hate

otuz altı

Lale raksı bittikten sonra pelerinini giydi ve baş köşeye oturup konuşmasıyla herkesi büyüledi adeta.Bunun farkında olduğu için daha da neşelenmişti.Onlar sofrada oturup aralarında fısıldaşırken Nigarla konuşuyordu.İkindi vaktine dek böyle geçti.Artık sıkılan Lale son konuşmasını yapmak için derin bir nefes aldı.

-Hanımlar!Beni kırmayıp buraya geldiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.Eminim sizi ne sebeple çağırdığımı merak ediyorsunuzdur.Kendi adıma bir vakıf kurmak istiyorum.Bu vakıf yardıma muhtaç ve ihtiyaç sahipleri için hizmet verecek.Sizlerin vakfa destek olması benim için çok mühim...Bu maddi bir destek değil zira bütün masrafları kendi hazinemden karşılayacağım.Sizlerden ricam kurulacak Lale Sultan vakfının mütevelli heyeti içinde yer almanız...Eğer kabul ederseniz beni ziyadesiyle memnun edersiniz.

-Sultanım böyle hayırlı bir işte yanınızda olmaktan şeref duyarız.

-Sağolun Ayşe Hatun...Aranızda katılmak istemeyen varsa söylesin.Zira onu ikna etmek isterim...Güzel...O vakit siz-

Lafının kesilmesine sebep olan Mehmedin terasın kapısını açıp içeri dalmasıydı.

-LALE!!!HATUNUM!!BEN GEL-

Onu gören hatunlar hızla şallarını takıp ayaklandı ve eğildi.Mehmed bakakalırken herkes onu meraklı bakışlarla süzmeye başlamıştı.Onların aksine Lale delicesine utanmış hatta kızarmıştı.

-Şehzadem...Vakıf için önemli şahsiyetleri ağırlayacağımı söylemiştim size.

Yanına yaklaşıp konuşmuştu.Kolundan tutup onu içerideki odaya sürükledi.

-Gitsinler sana neler yapacağım ben?..Bekle burada.

İçeri girdiğinde herkes ayaklanmıştı.Onlara veda sözleri söylerken hem utanıyor hem gülümsüyordu.Sonunda gittiklerinde pelerinini soyup hışımla giyinme odasına girdi.O sırada Mehmed hançerini siliyordu.

-...O girişin neydi?!!Terastan nasıl geldin?!Tırmandın mı?!

Başını kaldırıp ona baktığında kaskatı kesildi sanki.Onu ilk defa raks kıyafetiyle görüyordu.Üstelik beyazdı üzerindeki.Elindeki hançeri hem siliyor hem de onu inceliyordu.Ne kadar güzeldi.Bembeyaz teni taktığı takılar ile ne kadar da özdeşleşmişti?Gözlerini ondan ayıramadığı için parmağını kesti lakin bunu hissetmemişti bile.

-...Elin kanıyor...Mehmed...Neye daldın?!

-...Elim.

-Al sar parmağına.