Abim sırtımı sıvazlayıp beni teselli etmeye çalışıyordu ama her kurduğu cümle benim yüreğimi daha da yakıyordu.
"Sen çok güçlüsün Yağmur bunu sakın unutma! Sen daha küçük yaşta mücadele etmeyi öğrendin. Sen daha küçük yaşta zorluklarla mücadele etmeyi öğrendin. Şimdi bu seni yıkamaz. Kızını düşün, sevdiğin adamı düşün, kendini düşün ve sevdiklerini düşün. Kendine gel artık toparlan."
"Abi bu çok, çok farklı. Son olanlardan sonra Miray benim ilacım oldu. Ben Miray ile yaralarımı sardım. Şimdi Miray'ın hasta olduğunu bilmek ve daha da kötüsü son 9 ayının kalmasını bilmek beni ölmekten beter ediyor. Annelik böyle bir şeymiş ben bunu çok iyi anladım."
Hıçkırıklarımın arasından zar zor cümle kurabilmiştim. Ben daha fazla acı çekmek istemiyordum. Artık bende ailem ile birlikte, sevdiklerim ile mutlu olmak istiyordum.
"Sen güçlü ol ki kızın da güçlü olsun. Kolay bir durum değil farkındayım ama bu şekilde davranarak kendini mahvediyorsun. Lütfen artık bir kendine gel ve toparlan."
"Abi Miray hiçbir tedaviye olumlu yanıt vermemiş ben nasıl kendime geleyim? Kızımın son 9 ayı kaldı anlıyor musun? Ya bana dediler ki bir bebeğe ihtiyacınız var dediler. Ben bir bebeğe bile sahip olamam."
Omuzlarım sarsıla sarsıla ağlıyordum. Şuan bıraksalar günlerce, haftalarca katıla katıla ağlayabilirdim.
"Tedavilere başladın Yağmur. Biliyorum korkuların var ve bu korkularında çok haklısın ama nereye kadar kaçacaksın bu durumdan? Kendini hırpalama artık ve tedavine odaklan hiçbir şeyi düşünme her şeyi aklında sil ve tedavine odaklan."
Başka çarem yoktu. Şuan tek çarem benim tedavi olmam ve bir çocuk sahibi olmamdı.
☆☆☆☆
2 Ay Sonra;
Bu zorlu süreçte 2 ayı geride bırakmıştık.
Şuan sanki dakikalar durmuş gibi hiç ilerlemiyordu.
Elimde tuttuğum test ile saate bakıyordum. O kadar stresliydim ki...
Stresten bir ara mideme kramplar girmişti. Cenk de benden farksız değildi.
Saat dolduğunda testin ekranına baktığımda dünyalar sanki benim olmuştu.
Ekranda iki tane çift çizgi vardı. Donmuş bir şekilde ekrana bakarken Cenk'in varlığını bile unutmuştum.
"Cenk! Hamileyim!"
Evet, resmen çığlık atmıştım. Cenk cümlemi duyması ile beni kucağına alıp döndürmeye başladı.
Olmuştu, başarmıştık. Tekrardan anne olacaktım. Tekrardan bu duyguyu yaşayacaktım. Ve ne önemlisi Miray'ım artık iyileşecekti.
"Hemen hastaneye gidiyoruz."
Ne olduğunu anlamadığım bir şekilde hemen kendimi hastanede bulmuştum. Cenk o kadar heyecanlıydı ki bazı davranışlarına ben bile anlam veremiyordum.
"Hoşgeldiniz Yağmur Hanım, Cenk Bey. Sanırım müjdeli haber ile geldiniz."
"Evet, eşim bugün gebelik testi yaptı ve pozitif çıktı bizde doğruluğunu teyit etmek için geldik."
"O hâlde sizi şöyle alalım Yağmur Hanım."
Sedyeye uzandım. Karnıma sürdüğü soğuk jel ile irkilsemde pek de belli etmedim.
