Bölüm 35

105K 4.4K 360
                                    

•••

Efran Ateş

''Cadı, sana mükemmel bir parti elbisesi buldum!''

Dediklerim üzerine Ece şaşırmıştı.Açık renkli kaşlarını havaya kaldırdı ve şaşkınlıkla;

''Sen, bana?''

Şaşkınlıla ve yüksek sesle sorduğu soru üzerine kafamı hafifçe salladım ve göz devirdim.

''Tam üzerine bastın, hadi bak bakalım.''

Sırıtarak kutuyu işaret ettim.Kollarımı gögüs hizamda bağlamış onu izliyordum.Partiye az bir süre kalmıştı ve parti elbisesi için bir arayışa girdiğinden haberim vardı.Turkuaz elbise hayalleri suya düşecek gibi görünüyordu.

''Var bu işte bir terslik, ama hadi hayırlısı.'' diyerek büyük kutuya yaklaştı.Kutunun üzerindeki kurdaleyi bana ters ters bakarak çözmeye başladığın da kutuyu işaret ederek gülmeye devam ediyordum.

''Aç işte, amma uzattın ha!'' diye bağırdığım da kaşlarını çattı.Zıplamaya hazır bir çekirge gibiydi.Cazibeme dayanamayıp birazdan beğeni ile, Efran diye bağıracağından emindim neredeyse.Sık sık söylediği kelimelerden biriydi ismim ve ruh hastası.Kutuyu açmak üzereyken duvardan uzaklaşıp yanına hızla yürüdüm ve kutuyu açmasına engel oldum.

''Bekle, içinden çıkacak turkuaz elbiseyi görünce bayılma riskin ile deneyemeyeceğin için, bana bırak.Bu elbise bir servet dostum!'' deyip Rockn Roll işareti yaparak, elimi yüzüne doğru salladım.Kostümü görünce ne tepki vereceğini çok merak ediyordum.Çekirgelerden nefret ettiğini düşündüğüm için ona, tabii ki çekirge kostümü almamıştım.Sırıtarak boynundan çıkarttığı şalı alıp gözlerine bağladım.

''Bayılacak ve boynuma atlayacaksın.''

''Kapa çeneni Efran!'' diye bağırdı.Bana vuran ellerini tutup ısırdım.

''Bir daha bana dokunursan seni çekirgelerim ile tanıştırmak zorunda kalırım anlıyor musun?''

Isırmam üzerine çığlık atmış ve yine gelişi güzel vurmaya başlamıştı.

''Kıracağım ama elini ha!'' diye sinirlie bağırdığım da durdu ve sinirle kollarını göğüs hizasında bağladı.O an fark ettiğim küçük gögüsleri gülmeme neden olmuştu.

''Kızım çenen gögüslerinden büyükmüş onu fark ettim ben!'' dediğimde kahkaha atmama engel olamamıştım.Ece gözlerindeki şalı çözüp bana vurmaya başladığında gülmeye devam ediyordum.Yüzündeki sinirli ifade adeta gel benimle uğraş diye bağırıyordu.

''Pis sapık seni! Ruh hastası bir sapıksın Efran!''

Vurmaya devam ederken, ettiği küfürleri duymazdan geliyordum.Onunla uğraşmak çok zevkliydi.

''Üç tel saçlarını yolduracaksın bana şimdi! Git ya olmuyorum ben köle falan,sapıkla aynı ortamda bulunanamam. Kim bilir daha neler düşünüyorsun sapıkça böyle!'' dediğinde, gitmek üzereyken elinden tutup bedenini kendime doğru çektim.

''Hop dedik cadı, akciğerlerin arasında bir salıncak kurup sallanmaya başlayan küçük çekirgeye sakin olmasını söyle!'' dediğimde, çatık kaşları ile sinirle bana bakmaya devam ediyordu.Onu sinirli görmek bana neşe veriyordu ve gülmeme neden oluyordu.

''Eğer ben bir şey düşünüyorsam, ruhuma gömmek yerine ruhuna gömerim. Tıpkı az önce yaptığım gibi.Şimdi bu kutunun içindeki şeyi göreceksin!''

Bedenlerimiz arasında birkaç santim ya vardı ya da yoktu.Kutuya parmaklarımı vurup gülerek ona baktım.O ise hâlâ sinirliydi ve kolay kolay sinirinin geçeceğini sanmıyordum.

Mafya Lisede •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin