Lale biraz daha kaldı Padişahın yanında.Uzun süredir onu görmüyordu ve çok özlemişti.Bir süre sonra hem sohbet edip hem yemek yediler.Lale latifeler yapıyor dayısını güldürüyordu.Yüzüne tekrar bir nur gelmişti sanki parlıyordu.Vücudu da halsiz sayılmazdı artık.Bu yüzden neşeli neşeli yemek yerken kapı çaldı ve içeri bir ağa girdi.
-...Hünkarım Şehzade Mehmed huzura kabulunu arz eder.
-Gelsin.
Mehmed içeri girip onları aynı sofrada görünce şaşkınlıktan olduğu yerde kaskatı kesildi hemen.Babası affetmiş miydi onu?Onlara bakınırken durumu anlayan Lale yüzünde bir sırıtışla göz kırptı.
- Mehmed oğlum ne oldu?
-Buyrun...Buyrun hünkarım.
- Ne buyrun sen geldin?
-Hee....hee evet ben geldim...Manisaya gitmemiz gerekiyordu Lale Hatun ile lakin burada bazı mühim sorunlar çıktı.Bu yüzden izniniz olursa bir süre sonra gitsek diye düşünüyorum.
- Olur...Kızım sen de git iyice dinlen...Dikkat et kendine.
-Emredersiniz hünkarım.
İkili eğilip dışarı çıktı.Bir şey konuşmadan daireye geldiklerinde Lale neşeyle yatağa atlarken Mehmed merakla sordu.
-Babam affetti mi seni?
- Evet.
-Neden?
-...Bayıldım.O da o anın korkusuyla beni affetmiş.
-Sadece bayıldığın için mi?
-Hmm.
- Başka bir şey yok yani.
-Hayır.
-...Sadece bayıldığın için affetmiş olamaz.
-Mehmed kurcalama...Şimdi beni rahat bırak.Dinlenmek istiyorum.Uyuyacağım.
- Ben koltukta mu uyuyorum yine?
- Evet!
-Neden?!
- Ben yatağa layık bir insanım.
-Biz evliyiz aynı yatakta yatmamız gerekiyor.
-Biraz daha zorlarsan kendini dışarıda bulursun.
- Hep böyle yapıyorsun!!
Ayaklanıp onu terasa itmeye başladı.Mehmed çok güçlü olduğu için yerinden bile kıpırdamamıştı.O küçük bir kız çocuğu gibi çırpınırken Mehmed yukarıdan ona gülümseyerek bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hate
RomanceEy Avnî! Sevgilinin sana ram olacağını sanma Sen İstanbul padişahısın o Galata'nın şahıdır