Ultrason cihazının başlığını karnımda gezdirdiği an kalbim duracak gibi hissettim.
Ultrason cihazının başlığı karnımın üzerinde fazla uzun kalınca endişelenmeden edemedim.
Bu endişemi Cenk de fark etmiş olmalı ki elimi elinin arasına alıp okşamaya başladı.
"Tebrikler, 1 buçuk aylık hamilesiniz."
Dolu gözler ile Cenk'e baktığımda o da dolu gözler ile bana bakıyordu.
Dudaklarını saçlarıma bastırıp öptü.
"Şuan gebeliğinizde olumsuz herhangi bir durum yok. Kendinizi yormayın, ağır şeyler kaldırmayın. Bazı vitaminler yazacağım onları muhakkak aksatmadan kullanın."
Karnımdaki jeli peçete ile silip Cenk'in yardımı ile sedyeden kalktım ve hastaneden çıktık.
Bu süreç zarfında Miray hâlâ abilerde kalıyordu. Arada bir biz ziyarete gidiyorduk arada bir de onlar bize geliyordu.
Şimdi ise bu mutlu haberi paylaşmak için abimlere gidiyorduk. Ayça ve Yağız da orada olacaktı.
Abimlere geldiğimizde kapıyı Ayça açtı. Hamileliğin 4. ayında olmasına rağmen karnı oldukça belirginleşmişti.
Beni görünce sıkı sıkı sarıldı. İçeri geçtiğimiz de tek tek hepsine sarılmıştım.
Ve şuan Miray kucağımda öylece saçım ile oynuyordu.
"Yağmur, güzelim söylemeyecek misin?"
"Lafı fazla uzatmayacağım. Ben, ben hamileyim."
Cümlemin bitmesi ile sevinç çığlıkları bütün evi doldurdu.
Hepsinin tebriklerini aldıktan sonra Miroşumuzu da alıp eve geçmiştik.
Bu kadar ayrı kalmak yeterdi. Zaten artık tedavim de bitmiş o zorlu süreci atlatmıştık.
Kendi evimize geldiğimizde ilk defa uzun bir aradan sonra bu kadar huzurluydum.
Saat epey geç olduğu için Miray'ı kendi odasına yatırmıştık ve bizde Cenk ile odamıza geçmiştik.
Üzerimi değiştirdikten yatağa uzandım ve başımı Cenk'in göğsüne koydum. Cenk'in elleri saçlarımda dolaştıkça iyice mayışıyordum.
"Teşekkür ederim güzelim. Bana bu güzel duyguyu yaşattığın için sana çok teşekkür ederim."
Kendimi uykuya teslim ederken duyduğum son cümle bu olmuştu.
Uzun bir aradan sonra ilk defa kendimi huzurlu bir uykuya teslim etmiştim.
Umudum hep vardı, biliyordum. Ben umuduma yeni umutlar ekledim ve şuan içimde yeni bir umut büyüyordu. Cenk ile benim umudum. Miray'ın umudu.
Evet canlarım sizce de artık Cenk ile Yağmur mutlu olsunlar dimii? Yeter artık çektikleri bu kadar acı. Bakalım bir sonraki bölümlerde bizleri neler bekliyor. Artık biraz zaman atlamalı ilerleyeceğiz kitabın finaline az kaldı🥺Yorumlarınızı ve oylamalarınızı bekliyorum💙
Keyifli Okumalar💙
Instagram Hesabım: @sude_den_oykuler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlklerimin Sahibi
RomanceYağmur Atılgan aşka inanmayan sadece iş ve gelecek odaklı olan bir kız taa ki karşına Cenk Korkmaz çıkana kadar. Yağmur Atılgan'ın karşısına Cenk Korkmaz çıktığı an kartlar yeniden dağıtılıyor. Cenk ve Yağmur'un hikâyesine hazır mısınız?