Bu olanlardan sonra Mehmed Lalenin tüm ısrarlarına rağmen sarayına geçmiş kısa bir süre sonra geleceğine dair söz vermişti.Bu ikisi için de zor bir karardı.İkisi de birbirinin yokluğuna nasıl dayanacağı hakkında düşünceler içerisindeydiler.Dairelerine girdiklerinde hissettikleri eksikliğin nedeni belliydi.Birbirlerine her ne kadar kabul etmeseler de alışmış yokluklarını fazlasıyla hissetmişlerdi.Eski hayatlarına dönmek isteseler de imkansızdı çünkü birbirlerinden azade bir hayat düşünemiyorlardı.Sultan Murad için ise durum hayli zordu.Bunların tüm sebebi oydu çünkü.Lalenin durgunlaşmasının,oğlunun ona küsmesinin tek sebebi oydu.Onun iyiliğini istemişti evet lakin uygulama biçimi yanlıştı.Bu kararı verdiği zamanlarda haklıydı evet ama sonradan Mehmed kendini düzeltmek gözüne girebilmek için her şeyi yapmıştı.O zaman bitirmeliydi bu işi.Kavga ettikleri o gece yatakta debelenmiş durmuş tüm gece uyuyamamıştı.Sabah ise yaptığı hatanın farkına varmış yanına çağıracağı vakit Halil Paşa Mehmedin haber verip gittiğini söylemişti.Geri döneceği vakit konuşacaktı o zaman.Dönerse tabii...Bir hafta beklemişti lakin gelmiyordu.Lalenin durgunluğuna dayanamayıp bir muhafız grubuyla onu payitahta çağırdı.Bunu haber etmek adına Lalenin yanına gelmesini istedi.Şimdi de oturmuş konuşuyorlardı.Mehmedin geleceğini duyunca çok mutlu olmuş dairesine gitmek için sabırsızlanmıştı.Padişah bunu fark ettiği için onu göndermek istemişti.
-...Dairene çekilebilirsin kızım.
Lale ayaklanınca içeriye Alim Bey girdi ve hızla eğildi.Endişeli bir yüz ifadesi vardı.Korkuyla yaklaşıp konuştu.
-...Hünkarım...Hünkarım.
-...Söyle...söylesene be adam!
-...Hünkarım bilmeniz icap eden bir husus var.Şehzade Mehmed Hazretleri Manisa dönüş yolunda suikaste uğramış.
-...Öl-...ölmüş...mü?
-...Maalesef ki bu konuda bir malutamız yok.
-Kim yapmış bunu?Yakaladınız mı?
-Baskın verenlerin hepsi ölmüş.
-...Kim cüret eder benim oğluma saldırmaya?Cevap versene!Kim?!
-Henüz bilinmiyor hünkarım lakin tetkik ediyoruz.En kısa sürede tespit edeceğiz.
-Eğer bulmazsanız ihmali olan çavuşundan veziri azamına kadar hepinizin kellesini alırım!..Bu konuda bu kadar malumatınız varsa oğlumun ölüp ölmediğini nasıl bilmezsiniz?!
-Biraz sonra arabası getirilecek Hünkarım.Durumu hakkında o zaman bilgi sahibi olabiliriz.
Olanları duyan Lale korkuyla dayısına tutundu.Nasıl olurdu bu?Kim cüret ederdi ona böyle bir saldırıya bulunmaya?Korkuyordu başarılı olmalarından?Ya ölmüşse?Ya ölüsünü getiriyorlarsa?Arabadan o değil de ölüsünün çıkması korkutuyordu onu.Korku ve acıdan boğazı düğümlenince gözleri doldu.Hayır kalbindeki ilk heyecanı böyle kaybedemezdi.Onunla uğraşmaya,didişmeye o kadar alışmıştı ki...Onsuzluğa dayanabilir miydi emin değildi.Nefes alamıyordu.Vücuduna sardığı şal boğazını sıkınca gevşetti.Anlamsız bir şekilde etrafa bakınırken dayısı çekiştirip bahçeye çıkardı onu.Kendinde değildi.Nerede olduğunun farkında bile değildi.Gözünü kapıya dikmiş arabanın gelmesini bekliyordu.Başını dayısının omzuna yaslamış sessizce ağlıyordu.Bir süre sonra nal seslerini işitmesiyle doğrulup merakla bakındı gelenlere.Yoktu ortada.Vlad attan inmişti.Merakla Mehmedin gelmesini beklerken o yoktu.Bir süre bekledi ve bu bekleyiş bir arabanın hızla içeri girmesiyle bitti.Ölüsünü getirmiyorlardı değil mi?Arabadan iki kişi inmişti.İçeride değil miydi?Bunun merakıyla yanarken Mehmedin inmesiyle yüzüne bir gülümseme yayıldı.Kendine hakim olamayıp ona doğru koştu.Hiç kimseyi umursamadan sonrasında ne olacağını düşünmeden...Aralarında Vlad vardı.Prens kendisine sarılacağını zannettiği için kollarını açtı.Ona bakmaya tenezzül etmeden omzuna çarpıp haykırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hate
RomanceEy Avnî! Sevgilinin sana ram olacağını sanma Sen İstanbul padişahısın o Galata'nın şahıdır