doksan sekiz

48 8 16
                                    

Karşısındaki adam konuşup duruyor o ise umursamayıp herkesin yaptığı işleri inceliyordu.

-Lale evli olman bir saray gezintisine engel değil.

-Evet engeldir.

-Buna küçük bir gezinti diyelim.

-Saraya gelen misafirleri gezdirmek benim işim değil Şehzade Hasan.

-...Mehmed ne kadar da şanslı...

-Neden?

-Seninle sürekli beraber olduğu için...Sana yakın olduğu için...İstediği zaman dokunabildiği için...

-Siz de ne kadar şanssızsınız?

-Neden?

-Çünkü hep kendinizle berabersiniz.Sıkıcı olsa gerek.

- Bak sinirlendin demek ki bana karşı bir şeyler hissetmeye başladın.

-Hissedilen her duygu güzel olmayabilir.Mesela nefret...

-Lakin nefret iyi bir başlangıç olabilir.

-Aslında içimde size karşı bir nefret zerresi bile yok...O duyguma bile değmezsiniz çünkü.

Elini tutunca hışımla geri çekip yanına gelen cariyeye döndü.O konuşurken yüzüne baktı Şehzade.Ne kadar da güzeldi.Teni,gözleri,vücudu...Her şeyiyle muazzamdı.Onun güzelliği her yerde bahsedilirdi.Birinin kendini,aklını kaybetmesine sebep olacak kadar güzeldi.Cariye gidince konuşmalarına devam etti.

-Aslında bu devleti,sarayı hiç sevmem lakin senin burada olman sevmemi sağlıyor galiba...Sadece sen...Lale unutma...Ben ve ailem bu devlet için önemli insanlarız...Aramızdaki sulh bozulursa ülkeniz kanlı bir savaşa sürüklenir.

-Umrumda değil.

-Sinirlenince beni daha da etkiliyorsun.Artık bir saray gezintisi kaçınılmaz oldu.

-Aklınızdan bile geçirmeyin!

-Hatırlatayım.Bana bugüne kadar kimse hayır diyemedi.

hateHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin