Bölüm 44

88.3K 3.7K 196
                                    

Ertesi gün dersten Ece'den devam...

Ders matematikti ve olabildiğince iğrenç geçiyordu.Takıntılı Füsun Hoca bu seferde yanlış diye düşündüğümüz ve bizim bulmaktan bıktığımız, onların bilinmeyen olmaktan bıkmadığı x ve y yi bulmaya çalışıyordu.Sorunun yanlış olduğunu bilse de illa çözecekti, çünkü ona takmıştı.Yanımda oturan Efran, öğretmenin dikkatini yapmacık bir öksürükle çekmeye çalışırken;

''Hocam düşün şu x ve y nin yakasından artık. Alacaklı gibi yapıştınız.''dediğinde, hoca ona ters ters baktı.Efran ise devam etti;

''Siz bir Müge Anlı değilsiniz, gelin düşün şu yavrucakların yakasından!'' deyip drama bağlarken, aynı zamanda da gülmemek için kendini sıkıyordu.Füsun Hoca masasına elini sert bir şekilde vurdu ve;

''Kes sesini otur yerine!'' dedi.Efran ise susmamakta kararlıydı.Dalga geçmeye devam ederken ciddi bir tavırda takınmaya çalışıyordu.

''Kesmem hocam, kesemem. Gelin x 10 olsun y de 5 anlaşalım 10 ve 5  de''  dedi ve elini uzattı.Gülmesini kontrol altına almıştı.Füsun Hoca ters ters Efran'a ve eline baktı.Sabrının taşmak üzere olduğu belliydi.

''Gevezelik yapma Efran!'' diye bağırdığında, Efran uzattığı elini cebine koydu ve umursamaz bir tavırla omuz silkti.

''Teklif var ısrar yok, ama dedigim gibi hocam bir Müge Anlı degilsiniz fazla zorlamayın derim!'' dedi ve saatine baktı.Yüzünde ciddilikten eser kalmamıştı.Sıradan çıktı ve kapıya doğru ilerlerken kimseye bakmadan saate bakarken saymaya başladı.

''3,2 ve...!'' Hocaya baktı gülümserken ellerini buluşturup sırıtmaya devam etti.

''1, Hocam bu ders de burada biter.Sevgili ve sevgisiz öğrenci vatandaşlarım beyninizin patlamaması için sınıfı boşaltın.Patlamayanları ben patlatırım, siz gelin bana!'' dedi ve ukala bir şekilde tüm sınıfa göz gezdirdi.Sınıf yavaş yavaş boşalırken bana göz kırparak sınıftan çıktı.Anlayamadığım bir sebepten ötürü Efran'a hiçbir öğretmen ses çıkarmıyordu.Efran ise bunun doyasıya keyfini çıkarıyordu.Bir diğer anlayamadığım ise benim neden saf saf burada oturduğumdu.Sıradan kalktım ve tam arkamda oturan Esila'ya baktım.Defterin her yerini rakamlarla doldurmuştu.İşlemler ve rakamlarla kafayı bulmuş durumdaydı.Uras ise elleri cebinde rahat bir şekilde oturmuş Esila'yı izliyordu.Esila'yı dürttüm ve;

''Yeter,  kalk hadi! O soru yanlış uğraşma boşuna!'' dediğimde, Esila beni takmamış ve birkaç işlem daha yapmıştı.İşlemleri yapmasını sabırla bekleyen tek ben değildim.Uras da sonucu merak ediyordu.Daha çok sonuca Esila'nın vereceği tepkiyi merak eder gibiydi.Esila  kalemi elinde sallarken defterden biraz uzaklaştı ve işlemleri bulmaya çalıştı.Sonra ise  sinirle soludu ve elindeki kalemi kırıp kenara attı.

''Ay sinir oldum ya, olmuyor işte!'' diye bağırırken, hâlâ deftere bakıyordu.Uras ise onun bu haline hafiften gülümser gibi olmuştu.Esila söylenirken aklıma Efran ve kızlar gelince, koşar adımlarla sınıftan çıktım.Kısa bir süre sonra kantine geldiğimde gördüğüm manzara ile rahat bir nefes verdim. Efran, Eymen, Yağız ve Poyraz  ile oturmuş bir şeyler konuşuyordu.Sanırım beni sınıfta bırakıp gitmesinin acısını ondan çıkaracaktım.Aklın sıra havalı bir çıkış yapacak diye beni unutmuştu, ruh hastası çekirgem.Kantindeki insanları iteleye iteleye sonunda yanına ulaşabilmiştim. Yanına gidip bir sandalye çektim ve oturur oturmaz Efran'ın kolunu cimcikledim.Beni görmediği ve bunu beklemediği için şaşkın gözlerle bana bakmıştı.

''Bir daha havalı çıkış yapacağım diye beni unutursan, dişlerini eline veririm Efran. Değil havalı olmak gülümseyemezsin bile çıldırtma beni!'' diyerek bu konudaki sinirimi belli ettiğimde, Efran bana inat otuz iki diş sırıtmaya başlamıştı. Beni belimden tutup sandalyeyle kendine daha çok çekerken yanağıma bir öpücük kondurdu.

Mafya Lisede •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin