Yeni güne biraz daha acılarımın hafiflemesini dileyerek başladım. Olayların üzerinden tam 1 hafta geçmişti. Ben bu 1 hafta boyunca uzun uzun düşünmüştüm ama en doğru kararın Cenk'den boşanmam olduğunu anlamıştım.
Bugün abim ile geçici bir süreliğine İstanbul'a dönecektik. Boşanma işlemlerini orada halledecektik.
Bavula gerekli olan eşyaları koyduğumuzda yola koyulduk. Yol boyunca abim bir şey sormamıştı. Verdiğim karara saygı göstermişti.
Peki ya Cenk o nasıl tepki verecekti? Bu kararımdan henüz ona bahsetmemiştim her şeyi bugün yüz yüze anlatacaktım.
•••
İstanbul'daki evimize geldiğimizde eşyalarımızı düzenledik daha sonra Cenk'i aramak için telefonu elime aldım.
Cenk'in üzerine tıklayıp öyle uzun uzun durdum. Ben buna hazır miydim bilmiyordum. Uzun zamandır ne sesini duymuştum ne de yüzünü görmüştüm.
Daha fazla beklemeden Cenk'i aradım. Çok çalmadan telefonu açtı ama hiçbir şey söylemiyordu şaşırmış olmalıydı.
Söze ilk ben girdim.
"Cenk seninle konuşmam gerekiyor."
"Konuşalım gel evimize orada konuşalım."
Evimize...
"Hayır Cenk sana konum atacağım oraya gel!"
Sesim oldukça kararlı çıkmıştı.
"Hâlâ mı güzelim hâlâ mı? Ne kadar pişman olduğumu görmüyor musun?"
"Peki bu pişmanlığın ailemi bana geri getiriyor mu? Yaşadıklarım birden bire yok mu oluyor? Seni affedebileceğimi hiç düşünmüyorum."
"Yapma böyle Yağmur bunu yapma!"
Daha fazla bir şey demeden telefonu kapattım. Gözyaşlarım yine bana ihanet edip akmaya başlamıştı.
Üzerimi giyip Cenk'e attığım konuma gittim. Sahile gittiğimde önceden gelmiş beni bekliyordu.
Derin nefes alıp yanına gittim. Beni görür görmez ayağa kalkıp tam bana sarılacaktı ki geriye bir adım attım.
"Sakın bana dokunma!"
Bu davranışım ile hayal kırıklığına uğramıştı.
"Lafı çok uzatmayacağım. Ben senden boşamak istiyorum."
Cümlemi tek nefeste kurmuştum. Cenk bu cümlemi duyması ile bir adım geriye gitti.
"H-hayır bunu isteyemezsin. Bunu bize yapamazsın."
"Biz diye bir şey yok Cenk. Biz diye bir şey kalmadı artık, biz diye bir şey yok, yok, yok."
Sesim git gide yükselmişti.
"Yaramı daha ne kadar kanatacaksın Yağmur. Yetmedi mi eziyet ettiğin yetmedi mi? Ben sensiz 1 dakika bile nefes alamazken 1 hafta dayandım. Sırf senin için, sırf kafanı toparla diye. Sonumuz böyle olmamalıydı."
"Elimde değil Cenk anlıyor musun beni elimde değil! Annemin, babamın, çocukluğumun, ailemin katili ile ben evli olamam. Sen bizi mahvettin sen bizi paramparça ettin."
"Böyle söyleme, yalvarıyorum sana böyle söyleme ben sana bilerek zarar vermedim. Allah beni kahretsin ki öfkeme yenik düştüm."
"Son pişmanlık hiçbir şeye fayda etmiyor Cenk Korkmaz."
"Ben cezamı her gün çekiyorum. Senin ailen olduğunu öğrendiğimde senin her gözlerine baktığımda ben cezamı çektim. Ama bunu isteme benden."
"Ben son cümlemi söyledim, senden boşanmak istiyorum."
Arkamı dönüp gidecekken beni kolumdan tutup kendine çekti ve anında dudaklarıma yapıştı.
Uzun uzun öptü, öpüşünde özlem ve hüzün vardı. Hemen ondan ayrılıp tokat attım.
"Bana iznim olmadan dokunamazsın!"
"Bu sen olamazsın, bu benim sevdiğim kadın olamaz. Benim sevdiğim kadın bana aşkla bakardı nefretle değil."
"Eskidendi o, artık o aşkla bakan Yağmur eskide kaldı Cenk Efendi. Beni sen bu hâle getirdin."
Daha fazla konuşmayı uzatmadan arkamı dönüp yürümeye başladım. O esnada Cenk'in bağrışlarını duydum.
"Hayır! Bizi böyle bitiremezsin bunu bize yapamazsın!"
Arkamı döndüğümde dizlerinin üzerine çökmüştü. Onu bu şekilde görmeye alışık değildim. Gözyaşlarım kendiliğinden akmaya başladığında hiç umursamadan oradan ayrıldım.
Uzun uzun yürüdüm. Nefes alamıyordum aldığım nefes bana eksik geliyordu. Yüreğim bu kadar yaralıyken ben nasıl eski hâlime dönecektim?
Evettt canımlaar yeni bölümü nasıl buldunuz yorumlarınızı bekliyorum💙 yıldızı parlatmayı unutmayın💙
Keyifli Okumalar💙Instagram Hesabım: @sude_den_oykuler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlklerimin Sahibi
RomanceYağmur Atılgan aşka inanmayan sadece iş ve gelecek odaklı olan bir kız taa ki karşına Cenk Korkmaz çıkana kadar. Yağmur Atılgan'ın karşısına Cenk Korkmaz çıktığı an kartlar yeniden dağıtılıyor. Cenk ve Yağmur'un hikâyesine hazır mısınız?