7 Ay Sonra;
Karnıma giren kramp ile gözlerimi açtığımda acı içinde inliyordum.
Bu aralar bu tarz kramplar fazla olmaya başlamıştı. Artık endişelenmeye başlamıştım.
"Annecim lütfen biraz daha dayan olur mu oğlum? Şimdi daha çok erken."
Tekrar acı içinde inlediğimde Cenk gözlerini açtı ve beni yatakta oturur pozisyonda iki büklüm olduğumu görünce korku dolu gözlerle bana baktı.
"Güzelim iyi misin?"
"İyiyim sevgilim bir şeyim yok endişelenme."
"Ağrın var! Hadi kalk hastaneye gidiyoruz."
"Sevgilim bak gerçekten iyiyim. Merak etme zaten böyle oluyor biliyorsun."
"Korkuyorum Yağmur ya tekrar bebeğimize bir şey olursa?"
"Olmayacak, bu sefer hissediyorum bebeğimize hiçbir şey olmayacak."
"Peki sevgilim sen nasıl istersen."
Odanın kapısı açıldığı an gözlerimizi o yöne çevirdik ve bizi dehşete düşürecek şey ile karşılaştık.
Miray kanlar içinde bitkin bir şekilde kapının orada duruyordu.
Cenk hemen yataktan kalktığında Miray'ın minik bedeni daha fazla dayanamayıp yere yığıldı.
Benim korku dolu çığlıklarım odaya yankılanırken Cenk Miray'ı kucağına aldığı gibi aşağıya koştu.
Bende hemen yataktan kalkıp aşağa doğru koştum.
Cenk, Miray'ı arabaya bindirip şoför koltuğuna geçmişti ve arabayı çalıştırmıştı.
Hemen Miray'ın yanına oturup başını dizime koydum.
Cenk hızla arabayı hastaneye sürdüğünde benim ağrılarım gid gide şiddetleniyordu ve beni endişelendirmeye başlamıştı.
Ağrının şiddeti ile hafif kan gelince;
"Hayır, hayır çok az kaldı, hayır bizi bırakıp gidemezsin. Bırakma bizi yine hayır!"
Bu sefer korku dolu çığlıklarım oğlum içindi. Daha doğmamış bebeğim içindi.
Cenk arkasına dönüp baktığında sert bir şekilde elini direksiyona vurdu.
"Allah kahretsin. Her şey üst üste geliyor allah kahretsin."
"Cenk, b-ben çok korkuyorum."
"Korkma, korkma bebeğim, korkma hiçbirinize bir şey olmayacak."
Hastaneye geldiğimizde Cenk içeri doğru sedye diye bağırmıştı.
Beni bir sedyeye, Miray'ı da bir sedyeye koyup içeri götürdüler.
Benim ağrıdan dolayı yavaş yavaş bilincim kapanmak üzereydi ama doktorlar o bilinci açık tutmaya çalışıyorlardı.
"Yağmur Hanım şimdi sizi doğuma almamız gerekiyor sakin olun lütfen."
"H-hayır ahh! Hayır o daha çok küçük daha 7 aylık."
"Doğum başlamış bile Yağmur Hanım. Tam zamanında yetişmişsiniz."
Beni doğumhanaye götürdüklerinde Cenk'e söylediğim tek cümle Miray iyi mi olmuştu.
Şuan saatlerdir doğumhanede acı çekiyordum. Doğum çoktan başlamıştı ama bir türlü bebek çıkmıyordu.
"Yağmur Hanım güçlü ıkının hadi."
Son nefesim ile tekrar güçlü bir şekilde ıkındığımda artık dayanacak takatim kalmamıştı.
"Yağmur Hanım şuan pes edemezsiniz hadi bebeğinizin başı göründü daha güçlü."
"Ihh! Olmuyor."
"1-2-3 derin nefes al ve şimdi."
"Ahh!"
Güçlü ıkınmadan sonra doğumhaneyi güçlü bir ağlama sesi doldurdu.
Umudumuz doğmuştu. Umudumuz güneş gibi doğmuştu.
Doğumhaneden çıktıktan sonra Cenk yanıma gelip beni kendine çekti.
Bedenim o kadar yorgundu ki başımı Cenk'in omzuna koydum.
"Çok şükür, çok şükür sağ salim çıktınız."
"Miray, o nasıl?"
Sorum ile Cenk'in kasıldığını hissettim. Ders giden bir durum vardı.
"Cenk, Miray nasıl?"
"Güzelim yoğum bakıma aldılar."
Benim mutluluğum da bu kadardı işte.
"Durumu nasıl Cenk taksit taksit söylemeyi bırakır mısın artık. Miray nasıl, kızım nasıl?"
"Ameliyata alacaklar güzelim ilik nakline başlayacaklar. Vakit kaybetmemeleri gerekiyormuş."
☆☆☆
Doğum yapalı 3 saat olmuştu ve ben şuan ameliyathane kapısının önünde Miray ve Umut'u bekliyordum.
Oğlumuza Umut ismini vermiştik. Zor zamanlarımızda bize umut olduğu için, ablasına, bana, babasına, ailesine umut ışığı olduğu için ismini Umut koymuştuk.
Zor günlerimizin kurtarıcı meleğiydi.
Ameliyathaneden doktor çıktığı an hemen doktorun yanına gittim ve tek bir iyi cümle duymak için umut ettik.
"Hepimize geçmiş olsun. İlik nakil işlemi başarı ile sonuçlandı. Artık Miray sağlığına kavuştu."
Ilk defa ilk defa aldığım nefes huzurlu bir şekilde canım acıtmadan ciğerlerime ulaşmıştı.
Cenk ile birbirimize sarılıp öylece bekledik.
Abim ile Tuğba da gelmişlerdi. Onlarında mutluluktan gözleri parlıyordu.
Bu güzel haberi vermek için Ayça ve Yağız'ı da aramıştık. Onlar hastaneye gelmemişti çünkü Ayça daha yeni doğum yapmıştı.
Ayça'nın çok tatliş ikiz bebekleri olmuştu. Birinin adına Eslem diğerinin adına Yusuf koymuştu.
Miray ile Umut ameliyathaneden çıktıklarında ikisini de tedbir amaçlı yoğum bakımına almışlardı.
Su akıp yolunu bulmuştu.
Evet canlarım, bir kurgunun sonuna daha geldik. Bir sonraki bölüm final bölümü🥺 finalleri ve vedaları hiç sevmiyorum🥺 umarım bölümü beğenmişsinizdir💙 yorumlarınızı ve oylamalarınızı bekliyorum💙
Keyifli Okumalar💙
Instagram Hesabım: @sude_den_oykuler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlklerimin Sahibi
RomanceYağmur Atılgan aşka inanmayan sadece iş ve gelecek odaklı olan bir kız taa ki karşına Cenk Korkmaz çıkana kadar. Yağmur Atılgan'ın karşısına Cenk Korkmaz çıktığı an kartlar yeniden dağıtılıyor. Cenk ve Yağmur'un hikâyesine hazır mısınız?