22. Bölüm💙

93 8 0
                                    

Cenk hiçbir şey demeden montunu alıp bahçeye çıktı. Bende arkasından çıktım. Dışarısı buz gibiydi ve ben yanıma mont almamıştım sanki akıl bıraktılar ya insanda.

"Yağmur yalnız kalmak istiyorum lütfen."

"Cenk noldu sana? Ne bu hâl? Sanki kötü bir şey yapmışlar gibi tepki veriyorsun. Kız ağlıyor şimdi içerde."

"Olmaz diyorum Yağmur, olmaz Yağız ile bir geleceği olamaz."

"Neden? Neden olamazmış Cenk? Geleceklerine engel olan şey ne?"

"Mesleği. Yağız'ın gecesi gündüzü belli değil. İşi çok tehlikeli. İlerde Yağız'a bir şey olursa Ayça ne yapar o zaman? Şuan acımasız gibi görünebilirim ama ben kardeşimi korumak için her şeyi göze alırım. Ayça'yı bir kez daha kaybetme korkusunu yaşayamam."

Şuan bunları Cenk'in ağzında duymam aslında mantıklı geliyordu ama birbirlerini seviyorlardı sonuçta ikisi de aklı başında insanlardı.

"Cenk onlar artık aklı başında bireyler. Kendi gelecekleri ile ilgili eminim ki her şeyi düşünmüşlerdir. Sende artık biraz sakin olup kabullenir misin?"

"Olmaz Yağmur! Olmaz diyorsam olmaz! Ben kardeşimi kaybedemem. Şuan bana ne diyorsanız diyin umrumda değil!"

Cenk hiç olmadığı kadar kararlıydı şimdi ne desem de boştu. Yine kendi bildiğini yapacaktı. Daha fazla uzatmadan Ayça'nın yanına gittim.

Odasında oturmuş öylece ağlıyordu.

"Çiçeğim girebilir miyim?"

Kafasını sallayarak onay verdi. Bende yanına gidip yatağın kenarına oturdum.

"Yapma ama böyle. Bilmiyor musun abinin huyunu? Aniden parlar sonra kabullenir."

"Abimin derdi Yağız'ın polis olması. Ama ben her şekilde kabullenmişken neden kararıma saygı duymuyor."

"Korkuyor çünkü Ayça. Sana zarar gelmesinden korkuyor. Sen hastanede kaldığında neler yaşadı sen görmedin. Hep kendini suçladı."

Olanları anlattıkça Ayça'nın ağlaması şiddetleniyordu.

"Tahmin edebiliyorum. Benim abim ile aramdaki bağ hep çok farklıydı. Abim anlatmıştır sana belki. Hiç kimse yokken biz birbirimize destek olduk. Ben hastalandım abim sabaha kadar başımda bekledi. O benim sadece abim değil annem, babam o benim her şeyim. Şimdi ben onun sözünü çiğneyip nasıl Yağız ile evleneyim ya da abimin sözünü dinleyip nasıl Yağız'dan ayrılayım. Ne yapacağım ben şimdi?"

"Ayça abine biraz zaman versen olmaz mı? Bak senin aklını karıştırmak istemiyorum ama başına gelen olaylar yeniyken, Cenk'de kendini yeni yeni toparlıyorken fazla üstüne gitmesen mi?"

"Dediğin gibi yapacağım. Zamana bırakacağım. Peki Yağız, ona ne diyeceğim."

"Eğer istersen onunla ben konuşurum."

"İyiki yanımdasın Yağmur iyiki."

"Ayy tamam hadi bu kadar duygusallık yeter."

Cümlemin bitmesi ile kapı tıklatıldı ve ardından Cenk'in sesi duyuldu.

"Gelebilir miyim?"

Ayça göz yaşlarını silip;

"Gelebilirsin abi."

Cenk odaya girdiğinde bende odadan çıktım. Abi kardeş baş başa sorunlarını çözmelerini istedim.

Cenk Korkmaz'dan;

Ayça'ya sert davrandığım için pişman olmuştum. Ama benim de kendimce haklı yönlerim vardı. Kardeşimi korumak istemem gibi...

Yağmur ile konuştuktan sonra iyice düşündüm. Sonuçta onlar aklı başında iki bireylerdi. Neyin doğru neyin yanlış olduğunun bilincindelerdi.

Ayça'nın odasına doğru ilerledim. Yanında Yağmur vardı birlikte konuşuyorlardı. Kapının arkasında durup konuşanları dinledim. Ayça'nın böyle acı çekmesine dayanamıyordum. Sanırım önlerine engel koymayacaktım.

Daha fazla dayanamayıp kapıyı tıklatım. Odaya girmem ile Yağmur dışarı çıkmıştı. Ayça'nın yanına oturup elini tuttum.

Hiçbir şey demeden dakikalarca öyle bekledik. Sessizliği ilk ben bozdum.

"Sana sesimi yükselttiğim için özür dilerim güzelim."

"Özür dilenecek bir şey yok ortada abi. Sen haklıydın. Aceleci davrandım."

"Bu tepkimi neden verdiğimi biliyorsun değil mi?"

Sesimi olduğunca yumuşak tutmaya çalışıyordum.

"Biliyorum."

Ayça bu zamana kadar bana karşı çıkmamıştı şimdi ise aynısını yapıyordu.

"Sen o zaman hastanedeyken benim canımdan can gidiyordu. Sen orada acı çekerken ben ölüyordum Ayça."

Sanki o zamanlara geri gitmişim gibi hissettim. Bu his boğazımı düğüm düğüm yapmıştı.

"Durumun gid gide kötüleşiyordu. Bitkisel hayata girdiğin de ben işte o zaman bittim."

Gözümden yaş akmaya başladı.

"Yağız ile sana bunu yapan şerefsizi araştırdık. Bulduk da. Sonra onun senin eski sevgilin olduğunu öğrendik."

Cümle kurmam gid gide zorlaşıyordu.

"Ben işte kendime o zaman daha da çok kızmaya başladım. Seni koruyamadığım için."

Göz yaşlarım ardı ardına akıyordu. Yanağımda bir el hissettim. Ayça'mın eliydi. Göz yaşlarımı siliyordu.

"Abim ben çok şanslıyım biliyor musun? Senin gibi bir abiye sahip olduğum için çok şanslıyım."

"Ben senin mutluluğunu her şey den çok istiyorum ama korkuyorum da. Ya bir daha aynı şeyler yaşanırsa. Ben bir daha seni o halde görmeye dayanamam. Anlıyorsun değil mi beni Ayça."

"Anlıyorum abi, ama Yağız öyle biri değil sende bunu biliyorsun."

"Biliyorum güzelim, ben zaten Yağız'a güveniyorum ama mesleği benim kafamı karıştırıyor."

"Abi ben her şeyi ile onu kabullenmişken..."

Cümlesini tamamlayamamıştı. Daha fazla ileri gitmekten korkuyordu.

"Tamam güzelim. Ben sana güveniyorum. Verdiğin her kararın arkasındayım. Yeter ki sen mutlu ol."

"Bir kez daha benim abim olduğun için şükrediyorum."

Evet canımlarrr bu bölümü biraz uzun tuttum. Umarım beğenmiyorsunuzdur kurgumu. Yorumlarınızı ve oylamalarınızı bekliyorum.

Instagram ve Wattpad hesabımı takip etmeyi unutmayın!

Instagram Hesabım: @sude_den_oykuler

Keyifli Okumalar💙

İlklerimin SahibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin