yüz on beş

45 4 0
                                    

Gözlerini açtığında zorlukla yutkunup başını çevirdi. Vücudu fazlasıyla ağrıyordu. Bakışlarını yanında yüz üstü uyuyan zevcesine yöneltti ve dün geceyi hatırladı. Vuslat geceleri sonunda gelmiş büyük bir zevkle yaşamışlardı.Şimdi de karısı huzurlu bir şekilde uyuyordu. Onu uyandırabilmek adına sırtına buseler bırakmaya başladı.Dün gece o kadar özel ve güzeldi ki tutkuyu hala hissedebiliyordu.

-...Çiçeğim uyan.

-...Hayırlı sabahlar.

-Sana da.

Vücudundaki ağrıya rağmen ona sarılıp başını göğsüne yasladı. Fazlasıyla yorgundu.Sabaha doğru uyudukları için gözleri kendiliğinden kapanıyordu.Tekrar uyuyacağı vakit Mehmed konuştu.

-Güzeller güzeli karımı istiyorum...Bu ne güzellik?

-...Uyuyacağım...Rahat...bırak beni.

-Neden?

-... Tüm gece sırnaşıp durdun bırakmadın beni.

-Çok istiyordum ama seni...ve hala da istiyorum.

-...Sırnaşma...bırak beni.

Arkasına dönüp uyumaya çalışsa da Mehmed sırnaşıp durdu.Sırtını okşadı saçlarını çekiştirdi.

-Yapma...Uykum var.

-Beni yalvartacak mısın yine?

-Ona bile halim yok.

Omzunu öpünce Lale yüz üstü uzanıp ona baktı.

-Uslu dur...Yatacağım...Hadi sen de yat...Birtanem.

Sırtına buseler bırakmaya başladı lakin bu Lalenin uykusunu getirmekten başka bir işe yaramadı.

-Çiçeğim...Yerim seni...Bu ne tatlılık?!

-Isırma...Yapma... Acıdı!..Yapma acıdı!

Mehmed onu rahatsız edip dururken kapı çaldı.

-...Şehzadem!

-Bıktım şunlardan!

O giyinip kapıya doğru yürürken Lale çarşafı kendine sarıp doğruldu.

-Bağırma biri duyacak!

-Duysunlar da rahat bıraksınlar.

Kafasını kapıdan çıkarıp dışarıdaki ağayla bir süre konuştu. Bugün fazlasıyla yorgun olduğu için tüm işlerini iptal etti.Zaten bugün kütüphaneye gitmek dışında bir işi yoktu.Kapıyı kilitleyip geri döndüğünde Lale merakla onu bekliyordu. Kalçasını masaya yaslayıp bir bardak su doldurdu kendine.

- Ne oldu?Bir şey mi var?

- Yok...Tüm işlerimi iptal ettim.

-Neden?..Git işlerine Mehmed.

-İşim yok aslında.Sadece biraz dinlenmek istiyorum kimse beni rahatsız etmesin diye uyarıda bulundum.

-Hmm...Anladım.

Saçlarını geriye atıp konuşmaya başladığında Mehmed ona mest olmuş bir şekilde bakıyordu. Güneş ışığı yüzüne vuruyor teninin,saçlarının ışıldamasına sebep oluyordu.Bu haliyle o kadar masum ve güzeldi ki...Başını hafifçe yana yatırıp kıvrılan dudaklarıyla baktı ona.Bu cihan güzeli hatun kadını mıydı veyahut bu mucize gerçek miydi?Kendine hakim olamayıp yanına yaklaştı ve hafifçe yüzüne dokundu.

hateHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin