yüz yedi

41 5 11
                                    

İkisi de içeri girip büyük bir heyecanla hazırlandılar.Padişahın Lalenin geldiğinden haberi yoktu.Bir anda karşısına çıkıp şaşkınlık yaratmak istiyordu Lale.Mehmed de bu ricasını kırmayıp haber vermemiş babasının arife günü gelmesini beklemişlerdi.O gün gelip çattığı için Mehmed onu karşılamaya gitti.Heyecanlıydı.Aylar sonra babası dışarı çıkmıştı ve bugün onu tekrar kahkaha atarken görebilecekti.Bunun huzuruyla gülümserken ağanın destur çekmesiyle eğildi.Babası attan yorgunlukla indi.Haliyle solmuş yaşlanmıştı.Buruk bir gülümseme de vardı yüzünde.

-Sultan Murad Han Hazretleri!

-...Mehmedim.

-Hünkarım.

Elini öpüp yüzünde bir gülümseme ile doğrulup sıkıca sarıldı ona.

-Hoş geldiniz.

-Hoş bulduk Mehmedim.

Arkasındaki Katherina ve Mara Sultana dönüp sahte bir tebessümle konuştu.

-Sultanım hoş geldiniz...Katherina Hatun.

-Mehmed gel yanıma...Kaderde geri dönmek de varmış...Dünya gözüyle görmek nasip oldu.

-Buralarda hala yaptıklarınızı anlatırlar hünkarım.

Omzunu sıvazlayıp önüne döndü Padişah.Yorgun ve bitkin bir şekilde yemek yenilecek yere geldi.Bu aralar haliyle yorgun ve hastaydı.Ölüme yaklaştıkça yaklaştığını hissediyordu.Korkmuyordu lakin yeğeninin gül yüzünü görmeden gitmekten korkuyordu.

-Hünkarım...Size erken bir bayram hediyem var.

-...Merak ettim...doğrusu.

-Ağalar!!

-...Lale Sultan Hazretleri!

Bunu duymasıyla Padişahın gözleri fal taşı gibi açıldı.Yeğenini aylar sonra böyle sağlıklı dinç bir şekilde görmek heyecanlandırmıştı.O hala bunun etkisindeyken Lale eğilip elini öpmüştü.

hateHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin