hate

yirmi bir

Nigar daireye gelip bebeği emzirdi.Sonunda susan bebek uyuyakalınca uzun süredir terasta olan Mehmed rahat bir nefes alıp içeri girdi.Bugün dinlenme günü olduğu için bir şeyler okumaktan başka bir şey yapmadı.O kitap okurken Lale aynanın önünde hem okuyor hem de vücuduna bazı yağları sürüyordu.Bir süre sonra yoğun kokudan rahatsız olan Mehmed bıkkınlıkla konuştu.

-Güzelim yetmez mi artık?..İçim dışıma çıktı...Anlamıyorum her gün neden bu kokuları sürüyorsun kendine?

-Seviyorum Mehmed...Çok iyi hissettiriyor bana.

-Anladım.

Kısa bir süre sonra bebek ağlayarak uyandı.Bu durumdan hoşnut olmayan Mehmed kulaklarını tıkayıp yataktan kalktı.

-Sustur şunu!Başım ağrıyor artık!

- Bilmiyorum neden ağlıyor?!

- Bak bu yaptığımız usulsüzlük!..O kalfanın böyle sorunları varsa işten çıksın!

- Kes sesini!!Valla boğarım seni!!

-OFF YA!!

Elindeki kitabı bırakıp kemanı eline aldı ve çalmaya başladı.Sesi duyan Asel sakinleşip susarken Lale neşeyle haykırdı.

-Devam et!..Sustu!

Aseli kucaklayıp onun yanına geçti.Doğruyu söylemek gerekirse Mehmed muazzam keman çalıyordu ve bebeğin susması şaşılacak bir şey değildi.

İki hanım mest olmuş bir şekilde onu dinlerken yüzünde bir tebessümle onlara bakıyordu.Bir süre çalmaya devam etti.Asel sakinleşmiş baygın baygın bakışlar atmaya başlamıştı.Karı koca ise bebeği unutmuş göz temasını kesmiyordu.Lale hayranlıkla onu dinliyor Mehmed de bu halinden memnun gülümsüyordu.Sonunda duraksadığında zorlukla yutkunup konuştu Lale.

-...Çok güzel çalıyorsun...Kızımızı da böyle sakinleştirirsin ileride.

Mehmedin gözleri şaşkınlıkla açılırken Lale yaptığı hatanın farkına vardı hızla.Gözlerini kaçırıp kucağındaki Asele bakarak konuştu.

-...Kendi...kızını yani...Asel...Sen beni ciddiye almıyorsun.Sıkıldın galiba.Aramızdaki ilişki bu kadar mıydı?..Havalara bakıyorsun öyle...Bana bak...Tut şu çiçeği.

-Ne?!

-Hamama gireceğim Mehmed.

-Ben bakamam...Asla...Olmaz...Yapamam.

-Benimle mi gelsin?Nasıl yıkanayım?!!

-Sen açıyorsun başımıza belayı ben bakmak zorunda kalıyorum!!