Mafya Lisede •Tamamlandı•

Bölüm 24

Medya Peri Demir
•••
Uras Demir'den

Okula gelene dek sessizliğimizi korumuştuk. Onun davranışları tanıdığım diğer kızlardan çok farklıydı. Sanırım bu nedenle bizimkiler onu sevmişti. Cama yaslanmış düşünceli bir şekilde dışarıyı izliyordu. Okula geldiğimizin bile farkında değildi. Kolundan tutup sarstım ve kendine gelmesini sağladım. Gözleri mavinin en yorgun tonundaydı. Mavi gözlü birçok insan görmüştüm, fakat onun gözleri daha farklıydı. Okyanusu andıran bir gözdü. İnsanın içinde baktıkça bakma isteği uyandırıyor ve sakinleştiriyordu.

''Okula geldik, tabii yine sarhoşladın sen kokumdan.'' dediğimde, gülüyordum. Verdiği sert tepkileri seviyordum ve bu onunla uğraşma isteği yaratıyordu bende. Etrafımdaki kızlardan onu ayıran bir özelliği ise buydu, sertti.

''Senin kokunla niye sarhoşlalayım ben ya? Şu egon arşa yükseldi artık.'' dedi ve sinirle arabadan indi. Okuldaki birçok kızın ona benden ötürü nefretle yaklaştığını biliyordum ve Alper olayı yüzünden şu çakma sevgililiği sürdürüyordum. O iti öldürme isteği ile dolup taşıyordum ve bunu ölesiye hak ediyordu. Ona uzun gelmiş ceketimin kapüşonunu yine kafasına geçirmişti. Onun arkasından ben de arabadan indim ve arabayı kilitleyip yanına gittim. Ellerini tuttuğumda eğik kafasını kaldırdı ve önce ellerimize, sonra da yorgun gözlerle bana baktı. Uykudan yeni kalktığında daha dobra oluşu ise sebepsizce güldürüyordu beni. Kafasını yana doğru eğdi ve;

''Bu ne şimdi?'' dediğinde, derin bir nefes aldım ve tüm okulun şaşkınlıkla haberleri doğrulamamızı izleyişine göz devirdim. Ne meraklılardı bunlar böyle?

''Haberi doğruluyoruz sana tekrar anlatmayacağım.'' dediğimde, gözleri okul bahçesinde gezindi ve küçük bir küfür savurdu.

''Ulan eskiden bir avuç abazaydı, şimdi tüm okul, harika.'' dediğinde, bu haline göz devirdim. Fazla abartıyordu, birçok kızın istediği şey buydu ve bu kız abartarak sinirlerimi bozuyordu.

''Kapa çeneni Mavi Göz. Okulda adımlarını buna göre atsan iyi edersin. Seni korumak için böyle bir saçmalık yapıyor olabiliriz, ama sadece ikimiz biliyoruz olmadığımızı.'' dediğimde, bana doğru sırıtarak gelen Efran'ı fark eden Esila elimi bıraktı ve mavi göz dediğim için sinirle bakıp yine çemkirdi.

''İsmim o beynini fazla zorluyor biliyorum, fakat en azından biraz çabala öğrenmek için!'' dedi ve sinirle arkasını dönüp arkadaşlarının yanına doğru yürümeye başladı.

Efran gülerek yanıma geldi ve yumruk yaptığı elini göğsüme vurdu. Sabır dileyerek ilk vurduğu yere, sonra ise Efran'a baktım. Bu halleri sinir bozucuydu.

''Demek koruma ayağına, kızla saman altından su yürütüyordun ha?''

Dedikleri üzerine sinirle ona baktım. Efran boğazını temizleyip iyice dik bir duruma geldi ve;

''Tamam kanka sinirlenme, demedim bir şey.'' dediğinde, hâlâ sinirle ona bakıyordum. Bazen o kadar çok gevezelik yapıyordu ki nerede susması gerektiğini anlamıyordu bile.

''Gevezelik yapma Efran.'' dediğimde, Efran umursamaz bir havayla omuz silkti ve benimle beraber yürümeye başladı. Ayaklarımıza bakarak güldüğünde, yine ne saçmalayacağını oldukça merak ediyordum.

'Eskiden saklambaç oynarken ayak izimden takip eder bulurdun, şimdi ise nerede yoğun kız oranı var oradan takip ediyor ve buluyorsun. Ne günlerdi be, Efran'ınız artık küçük bir çekirge değil.'' dediğinde, olayı yine çekirgeye bağlaması üzerine kurumuş dudaklarıma bir sigara yerleştirdim ve cebimden çakmağı çıkartıp sigarayı yaktım.

''Ya kanka evrimim sigara yaktırır işte.'' dediğinde göz devirdim. Efran'ı severdim, fakat bazen fazla gevezelik yapıyordu. Grubu renklendiren, moralimiz bozukken ortaya eski rezil anılarımızı atarak önce küfür ettirip sonra güldüren biriydi. Herkesin yeri ayrıydı, ama Efran'ın yeri daha başkaydı. Eskiden onu ayak izlerinden bulurdum, çünkü akıllı Efran her zaman ıslak topraktan gider ve ayak izleriyle bir zig zag çizerdi. Derin bir nefes aldım ve Efran'la her zaman oturduğumuz çardağa doğru ilerlerken dedikoduları duymazlıktan geliyordum, çünkü hepsi Esila'yı kıskanan kızların laflarıydı. Çardağa oturduğumda Efran da karşıma oturmuştu. Cebinden çıkardığı çakmağı elinde sallarken, okulun babasının olmasının rahatlığını yaşıyordu. Efran dalgın bir şekilde okuldakilere bakıyordu.