Bölüm 37

97.5K 4.3K 433
                                    

Medya Selen Gündüz

•••

Selen Gündüz

Yanımda oturan Poyraz'a bakmaya devam ediyordum. Etrafımda tek o varmış gibime geliyordu ve soğuk tavırları ilgimi çekmesine neden oluyordu. Kendi arkadaşları ile bile aralarında bir duvar varmış gibiydi. İnsanlarla arasına tuhaf bir perde çekmiş ve perdenin ardındaki karanlıkta boğulmayı seçmişti.

Soğuk gözleri salonda dolaştı, ardından beni buldu. Onu izlediğimi fark etmişti. Kalp ritmimdeki o tuhaf hızlanma ölümüme yol açacaktı. Önüme dönüp bir şey demesini umdum. Ona bakmamak elimde değildi. Ben, çenem ile etrafımdakileri bezdiren bir kızdım, o ise hiç konuşmadan onu izlememi sağlayan kişi.

Yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve tenimde hissettiğim nefesi kalp ritmimi olduğundan beş kat daha hızlandırırken, zar zor yutkundum.


"İrislerini üzerimden çek,Selen Gündüz."

Nefesi buram buram sigara kokuyordu. Beni rahatsız eden kokulardan biride sigaraydı ve ben ilk kez sigaradan tiksinmemiştim. Aksine sigara içesim bile gelmişti. Teniz soluk bir beyaza yakındı, elleri ise uzun ve ılıktı. Hasta olduğunu düşünmüştüm, fakat tek bir belirti bile vermiyordu. Siyah takım elbisesi üzerine o kadar yakışmıştı ki anlatmaya kelimeler yetmezdi. Koskoca gökyüzündeki tek siyah bulut gibiydi. Kızlar ondan her ne kadar korksalar da onun hareketlerini takip ediyor ve hayranlıkla ona bakıyorlardı. İçimdeki o tuhaf hisin sahibi onları yolmak istiyordu. Kafalarını elektrik direğine vurup, sonra bir çamaşır gibi tellere asmak istiyordum. İsteklerim oldukça normal geliyordu, bunu etrafımda görmeye alışkın olduğum Poyraz'a bağlamıştım. Masa da boş boş oturmam bile, onu izlemekle bir anlam bulmuştu. Bizim kızların çete ile olan imtihanlarını gülerek izlerken, hiçbir şeye aldırış etmeyen Poyraz, umursamaz halde bana bakıyordu. Bir anda oturduğu yerden kalkıp yanıma gelmişti. Üzerindeki siyah takım elbisesinin ceketini çıkarıp sandalyenin arkasına astında, gözlerim neredeyse yuvalarından fırlayacaktı. Çetedeki tüm mafyalardan daha çok gelişmiş kaslara ve iri bir vücuda sahipti. Boynunu kütletip dışarı doğru yürümeye başladığında onun arkasından kalkmıştım. Üşür diye yanıma ceketinide alıp ona yetişecekken, önüme çıkan kız ile duraksamıştım. Önümde sırıtan insan görünümlü yılan, ruhumu sarmalak için çoktan hazırlıklara başlamıştı.

''Özge?''

Sorarcasına ona bakıyordum Sadece notlar ve sırayı öne çekmem için benimle konuşan kızın şuan benden ne istediğini deli gibi merak ediyordum.

'' Selam tatlım.''

Göz devirip sessizce ona bakmaya devam ettim. Ona selam vermeyi düşünmüyordum. Sessizliğim karşısında şaşırmıştı. Belli etmemeye çalışarak gülümsedi.

''Poyraz Karahan değil miydi senin yanında oturan?''

Kafamı hafifçe salladım. Gelme sebebi anlaşılmıştı.

''Bildiğin halde sormana anlam veremiyorum. Bir aptal olduğunu düşünmeden önce neden bana biraz ışık tutmuyorsun?''

Tiz bir kahkaha attığında, suratımı buruşturmama engel olamamıştım.

''Gecenin ışığı sensin şekerim. Poyraz Karahan'ın sürtüğü oldun sonuçta.''

Sinirle ona baktım. Saçmaladıkları sinirimi bozuyordu ve saçına yapışmamak için kendimi zor tutuyordum.

''Sen ve etrafındakilerin olmak istediği gibi yani? Hayır, kimsenin sürtüğü değilim ben!''

Sinirle söylediğim cümleler üzerine geriye doğru bir adım atmıştı. Beni sakin biri olarak görmeye alışmıştı ve bunu bildiği için koşarak pençelerini bana savurmaya gelmişti. Tiksinti dolu gözler ile ona bakarken, bir şeyler demeye hazırlanıyordum ki duyduğum ses ile tüm sinirim havaya karışmıştı.

Mafya Lisede •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin