Bölüm 27

116K 4.9K 302
                                    

•••

Esila Soykan

Ayıcıklı pijamalarımla koltuğa oturmuş, bacaklarımı kendime doğru çekmiştim.Karşımda Burçin ve Berk endişe ile bana bakıyorlardı.Uras ise acil bir işi çıktığı için gitmişti. Ediz'i ise depodan sonra hiç görmemiştim. Uras'a karşı içimde anlam veremediğim bir duygu mevcuttu. Onun yanında kendimi daha güçlü ve güvende hissediyordum. Tehlikenin ta kendisinde güvende hissetmek tuhaftı, fakat anlamlandıramadığım şekilde de güzeldi. Yağmur, bardaktan boşalırcasına yağarken koltuktan kalktım ve camın önüne geçtim.Pencereyi aralayıp toprak kokusunu içime çektim ve tüm bu olanları unutmaya çalıştım, lakin bu boşa kürek çekmekten başka bir şey değildi.Babam olduğunu iddia eden biri benimle yakın olabilmek için annemi öldürmüştü.İçimdeki boşluğun acı ve hüzünle beslenerek daha fazla büyüdüğünü hissediyordum ve buna engel olamıyordum.Ellerime iğrenç bir adamın kanı bulaşmıştı.Ne kadar yıkarsam yıkayayım asla çıkmayacaktı ve hayatım boyunca parmaklarımın üzerinde olacaktı.Uras'ın ellerindeki kanı sürekli ona karşı dile getirmiştim, fakat bu sefer benim ellerime de Koray Adal'ın kanı sıçramıştı.Pişman değil gibi gözüküyordum, fakat her ne kadar hak etse de içimde bir yerler vicdan azabı duyuyordu.İstemsizce birkaç damla gözyaşı gözlerimden düştü ve yanaklarımda süzülmeye başladı.Uras'ın kolları arasında ağladıktan sonra gözyaşlarımı kontrol altına almayı başarabilmiştim.Söylediğim gibi bana kendimi güçlü hissettiriyordu.Annemin ölümüne sebep olmuştum,gözlerimi yumduğumda daha fazla yaş süzülmüştü gözlerimden.Aniden kendimi suçlama seanslarına girmiştim.Bir anne ve biyolojik baba katili olarak oldukça sessizdim.Koray'dan herhangi bir haber yoktu.Merak ettiğim o falan değildi.Sadece katil oluşum veya olmayışımdı beni biraz meraklandıran. Elinde sıcak kahvelerle yanıma gelen Burçin kahveyi bana uzattı.Gözyaşlarımı ona belli etmeden silip gülümsedim ve ona döndüm.Elindeki kahveyi aldığımda aklıma gelen Ece ve Efran sahnesi tekrar astığım suratımda bir tebessüm oluşturmuştu.Soğuk rüzgâr bedenime çarpıp beni titretirken, sıcak kahve içimi ısıtıyordu.Sessizce beraber kahvelerimizi yudumlarken, Burçin elindeki kahve fincanını bir kenara bıraktı ve kolumdan tutup beni kendine çevirdi.Orada olduğumuz için bunları yaşadığımızı düşünüyordu.Onlara olanları tamamen anlatamamıştım, fakat kendimi daha iyi hissettiğimde anlatacaktım.

''Üzgünüm. Oraya gitmemeliydik, seni dinlemeliydim!'' dediğinde ona döndüm. Kendini suçlamasına izin veremezdim, ama konuşamayacak kadar karışık ve kötü hissediyordum. Koray Adal, on sekiz yıldır kimseye karşı hissetmediğim nefretin tümünü kucaklamıştı.Ediz'i ise bir tarafım tanımak ve güvenmek istese de diğer tarafım; 'O babasının oğlu,O Koray Adal'ın oğlu.Anneni öldüren adamın oğluna güvenmekte nedir!' diye bana bağırıyordu.Bu iki tarafımın haricinde ise vicdanım beni her seferinde boğmaya çalışıyordu.Annemin ölümüne neden olmak beni içten içe öldürüyordu.Elimdeki kahveyle geri koltuğa dönerken, Berk mahcup bir şekilde yanımıza geldi ve bana sıkıca sarıldı. Ediz'e, Uras'a ve Berk'e her sarıldığımda farklı duygular hissetmiştim.Ediz de samimi olmayan bir şefkat, Uras da oldukça güçlü ve güvende, Berk de ise kendimi bulduğumu hissediyordum.Her kucak, bedenime sarmalayan her kol, farklı duygular hissettiriyordu.İçlerinden en tuhafı ise Uras'ın beni sardığında hissettiklerimdi.Benden ayrıldığında yüzündeki üzüntüye rağmen gülümsedi.

''Psikopat bir babanın yaptığı bir suç yüzünden kendini suçlama lütfen maviş canavarım.Ben çok üzgünüm, eğer oraya gitmeseydim sizde gelmeyecektiniz ve sende o lanet adamla karşılaşmak zorunda kalmayacaktın!''

Daha fazla konuşmaması için dudaklarının üzerine işaret parmağımı koydum.Onlar Koray'ı vurduğumu bilmiyorlardı.Sadece, Koray'ın annemi sırf benimle yakın olmak için öldürdüğünü ve biyolojik babam olduğunu biliyorlardı.Biyolojik olduğundan bile emin değildim, fakat annemi öldürdüğünü soğukça söylediğinde içimdeki; 'Belki değilimdir' zırvalıklarını susturmuştu, fakat yinede DNA testi yaptıracaktım.Sonuç ne çıkarsa çıksın o adam asla benim bir şeyim olamayacaktı.Berk ve Burçin'e bakıp kurumuş dudaklarımı araladım.

Mafya Lisede •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin