be! Kurşunlanmadan önce öpüştünüz mü?'' diye sorduğunda, araya hiçbirimiz girmedik ve Burçin'in cevap vermesini bekledik. Burçin kaşlarını çatarken sinirle konuşmaya başladı;

''Lanet olsun evet, ama ondan önce saçlarımı çekti ve torpidoya kafamı vurmamı sağladı.'' dediğinde Selen ona gülerek baktı.
''Ve seninde hoşuna mı gitti? Ondan mı bu kadar sinirlisin?'' diye sordu.Selen'in sorusu ile utanan Burçin kırlentlerden birini Selen'e fırlattı.
''Kes sesini yelloz,neden hoşuma gidecekmiş!'' diye bağırdığında, Selen ona sadece gülerek kafasını sallamıştı.Kızlara baktığımda bir kişi hariç hepsinin, Selen'in verdiği tepkiye ortak olduğunu görmüştüm.Azra ise tepkisizdi. Onu sıkıntıya düşüren bir sorun olmalıydı. Gözleri masanın üzerindeki bardakta, düşüncelere dalmıştı.

''Birini daha öldürdü.'' dediğinde, anlamamsızca ona bakıyorduk.Burçin'in üzerindeki tüm gözler Azra'ya çevrilirken, Ece merakla sordu.

''Kim?''
Azra kendini bozmadan derin bir nefes verdi ve konuşmaya başladı;

''Yağız,Arabanın içinde gözünü kırpmadan birini daha öldürdü ve beyazımın katili olacağını söyledi.'' dediğinde donup kalmıştık.Soğuk kanlı ve psikopat bir katil olduklarını hepimiz biliyorduk, ama buna şahit olunca farklı oluyordu işte.Uras'ın katil oluşunu kabullenmiştim belki, ama bunu benim önümde yapmasina izin vermezdim.Yağız'ın amacını ise tam olarak anlayamıyorduk.Sürekli Azra'nın etrafında birilerini öldürüp duruyordu.Biraz bile olsa beyaz oluşunu kabullenemiyordu ve sanırım bunu Azra'ya bu şekilde kanıtlamaya çalışıyordu.Üzerinde bıraktığı etki ve psikolojik darbelerden bahsetmeme gerek yoktu sanırım.Selen;

''Siyah yönünü göstermeye çalışıyor.Belki de ölü taklidi yaptırıyordur millete.Küçük bir oyun yani.'' dediğinde hepimizin; 'Yok artık' temalı bakışlarını üzerine çekmişti.Sıkıntıyla nefes verip koltuktan kalktım.
''Biriniz beyazı, biriniz gamzeliyi, biriniz yumuşak davranan Eymen arıyorsunuz.En olmayacak kişilerde ne aradığınızın farkındasınız değil mi? İmkansıza kürek çekiyorsunuz.'' dedim ve cevap vermelerine izin vermeden konuşmaya devam ettim;

''Buraya tıkılıp kalmayacağım!''
Koltuğun üzerindeki montumu giyerken kızlara dönüp el sallamıştım.

''Daha fazla burada oturup zamanın geçmesini bekleyemem!'' dedim ve yine cevap vermelerini beklemeden kapıya doğru ilerledim.Azra'nın, Yağız'a söylenişlerini duyabiliyordum.Selen ise ona gamzelerini göstermeyen Poyraz'a kızıyor ve iddialı bir konuşma yapıyordu.Kapıyı açmış çıkacakken biri önüme geçmişti.Tahmin edildiği üzere Altay'dan başkası değildi.Her seferinde tam buradayken Altay'ı görmek, onu öldürmek istememe neden oluyordu.

''Altay tam durduğun yere bir daha ki sefere bir düzenek ayarlayıp, oraya doğru adım attığında parçalara ayrılmanı sağlayacağım!'' dedigimde, Altay içeriyi gösterirken geri geri yürümem için üzerime doğru yürüyordu.

Mafya Lisede •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin