Cenk Korkmaz'dan;
"Durumdan haberin vardır ne yapacağız şimdi? Planın ne?"
"O şerefsizleri hapishaneye atmamız daha kolay oldu bir bakıma. Dün haberim oldu ve dosya hazırlamaya başladım. Yağız da zaten araştırmalara başladı. Bulduğu her bilgi benimle paylaşıyor bende dosyaya koyuyorum."
"Peki o Sosyal Hizmet görevlileri ne olacak?"
"Onların da daha önceden böyle bir sabıkası varmış. Onun için işimiz pek de zor olmayacak gibi duruyor. Bana 1 hafta süre ver. Onları hiç çıkmamak üzere hapise atalım."
"Elinden gelenin fazlasını yap Serkan!"
"Merak etmeyin Cenk Bey. Elimden gelenin fazlasını yapacağım."
"Serkan bana resmi dille hitap etmeyeceksin değil mi?"
"Böylesi daha iyi olur. Zaten size mahçubum."
"Tamam şimdi geçmişi serme gözler önüne hâlâ olanları unutmuş değilim."
"Aptaldım o zamanlar kusura bakma."
"İnsanız Serkan. Sonuçta insanız dimi. Her insan hata yapabilir ama önemli olan o hatadan dönmek. Sende en iyi şekilde hatanı fark edip o hatandan döndün."
"Size yaptıklarımı düşündükçe kendimi öldüresim geliyor."
"Dediğim gibi geçti gitti artık. Önümüze bakalım."
"Teşekkür ederim, sen çok başka bir adamsın. Umarım çok mutlu olursunuz."
Serkan gittiğinde bende odaya çıktım. Kendimi o kadar yorgun hissediyordum ki kıyafetlerimi ayarlayıp duşa girdim.
Kısa süre sonra duştan çıktım. Miray'ın odasına doğru gittim. Kapıyı açtığımda gördüğüm manzara benim tekrardan nefes almamı sağlamıştı.
Miray ile Yağmur'un yanına gidip saçlarına öpücük kondurdum.
Miray'ın saçlarını okşadım. Okşamam ile Miray'ın saçları ellerime geldi.
Saçları dökülüyordu. Hayran olduğum saçları dökülüyordu.
Kendimi daha fazla tutamayıp gözlerimden yaşlar akmaya başladı.
Yağmur yavaş yavaş hareket etmeye başladığında gözyaşlarımı silip gülümsemeye çalıştım.
"Günaydın güzelim."
"Günaydın sevgilim."
"Hadi kalk hazırlan bugün sizi kahvtıya götüreceğim."
"Evde yapsak olmaz mı?"
"Bir sorun mu var güzelim?"
"Yok ama Miray yorulmasın diye dedim."
"Bence kızımız içinde değişiklik olur."
"Tamam sevgilim nasıl istersen."
Yağmur odadan çıktıktan sonra bende Miray'ın yanına uzandım.
Kokusunu içime çektim. Yavaş yavaş gözlerini açtığında gülümsemeye başladı.
"Babacım günaydın."
"Ba-ba"
"Efendim güzel kızım."
"An-ne"
"Anne üzerini değiştiriyor birtanem. Sen anneyi mi merak ettin."
"Eveyt."
"Anneye süpriz yapalım mı?"
"Hıhı an-ne süpyiz."
Miray'ın kıyafet dolabına yöneldim ve oradan kırmızı sade bir elbise seçtim. Ardından çorapları ve ayakkabıyı alıp Miray'ın yanına gittim.
"Hadi güzel kızım üzerini değiştirelim anneye süpriz yapalım."
Dikkatlice Miray'ın kıyafetini çıkarıp elbisesini giydirdim. Ardından çoraplarını ve ayakkabısını da giydirdikten sonra elime tarak aldım ve Miray'ın saçlarını taradım.
Normalden fazla saçları dökülünce Miray'a belli etmeden tarağı dolabın içine koydum.
Saçlarını önden bağlayıp yanağına öpücük kondurdum.
Ardından kapı açıldığında hayran olduğum kadın girdi içeri.
"Güzelim sürprizimizi beğendin mi?"
"Hımm ne sürpriziymiş bu?"
"Ciddi olamazsın dimi güzelim."
Miray ile ikisi gülmeye başlayınca bende onlara eşlik ettim.
Yağmur, Miray'ın yanına geçerek;
"Annecim kim daha güzel giydiriyor üstünü?"
Miray önce muzip bir şekilde güldü ardından Yağmur'u şaşkına uğratacak kelimeyi söyledi.
"Ba-ba"
"Aaa öyle mi küçük hanım. Peki hadi bakalım öyle olsun. Bundan sonra seni baban gidirsin o zaman. "
Miray ile göz göze geldiğimde göz kırptım ve Yağmur'u kışkırtmaya devam ettim.
"Hayatım sen sinirlendin mi yoksa bana mı öyle geldi?"
"Sana öyle gelmiştir. Neden sinirleneyim ki?"
"Hıhım kesinlikle bana öyle gelmiştir. "
Yağmur'u sinirlendirmek hoşuma gidiyordu. Vakit kaybetmeden arabaya binip deniz gören bir yere geldik.
Kahvaltımızı yapmaya başladığımızda Miray şaşkın şaşkın etrafa bakınıyordu.
İyi olacak mıydı? Bizim kızımız iyileşecek miydi?
Daha fazla düşüncelere esir olmamak adına sohbet konusu açtım.
"Güzelim tatile gidelim mi?"
"Sevgilim çok iyi olur ama Miray'ın tedavisi ne olacak?"
"Doktor ile konuştum bu durumu. Uzak dan da durumu gözetleyecek. Biz yine her hafta kan tahlilini yaptıracağız sonuçları doktora göndereceğiz."
"Ya sen nasıl bir adamsın? Her şeyin en ince ayrıntısına kadar düşünüp hareket ediyorsun. Ben seni hak edecek ne yaptım?"
"Asıl sen benim hangi sevabımsın?"
Daha fazla dayanamayıp Yağmur'un dudağına ufak öpücük bıraktım.
"Off Cenk yapmasana ya! Seninle de iki dakika böyle konuşmaya gelmiyor!"
"Ne yapmışım ki sevgilim?"
Yüzüme muzip bir gülümseme ekledim. Yağmur böyle ulu orta yerde öpmemden fazlasıyla utanıyordu.
"Niye herkesin içinde öpüyorsun?"
"Karım değil misin?"
"Ceeenkk"
"Tamam tamam kızma güzelim bir şey demedim."
Ben bu kadına her geçen gün daha aşık oluyordum. Ben bu kadına her geçen gün daha bağlanıyordum.
Bu hayatta tutunacak hiçbir dalım yokken Yağmur çıktı karşıma daha sonra Miray.
Onlar benim nefes alma sebeplerim oldu. Onlar benim iyikim oldu.
İyikim...
Evett canlarım bir bölüm daha bitti umarım beğenmişsinizdir💙 yorumlarınızı bekliyorum💙 yıldızı parlatmayı unutmayın💙
Keyifli Okumalar💙
INSTAGRAM HESABIM: @sude_den_oykuler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlklerimin Sahibi
RomanceYağmur Atılgan aşka inanmayan sadece iş ve gelecek odaklı olan bir kız taa ki karşına Cenk Korkmaz çıkana kadar. Yağmur Atılgan'ın karşısına Cenk Korkmaz çıktığı an kartlar yeniden dağıtılıyor. Cenk ve Yağmur'un hikâyesine hazır mısınız?