Mafya Lisede •Tamamlandı•

Bölüm 13

•••

Uras Demir

Kızlar birkaç saniye birbirlerine baktılar. Esila dengesini sağlayamayacak ve durumun ciddiyetini anlayamayacak kadar sarhoştu. Esila arkasını döndü ve kızlara baktı. Mimiklerinin saniyesi saniyesini tutmuyordu. Bir güler gibi oluyordu, bir ağlar gibi.

"Kızlaar mafyalar da katılacakmış partiye. Aslında parti değil, ama sanırım katılacaklar, değil mi kokoş mafyalar?" dediğinde, Yağız ona dik dik baktı.

"Kapa çeneni!" dedi ve yanındaki kızın elini tutarak içeri girdi. Kızla dans etmeye başladıklarında, saçlarıma elimi geçirdim ve derin bir nefes aldım. Yağız'ın kafası bozuk olduğunda dengesizce davranırdı. Burçin ise kendi halinde dans ediyordu. Esila... O napıyor muydu? O kafasını kapıya yaslamış uyuyordu. Evet uyuyordu. Eymen içeri girdi ve sinirle müziği kapattı. Kaşlarını çattı ve bağırarak;

"Parti bitti!" dediğinde, Burçin ona dil çıkarıp;

"Hiçte bile!" dedi ve elindeki şişeyi mikrofon gibi tuttu ve şarkı söylemeye başladı. Bunlar sarhoşken çok mu çekilmez oluyordu? Yemek masasının üzerindekileri ayağıyla aşağı itekledi ve bağıra bağıra şarkı söylemeye başladı. Kulaklarını kapatmamak için zor tuttum kendimi. Kapının eşiğinde bir Esila'ya, bir diğerlerine bakıyordum.

Beni terk ediyormuş
Ne kadar da üzüldüm
Yakıyormuş gemileri birileri
Duyduğumda ne güldüm ( hahahaha)
Kaçıyormuşum ondan
Çok uzaklaşmışım
Değişmişim olabilirmişim
Ben de haklıy-...devam edemeden, Eymen onu kolundan tutup aşağı indirdi. Yağız'a ters ters bakarken;

"Yağız!" dedim. Yağız bana baktı ve sonra kıza dönüp;

"Uras Demir uyarıyı yaptı, bi ara devam ederiz." dedi ve kızın elini tutup ondan ayrıldı. Esila'yı kolundan tutup dışarı çıkarttım. Hâlâ uyumaya devam eden Esila, şaşırmama neden oluyordu. Onlar bu saatten sonra biraz zor görürlerdi, onlara iyi davranan mafyaları. O sırada kolunda sızan kızla beraber Yağız;

"Koluna düşmek için yanlış kişiyi seçtin kızıl kafa." dedi ve kucağına alıp evden çıktı. Eymen de kolundan sürükleyerek Burçin'i dışarı çıkarmıştı. Yağız, kızla arabasına binerken; ben, Eymen ve kızlarla benim arabama binmiştik. Direksiyona Eymen geçerken, Burçin de yan koltuğa oturmuştu. Esila'yı arkaya oturttum ve yanına geçtim. Yolculuk bir süre sessizliğini korurken, Burçin arabanın sunroofunu açtı ve yukarı çıktı. Eymen inmesi için onu çekse de o inmemişti. Tam şarkıyı söylemeye başlamışken, Eymen bacağından tutup indirdi. Eymen emniyet kemerini bağladı ve Burçin'e bakıp soğuk bir şekilde;

"Eğer ağzını açarsan nefesini keserim senin, otur oturduğun yere!" dedi. Burçin bu halinden biraz ürkmüş olacak ki sustu ve başını cama yasladı. Esila hâlâ uyuyordu. Sanırım şuan şanslı günümde olmalıydım, yoksa sarhoş değilken kafamı şişiren Esila, sarhoşken ne yapardı Allah bilir artık. Eymen arabayı park etti ve araçtan inerken bir küfür savurup Burçin'in tarafına geçti ve kolundan tutup araçtan indirdi. Esila'yı kucağıma aldım ve araçtan indirdim. Korumalar şaşkın şaşkın bize bakarken hepsine;

"Önünüze dönmezseniz hepiniz kafasını patlatırım!" dediğimde, anında önlerine dönmüşlerdi. Esila'yı yukarı çıkarırken, Eymen de Burçin'i sürüklüyordu. Yağız üzerine kusmuş kızla eve girdiğinde, Efran bir kahkaha patlattı;

"Abi (hahaha) ne hale gelmişsin, koskoca Yağız Akın ne hale gelmiş (hahaha)" dediğinde; Yağız omzuna attığı kızın ayağındaki topuklu ayakkabıyı çıkardı ve Efran'a fırlattı.

"O kafanı delerim çocuk, kes çeneni!" dedi. Merdivenlerden çıkarken onların bu kavgalarını duymuştum. Eymen yan odaya kızı attı ve kapıyı kilitleyip aşağı indi. İnerken;