Hala didişiyorlardı.İkisi de susmuyor inat ettikçe ediyorlardı.Saçma sapan sebeplerden ötürü kavga çıkarıyor sataştıkça sataşıyorlardı.
-Asıl sen kendine bak.Koskoca âlime hatunsun hala küçük bir çocuk gibi üstüme atlıyorsun.
-Aaa...Sana ne demeli?İnsanların o gözündeki mert güçlü sert mizaçlı veliahtı göremiyorum ben.Küçük bir çocuksun sen de.Ayrıca benim elbise takıntıma laf edeceğine git kitap takıntını düzelt sen.
-Benimki yararlı bir şey salak.
-Nesi yararlı?Kitaplarına biri dokunursa bir daha dokunamıyorsun.Bunun neresi yararlı?
-Sana ne demeli?Saçlarına dokundum diye dudağımı patlattın hatun.
-Sana hoşlanmadığımı söyledim.
-Off kes başım ağrıyor.
-Ben çok mu konuşuyorum yani?
-Aynen öyle.
-İnsan kibarlık olsun diye olur mu öyle şey der.
- HATUN SUS!
-BAĞIRMA BANA!
-SEN DE DELİRTME BENİ!
Hışımla üzerine yürüyeceği vakit kapı hızla çaldı.
-Bu kapıya da...Gel!
-Sultanım.
-Buyur Efsun.
-...Size geldi.
-Gerçekten mi?..O mu acaba?!.Teşekkürler...Çekilebilirsin.
Cariye eğilip çıkınca Mehmed merakla sordu.
-O ne?
-...Sanane.
-Kim sana mektup yazar ki?..Lale...Cevap versene.
-...Mehmed bir şey okuyorum susar mısın?
-Kim yazmış onu?Bir de gece vakti geliyor...Sana diyorum hatun.
-Sanane...Hesap vermek zorunda mıyım ben?
-Eğer söylemezsen ben de giderim başka hatuna yazarım.
- Ne alaka?!..Ayrıca değil mektup yazmak onlara göz ucuyla dahi bakarsan gebertirim seni.
-Bak şimdi...Eğer ben de senin gibi yapsaydım sorgulama hakkım olmazdı...Ama benim senden başka gördüğüm hatun yok...Bu da demek oluyor ki en sadık taraf benim.
-Kıskançlığından ne diyeceğini şaşırdın...Aslandan...Başımdan defol diye söylüyorum...Aslan ile kavga etmiştik.Ben de özür mektubu yazmıştım.O da cevap vermiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hate
RomanceEy Avnî! Sevgilinin sana ram olacağını sanma Sen İstanbul padişahısın o Galata'nın şahıdır