Yağmur Atılgan aşka inanmayan sadece iş ve gelecek odaklı olan bir kız taa ki karşına Cenk Korkmaz çıkana kadar. Yağmur Atılgan'ın karşısına Cenk Korkmaz çıktığı an kartlar yeniden dağıtılıyor. Cenk ve Yağmur'un hikâyesine hazır mısınız?
"Güzelim sen emin misin kına gecesi istemediğinden?"
"Eminim Cenk. Ben öyle şeyler sevmiyorum. Nikahımızı kıyarız olur biter."
"Ben senin hiçbir şey içinde kalsın istemem. Eğer dersen ki kına gecesi olsun hemen ayarlarım."
"Gerçekten istemiyorum sevgilim. Hem o tarz şeyleri sevmiyorum biliyorsun. Bana hep boş geliyor."
"Peki sen nasıl istersen. Ama olur ya fikrin değişir istersen bana muhakkak söyle."
"Tamam söylerim."
"Hadi gel bakalım bugün ikimizde çok yorulduk şimdi dinlenmeyi hak ettik."
Beni göğsüne çekip yattık çok uzun sürmeden kendimizi uykuya teslim ettik.
☆☆☆
Düğün işlerini halletmemizin üzerine tam bir hafta geçmişti. Yarın nikahımız olacaktı.
Tuğba, Ayça ve ben üçümüz kahvelerimizi alıp öylece oturup kız kıza sohbet ediyorduk.
"Ayy kızım bir gün evlenip gideceğin hiç aklıma gelmezdi biliyor musun?"
"Benimde ama aşk bu Tuğba aniden insanın karşısına çıkıveriyor."
Tuğba Ayça'ya dönüp;
"Kız Ayça biliyor musun? Yağmur abin ile tanışmadan önce robot gibiydi. Sadece iş, gelecek ve meslek odaklı ilerliyordu. Bir ara evde kalacak diye korkmadım değil."
Tuğba'nın kurduğu cümle ile üçümüz de kahkaha atmıştık.
"Ee tabi buldu abim gibi yakışıklı birisini kaçırmayayım dedi."
"Tabi canım tabii."
Tam o sırada mustakbel kocam içeri girdi.
"Napıyorsunuz bakalım burada?"
Yanıma gelip saçıma öpücük kondurdu.
"Hiç aşkım kızlarla biraz sohbet ediyorduk."
"İyi sevgilim."
"Sen neden erken geldin?"
"Güzelim daha bismillah evlenmeden bıktın mı benden?"
"Hayır saçmalama merak ettim sadece."
Gönlünü almak için başımı göğsüne koyup sarıldım. Kızlarda burada olduklarını belli edercesine öksürdüler.
Kızlara dönerek;
"Ne yani allah allah siz hiç sevgilinize sarılmıyor musunuz?"
"Hoop orada bir dur işte çiçeğim ben bir kere sapım haa Ayça'yı bilemem."
Ayça bu konuşmadan rahatsız olmuşcasına kıbırdandı. Abisinin yanında bu tarz konuşmaları sevmiyordu.
"Ayy hadi yatalım artık yarın düğünümüz varrrr!"
Çılgın Tuğba yine her zamanki gibi...
"Düğün değil yalnız Tuğba'cım nikah."
"Ayy her neyse haydi yatalım artık."
"Hepinize iyi geceler."
"Sanada Ayça."
Hepimiz odalarımıza geçmiştik. Cenk'te bugün bir tuhaflık vardı.
"Cenk bir sorun mu var?"
"Yok güzelim hadi uyuyalım yarın erken kalkmamız gerekecek."
Beni kendine çekti sımsıkı sarıldı. Öylece kendimizi uykuya teslim ettik.
☆☆☆
Sabah erkenden kalktım. Uyandığımda Cenk çoktan kalkmıştı. Yataktan kalkıp balkona doğru ilerledim. Cenk orada telefon ile konuşuyordu. Onu ilk defa bu kadar gergin ve tedirgin görüyordum.
"Sakın bugün oraya adımını bile atma! Duydun mu beni?"
Neler oluyordu? Kiminle konuşuyordu?
Cenk'in yanına ilerleyecekken telefonu kapatıp cebine koydu. Bana doğru dönüp hızlıca kendine çekti ve uzunca dudağımdan öptü.
İkimiz de nefes nefese ayrıldığımızda;
"Cenk bir sorun mu var?"
"Hayır güzelim iş ile alakalı. Merak edilecek bir şey yok."
"Peki."
Ne kadar merak edilecek bir şey yok dese de ben buna pek inanmamıştım. Umarım bugün sorunsuz ilerlerdi.
Cenk işlerinin olduğunu söyleyip çıktığında bizde kızlarla birlikte baş başa kalmıştık.
Birazdan eve kuaför gelecekti biz de gelene kadar oturup sohbet etmiştik.
Kapı çaldığında Ayça kapıyı açtı ve ekipler içeri girdi. İlk önce benim saçımı ve makyajımı yaptılar daha sonra kızların saç ve makyajını yaptılar. Ardından gelinliğimi kızların yardımı ile giyindim.
Kızlar da elbiselerini giydiklerinde artık hazırdık.
Kapı çaldığında Ayça kapıya bakmak için odadan çıktı. Tuğba ile baş başa kalmıştık. Tuğba dolu gözlerle bana bakıyordu.
"Hâlâ inanamıyorum biliyor musun? Yaptığımız onca yaramazlıklar hâlâ dünkü gibi aklımda. Sen ne ara büyüdün de evleniyorsun?"
"Ay aman yapma böyle kızım ya bak ağlayacam valla şurda. Sonra makyajım akacak çirkin bir gelin olarak artık nikah yerine giderim."
"Oyy kuzum benim ya kurban olurum sana bennn."
Birbirimize sarılıp öylece bekledik.
"Ay tamam bu kadar duygusallık yeter."
Kapı açıldığında Cenk damatlığı ile öylece karşımda duruyordu.
Yanıma doğru adımlamaya başladı. Yanıma geldiğinde ellerini yüzüme koyup öylece uzun uzun gözlerime baktı.
Daha fazla dayanamayıp uzun uzun öptü. Nefes nefese ayrıldığımızda;
"Senin sevdan ruhumu ısıtan en güzel ateş. Ben seni hak edecek ne yaptım?"
O kadar güzel konuşuyordu ki saatlerce hiçbir şey demeden öylece Cenk'i dinleyebilirdim.
Bir kez daha ona ait olduğum için şükrettim.
Evettt canlarım bu bölüm biraz uzun oldu. Yorumlarınızı ve oylamalarınızı bekliyorum💙
