•••
Dolabın kapağını açan kel kafalı bir adamdı, dayanamayıp gözlerimi açtığımdan biliyordum. Korkuyla adama bakarken, dolapta daha da geriye gitmeye çalıştım, tabii bu mümkün olmadı. Adam beni kolumdan kavrayıp yere fırlatırken küçük bir çığlık kaçtı ağzımdan. Daha ne kadar kötü olabilirdi ki bir günüm? Adam, saçımdan kavrayarak yüzünü yüzüme yaklaştırdı;
''Koray Adal'ın biricik kızı.'' dediğinde, ne demek istediğini anlayamamıştım. Sanırım biri ile karıştırıyordu beni. Saçımı elinden kurtarmaya çalışırken;
''Bırak beni!'' diye bağırdım. O an Uras da içeri girmişti. Adam ona dönerken sertçe kafamı yere bıraktı. Kafamı tahtaya vurmam ile ağzımdan bir inleme kaçarken, istemsizce bir küfür savurdum. Adam ve Uras birbirlerine yumruklarını savururken, Uras adamın attığı yumruk ile yeri boyladı. Bir kez daha çığlık attım. Daha sonra ayağa kalktı ve silahını çekti. Silahı adamın kafasına doğrultarak;
''Benim evime baskın yapmaya kalkıp, buradan sapasağlam çıkacağını mı düşünüyorsun?'' dediğinde, adam kafasını olumlu anlamda salladı. Uras bana döndü ve;
''Gözlerini kapatsan iyi olur Mavi Göz.'' dedi. Dediğini yapıp yumdum gözlerimi. Yumduğum an da bir silah sesi duyuldu. Kulaklarımı ellerim ile kapatmamla, azda olsa etkisini hissetmemiştim. Titrememe engel olamazken, gözlerimi yavaşça aralayıp Uras'a baktım. Soğukkanlılık ile adama bakmayı sürdürüyordu. Adamın kafasından akan kanlar, koyu renkli ahşapta bir yol alırken, Uras yanıma geldi. Elini kalkmam için bana uzattığında eline baktım.
''Hiç kimse boşu boşuna adam öldürmüyor Esila. Şimdi kalk da istediğin gibi seni buradan götüreyim.'' dediğinde, titreyen elimi ona uzatıp ellerini tuttum. Kendimi düşüncelerden uzaklaştırmak adına Uras'a içimden söylenmeye başladım. Zor olmuştur onun için şimdi sosyal ağlarından çıkmak. Ben mafya olsam, silah seslerinde falan kılımı kıpırdatmam. Kim ne yapıyorsa yapsın yani. İşte bu nedenle ben bir mafya değildim. Silah sesleri kesilmişti. Uras elimden tutup dışarı çıkarttı. Arka bahçede adım attığımız yer cesetle doluydu. Korumalardan biri bize doğru gelerek;
''Efendim etraf güvenli. Cesetleri biz halledeceğiz.'' dediğinde, Uras da kafasını salladı ve soğuk bir şekilde;
''Arabamı hazırlayın.'' dedi. Uras'a döndüm ve biraz çekinerek;
''Nereye?'' dedim. Uras bana baktı ve derin bir nefes aldı;
''Daha güvenli bir yere.'' dediğinde, önüne geçtim ve;
''Bak yeter. Seni bilmem ama ben evime gideceğim. O adamlar evime gelirse, Burçin tek başına.'' dedim. Uras ise sesli bir nefes verdi;
''O adamlar senin için geliyorlar zaten, Burçin için değil.'' dediğinde, kaşlarımı çattım ve;
''Burada da adamlar benim için geliyor, ama yine de etraftakilere ateş saçıyorlar değil mi?'' dedim. Haklı olduğum halde Uras dinlemedi bile. Beni daha fazla sinirlendirirken, korumalardan biri bize yaklaşarak;
''Arabanız hazır Uras Bey.'' dedi. Beymiş, hadi ordan. Hayvanı bey yapıyorlar. Yine peşinden beni sürüklemeye başladı. Hayır, yani kendin gidiyorsun beni niye peşinden sürüklüyorsun? Gerizekâlı herif. Uras arabanın içine resmen beni fırlattı ve kapıyı gürültülü bir şekilde kapatıp kendi tarafına geçti.
''Nereye?'' dediğimde, yine beni umursamadı. Bu sefer sinirle ona bağırdım;
''Bana cevap ver!'' Sorularımı cevapsız bırakması iyice sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Yine umursamaması üzerine daha çok bağırdım;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Lisede •Tamamlandı•
Teen FictionEsila Soykan annesini kaybetmiş,ailesi dağılmış bir genç kızdır.Herşeye yeniden başlaması için babası hayatında değişiklikler yapmaktadır.Bunlardan biri de okulunu değiştirmektir.Orada hesaba katmadığı tek şey ise kızının dik başlılığının bir genç m...