Mafya Lisede •Tamamlandı•

Bölüm 16

Medya Yağız Akın

•••

Uras Demir

Dikkatle Yağız'ın anlattıklarını dinlerken, masanın üzerindeki dosya yığınına baktım. Kafeden çıkar çıkmaz, şirkete kalan işleri halletmek için geri dönmüştüm. Babam, beni tehdit ederek o kızların yanına göndermeyi başarmıştı. Kız gördüğü her yerde, üç saniye içinde beni sinir ediyordu. Ah ne inatçı ve aptal bir kızdı ama. Yağız'ı dinlerken elimdeki kalemi çevirmeye devam ettim. Derin bir nefes alıp birkaç saniyelik duraksamanın ardından devam etti;

''Kısacası, Adal'ların kızla bir sorunu var. Ediz'in kıza nasıl baktığını gördüm. Tek sorun ona zarar vermek isteyip istemediğini anlayamıyorum.'' dediğinde, alaycı bir ifadeyle ona baktım.

''Tabii, koskoca restoranı kurşunlamasının sebebi de zarar vermek istememesi zaten." dediğimde, Yağız birkaç saniye sessizce gözlerime baktı. Omuz silkti ve;

"Burnunun dibine kadar girmeyi başarabiliyor, eğer istediği kızsa alır yakında." dediğinde, kalemi sertçe masaya bıraktım. Kaşlarımı çatarken;

"Burnunun dibine kadar girmesi önemli değil. O kıza zarar veremeyecek!" diye kesin bir şekilde konuşup, koltuğuma yaslandım. Yağız kafasını birkaç saniye sonra olumlu anlamda salladı ve;

"Veremeyecek." dedi. O sırada baş belası zevzek Efran odaya girdi. Elinde yeşil bir dosya vardı. Yine neyin peşindeydi bilmiyorum, ama eğer saçma sapan bir şeyse sinirimi ondan çıkaracaktım. Efran zevzek zevzek gülümserken;

"Abi sana on numara dosya hazırladım." dedi, gururla elindeki dosyayı gösterirken. Yeşil olması dikkatimi çeken ilk şey olmuştu. Efran, Yağız'a baktı ve yanağından makas alırken;

"Naber koç?" dedi. Yağız ters ters ona baktığında, Efran göz devirdi ve;

"Aman kıçımın kenarı, neyse abilerin en koçu." dedi ve dosyayı önüme bıraktı. Efran'a en son barlardaki durumlar hakkında bir aylık dokümanları hazırlamasını istemiştim. Efran, biraz ciddileşip boğazını temizledi ve masaya doğru eğilip dosyayı gösterdi.

"Bak abi, bu dosya da çekirgenin ilk iki sıçrayışını göreceksin, yani haddini aşmak üzere olanları. O hadsiz köpeklerin ismini sarı fosforlu kalemle çizdim, kolaylık olsun diye." dedi ve dosyanın ilk sayfasını açıp tekrar önüme koydu. Sayfaları dikkatle inceledim. Özenle yazılmış ve düzgün bir şekilde fosforlu kalemle çizilmişti. Dört, beş kişinin ismi yazıyordu. Efran ben dosyayı incelerken tekrar konuşmaya başladı;

''Abi hemen diğer sayfada ise yeşil fosforluyla çizilen isimleri göreceksin. O çekirgenin üçüncü sıçrayışı, bacaklarını koparmamız gerektiğini temsil ediyor.'' dediğinde, bu sefer diğer sayfayı açtım. Yağız masanın önündeki koltuklardan birine rahatça yayılırken Efran'a döndü. Meraklı bir şekilde ona bakarken;

''Nedir bu çekirge muhabbeti abi?'' dediğinde, Efran güldü. İsimleri dikkatle inceliyor ve altında neler yaptıkları hakkında bilgi veren kısmı okuyordum. Efran birkaç saniye sonra ellerini havaya kaldırdı ve oynayarak etrafında dönerken;

''Hoplayı ver çekirge zıplayı ver çekirge.'' dediğinde, dosyadan kafamı kaldırıp ona baktım. Ters ters bakmam üzerine oynamayı kesti. Efran böyleydi işte. Ciddi bir konu olmadığı sürece işi gücü gevezelikti. Grubun en zevzeğiydi Emir'den sonra. Kendisi mafyalıktan uzakta bir playboy hayatı sürdürürken, onun arkasını da abisi olarak ben topluyordum. Efran'ın arkasını toplayan ise Eymen ve Yağız'dı. Efran sadece bizim içimizdeyken zevzek kısmını konuşturuyordu. Yağız uyarıcı bir tonda;