Lale her ne kadar Mehmede söz verse de gelen mektupları söyleyemiyordu ona.Bu bir hafta içerisinde iki tane daha gelmişti.Onu tanıyordu.Küçücük bir sebepten dolayı kıskanıp aklını kaybediyordu.Yine öyle olmasından korkuyordu.Sonuçta mektup yazar yazar cevap gelmeyince sıkılırdı lakin öyle değildi.Son mektupta bunu ispatlamıştı.
"Sevgilim,bal gözlüm;ben seni asla unutamadım.Sen de beni unutmadın biliyorum.Güzel ve mutlu günlerimizi hatırla.Sana söz veriyorum,o günlerimizi kıskandıracak kadar güzel günler yaşayacağız.O şehzade bozuntusundan korkuyorsan korkma.Onu ben hallederim.Hem seninle mutlu bir yuva kurarız.Biri kız biri oğlan iki çocuğumuz olur meleğim."
Mektubun geldiği akşam huzursuzluktan uyuyamamıştı Lale.Ayaklanıp şalını kendine sardı ve terasa geçti.Mehmed ise hamamdaydı.Bir süre öyle etrafa bakınırken çalılıklardan ses duymasıyla aşağıya bakındı.En alt katta oldukları için yerden çok az bir kısım yüksekteydi daireleri.Adım sesleri de eklenince şalıyla saçını ve vücudunu kapatıp kısık ses tonuyla konuştu.
-Kim var orada?Çıkın ortaya...Kim var orada?!..Prens Vlad.
-Lale gitme...Seni görünce yanına geleyim dedim.
-Siz deli misiniz?
-Seni çok özledim ben.
-Siz gerizekalı mısınız?Şehzadem sizi burada görse neler olabileceğini biliyorsunuz değil mi?
-Merak etme.Baktım herhalde.Yeni hamama girdi daha çıkmaz.Benim seni görmem lazım.
-Niye?
-Seni özledim diyorum!
-Defolup gider misiniz?!Bu yaptığımız ikimizin de itibarını kötü etkileyecek bir edepsizlik!Çabuk gidin!Başımı belaya sokacaksınız!Gidin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hate
RomanceEy Avnî! Sevgilinin sana ram olacağını sanma Sen İstanbul padişahısın o Galata'nın şahıdır